Alıntı:
Kuran’a ve Tevrat’a inanmak; bu kitaplara ait her ayeti mana boyutuyla çözmek demek değildir…
|
akla uygun olan, inanmak/inanabilmek için ikna olmak...
ikna olabilmek için olan biteni her boyutuyla anlamak...
talebeyi, japonca bilmediğini bile bile dili japonca olan bir kitaptan imtihan eden prof un adaletine söverken onaylayabilen zihniyet, alemlerin rabbini o profla aynı tahta oturtabilecek kadar eksiktir...
kitaptan sınava girmek için, her sayfasından her boyutuyla haberdar olabilmek adalettir...
Alıntı:
Tevrat için ‘bozulmuştur’ diyenlerden bazıları şu ifadeyi kullanırlar “Allah, Adem’in nerede olduğunu bilmiyor mu da ‘neredesin’ diye sesleniyor” …
|
ankebut/50
...kul innemel aayaau indallaahi ve innemaa ene neziirun mubiinun.../
"alametler yalnız Allahta, ben sadece izah eden bir uyarıcıyım" de...
haberciler yalnızca izah eden uyarıcılardır gelen ilmi muhatablarına sözle aktarırlar, o sözleri değiştirmeyi aklına koyanlar çıkmıştır/çıkar ...
innaa nahnu nezzelnaz zikre ve innaa lehu le haafizuune.../ öğüdü indiren biziz, elbette onun koruyucularıyız...
kitaplar değiştirildi deseler ne demeseler ne, korunan öğüttür, yazılı bir kitap değil...