Tekil Mesaj gösterimi
Alt 7. December 2012, 01:55 PM   #1
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

Selamlar;

İncilde yeralan tohum benzetmesi kıssası hem anlatılmış hemde güzel anlaşılır bir şekilde açıklanmış, kıssalardaki ibreti ve bilgiyi almak gerekir.

Tohum Benzetmesi

1 İsa göl kıyısında halka yine öğretmeye başladı. Çevresinde çok büyük bir kalabalık toplandı. Bu yüzden İsa göldeki bir tekneye binip oturdu. Bütün kalabalık göl kıyısında duruyordu.

2-3 İsa onlara benzetmelerle birçok şey öğretiyordu. Öğretirken, "Şunu dinleyin" dedi. "Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı.

4 Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi.

5 Kimi, toprağı az kayalık yerlere düştü. Toprak derin olmadığından hemen filizlendi.

6 Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.

7 Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu ve filizler ürün vermedi.

8 Kimi ise iyi toprağa düştü, büyüyüp çoğaldı, ürün verdi. Bazısı otuz, bazısı altmış, bazısı da yüz kat ürün verdi."

9 Sonra İsa şunu ekledi: "İşitecek kulağı olan işitsin!"

Benzetmelerin Amacı

10 Onikiler'le öbür izleyicileri İsa'yla yalnız kalınca, kendisinden benzetmelerin anlamını sordular.

11 O da onlara şöyle dedi: "Tanrı'nın Egemenliği'nin sırrı sizlere açıklandı, ama dışarıda olanlara her şey benzetmelerle anlatılır.

12 Öyle ki, 'Bakıp bakıp görmesinler, Duyup duyup anlamasınlar da, Dönüp bağışlanmasınlar.'"

Tohum Benzetmesi Açıklanıyor

13 İsa sonra onlara, "Siz bu benzetmeyi anlamıyor musunuz?" dedi. "Öyleyse bütün benzetmeleri nasıl anlayacaksınız?

14 Ekincinin ektiği, Tanrı sözüdür.

15 Bazı insanlar sözün ekildiği yerde yol kenarına düşen tohumlara benzer. Bunlar sözü işitir işitmez, Şeytan gelir, yüreklerine ekilen sözü alır götürür.

16-17 Kayalık yerlere ekilenler ise, işittikleri sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadıkları için ancak bir süre dayanan kişilerdir. Böyleleri Tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşerler.

18-19 Yine bazıları dikenler arasında ekilen tohumlara benzerler. Bunlar sözü işitirler, ama dünyasal kaygılar, zenginliğin aldatıcılığı ve daha başka hevesler araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller.

20 İyi toprağa ekilenler ise, sözü işiten, onu benimseyen, kimi otuz, kimi altmış, kimi de yüz kat ürün veren kişilerdir."


Gerçeğe kelimede ulaşılmaz, gerçeğe yaşamın içinden mücadele edilerek ulaşılır. Kelimede ulaşmayı ummak itiraz etmektir, çalışmadan çabalamadan kelimelerden arayıp bulmaya uğraşma sonucu itiraz çıkar. Yaşamda karşılığı olmayan, yaşama çıkmayan her şey itirazdır. İman etmek itirazın kaldırılmasıdır, sözde iman olmaz, çünkü söz yaşamda karşılığını görmek ister.
Aorskaya kardeşim sen soru sormakla tehdit ediyorsun, soru sormak itirazdır. Sözde olan her şey itirazdır. Kelimede anlamak bir zandır, zannetmektir, aslı nerdedir? Yaşamda.

Biz toplum olarak gerçeği, mücadele etmeden sözde, ezbere kalıplar ve şekilde anladığımız için gelişigüzel bir yapılaşma ortaya çıkmıştır, bizim ortaya çıkardığımızın adı İslam(huzur, barış) değildir, tembelliktir.
Kendi toprağımızı yani beynimizi iyi işlemeliyiz ki sözler (tohum) filizlensin kök salsın, ürün alabilelim. Kendi bahçemize bakmazsak bizden ne köy olur nede kasaba.

İsa Resulun anlattığı kıssadaki gibi indirilen ayetler birer tohumdur. İyi düşünmek gerekir, benzetme ne güzel açıklanmış. Maddesel, şeklen düşünmeye çalışanların niye anlamadığı da açıklanmış:

“11 O da onlara şöyle dedi: "Tanrı'nın Egemenliği'nin sırrı sizlere açıklandı, ama dışarıda olanlara her şey benzetmelerle anlatılır.
12 Öyle ki, 'Bakıp bakıp görmesinler, Duyup duyup anlamasınlar da, Dönüp bağışlanmasınlar.'"

Dini kavramları anlamak için soyut düşünebilme yetisinin geliştirilmesi gerekir.

İnsanların önünde bir çok engel vardır, bunları temizlemeden doğruya ulaşamayız,kendimizdeki engelleri kaldıramazsak tohumlar kök salıp filizlenmezler.


Kuran İkra(oku) ile başlıyor, Rabbin adıyla okunacak olan nedir?

Herşeyin hakikati yaşamın içindedir, bu bilgilere yaşamı okuyarak da ulaşılabilir. Bunun için Allah ağzı, gözü, kulağı ve aklı insanlara vermiştir, her şeye dikkatli bakmak, yoğunlaşmak gerekir. Evrenselliği anlamak içinde yaşama bakmak gerekir, ezbere fikirlerle evrensel değerlere ulaşılmaz. Evrensel değerleri anlamak için yaratılan ayetleri incelemek ve Sünnetullahı anlamak gerekir. Allahın koyduğu kanunlar her şeye egemendir. Sünnetullaha aykırı olan hiç bir şey yaşamda yer almaz, sözde kalır, yakılırlar.

Aorskaya Kardeşim senin sorduğun bu sorunun cevabını daha önce yazdım. Dinin olduğu yerde bir düzen olması gerekir, insanlar iyiyi kötüden ayırsınlar, eşkiyalık olmasın, insanlar kendilerini güvende hissetmeleri için toplumlarda KATI kurallar konulmuştur, bu katı kurallarda kavimden kavime değişir, çünkü hepsinin yaşam şartları, anlayışı, hayata bakışı farklıdır. Senin dediğin tarda bir cezanın hepsinde aynı uygulanması, şeklinin aynı olması diye bir şey olmaz, bu evrenselliğe tersdir. Evrenselliği sen biraz daha araştır.

Saygılar….
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla