Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23. December 2012, 02:29 PM   #198
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Bartsimpson.

Sonuç???? demişsiniz. Bakalım tatmin olacak mısınız.

-Müslüman kişi, ilimden başka bir yol gösteren edinmez. O, ilimden beslenir ve ilmin en gerçeğinin de orijinal vahiyde olduğunu bilir. Bu nedenle de ''O dedi, Bu dedi'' masallarına itibar etmez.

Yaşamı Nebi'nin yaşamına rastlamışsa, O'nun vahiy yorumuna katılır ve O'nun yaşamını benimser. Resul ölmüş veya kendisi O'nun zamanından sonra dünyaya gelmişse, artık kimseye uymaz. Şahsen sorumlu olacağından, suç ve ceza ile mükâfat şahsidir; yorumlarını kendisi yapar, imama mimama uymaz. İmam da Resul olmadiğindan söylediği de vahiy değildir.

Bireyler ümmet toplumunu oluşturduklarında, işler aralarında ''şura'' iledir. Şura ise işlerin kimseye havale edilmediği, asaleten yapıldığı için namaz kıldırma iddiası ile ortaya çıkmış imam da müteahhit konumundadır. Şura, ortaklaşa yönetimdir; katılımcı demokrasinin en ileri derecesidir. Herkes asil olduğundan katılım da denemez; ancak elbirliği ile yönetim denilir. O halde böyle bir sistemde imamın namaz-mamaz kıldırma haddi olamaz. Esasen imam islamda din işlerinin müteahhiti durumunda olduğundan islam bu nedenle Ruhban diye bir olguyu da tanımaz. İmamın peşinde saf tutulması abestir, sürü olmak pramit oluşturmak, Bakara-14. ayete aykırı olarak iradesini teslim etmektir. Toplu namaz kılma, yani imamın namaz kıldırması metot olarak da islama aykırıdır; çünkü işler havale edilemez: herkes işi kendisi yapmak durumunda olduğu için buna ''asalet-asaleten'' denilir.

Son vahiy gelmişken, bu vahiy-Kur'an- kendisini tatmin etmediğinden ve toplum içinde bu vahiyden daha imtiyazlı bir duruma geçmek için namazla toplumu etki altına almaya çalışmış ve başarılı olmuşlar toplumda imtiyaz sahibi olmuşlar, ve böylece hükmetmişlerdir. Bu toplumlar her alanda bireyciliği ve gemisini kurtaran kaptan mizacı taşırlar. Bu yüzden Bu toplumlarda ''şura-müşavere- yoktur. Allah'ın huzuruna çıkma gibi bir mistisizmin hakim olduğubu toplumların tümü de liberalist, yani hak dinde ''sıla-i rahim'' denilen sosyalizmi (toplumculuğu) terk etmişlerdir. Hem uslamlamada hem de çalışma hayatında tembelleştiği ve bunu tercih ettikleri için her açıdan geride ve gaflet içinde dedirler ve toplumu da geri bıraktırmışlardır.

Allah aşkı ve O'nunla buluşma diye yeni ve ayinsel bir din icat etmişlerdir. Sanki ''salat'' yetmiyormuş, şah damarından daha yakın olmak kafi gelmiyormuş gibi, uyduruk bir huzura çıkma zannı ile bir ''serap'' yolu olan namazı icat ederek Allah'a düşünemezmiş gibi dinini ve O'na vuslatı öğretmeye kalkışmışlardır. Oysa bu ''panteist'' bir görüş olup cahiliye zamanından kalma felsefe bilmezlerin zannıdır. Allah ile birleşmek mümkün değildir. Dağa çıkmış Musa'nın durumunu bile düşünmezler.

Allah ile randevulaşıp buluşmak sözü, öğreti ve iddiası Yahudiler'in Yakup Peygamberi Allah'la güreştirmeleri kadar fahiş bir hatadır.

Hiç bir resul ''Allah aşkı''ndan bahsetmemiştir. Çünkü aşk nefsidir ve akıl dışıdır. Sevgi ise hoşnut olmadır ve aklidir. Diğer aykırılıklar ile de aklı örten bir hal içinde bulunmayı marifetmiş gibi öne çıkartmak ve batıl dinlerin metafizik alemle ilişkide kullandıkları yöntem de palavradır; Kur'an'dan değildir. Peygamberler bile vahyi alırken asla Allah'ın huzuruna çıkamazlar ve bilinçlerini kaybetmezler. Aksi hezeyanları gerçek sanmaktır.

Daha önce belirttiğim gibi ''namaz'' ''na-maz''dır. Maz bireyciliktir. Na-maz liberalist olmayan, ''kollektivist'' demektir. ''Na'' olumsuzluk eki ile ''maz''ın ifade ettiği liberal sosya-ekonomik politik reddedilir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Sevgii Galip, ben yazımda o dedi bu dedi masallarına itibar etmiyorum.

bak aynen kopyalayıp yapıştırdım.

"sen namaz vardır diyorsun, o namaz yoktur (tazarrulu niyaz - dua- vardır) diyor ikinizde kuranı referans gösteriyorsunuz."

Kuranı referans gösterdiğinizi söylemek masal mı?????

eğer bunu masal olarak nitelendiriyorsan aynısını;
Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
'Derli toplu bir bigiye ulaşmak için isterseniz, bilgisayarınızdan ''İşte Kur'an'' sitesine girerseniz oradan ''makaleler'' kısmında ''Salât'' kelimesine ve bu kelimenin bilgi yönünden çevresinin bereketine erişebilirsiniz.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
masalı ile başkasının "dediğini" referans göstererek sende yapma...

http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2082&page=16

konusunda sorduğun bakara 125'teki "tavaf edenler" ile ilgili soruna aldığın cevabın karşılığını hala bekliyorum....

Ayrıca "namaz" kelimesinin anlamı ile ilgili referans verdiğin siteden okuduklarım senin söylediklerinle hiç örtüşmüyor. (Bakınız ekteki resim dosyası)

sen "namaz" kelimesinin anlamı ile ilgili "hangi ilimden beslendin" söyle de beyhude aramayalım...

Tatmin olmak : Bir canlının fiziksel ve/ya duygusal anlamda gereksinimlerinin yerine gelmesi ya da getirilmesi sonucunda içinde bulunduğu durum.

Amacın beni tatmin etmek ise, önce beslendiğin ilmin çelişkisine kendin düşme, sonra bana tatmin olabileceğim cevap verme endişesini yaşa... emi kardeş
Eklenen Resim Ön İzlemesi
Dosya tipi: jpg Ekran Alıntısı3.jpg (18,5 KB (Kilobyte), 6x kez indirilmiştir)
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla