Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
|
Selam Khaos Kardeşim;
Ölü eti(leş), kan, leş, domuz eti, Allahtan başkası adına kesilenlerin haram olması, bu nedenle yenmemesi işin ritüel yanı, şeklen yerine getirilen sembolik kısmıdır. Birde bunların yaşamda karşılıkları anlamları manaları olması gereklidir. Yazdığımız yazılarda cevap bulmaya çalıştığımız kısım manası nedir? Boyutundadır.
Ölü eti(leş), kan kimsenin zaten sofrasında tüketemeyeceği şeylerdendir, sadece domuz etini tüketenler olduğu için dikkatler domuz etine yönelmektedir, işin mana yönünün üstü örtülmektedir.
Araplar domuz eti, leş kan gibi maddeleri Müslüman olmadan evvelde yememekteydiler. Ayrıca peygamberimiz araptı ve arap kavmine geldi, etrafında Araplar yoğunluktaydı ve onların gelenek ve görenekleri vardı, kuranda anlatılanlarda bir hadis olarak hadiselerden doğmuş ve Arapça bir lisan ile ayetler okunmuştur. Ama ortaya konulan akıl, düşünce sistemi evrenseldir. Kuranda Türklerin, İranlıların veya başkaca Hintlerin Çinlilerin, Amerika yerlilerinin adetlerinden bahsetmez, arap adetlerinin, anlayışının yaşama bakış açısını eleştirir, aynı zamanda Yahudilerin gelen peygamberle mücadelesini , tevratta anlatılanlara atıf yaparak, geçmişte insanlık adına elde edilen unutulan kazanımları tekrar gündeme getirerek ögüt verir, düşünceye sevk eder, akledin der.
Ayetleri tekrar yazıp genel olarak anladıklarım manaları yazmaya çalışacağım, düz mantık yürütmeyeceğim! Size yanlış veya ters gelebilir, herkesin bilgisi, anlayış düzeyi, bakışı farklıdır.
Diyanet Meali - el-EN'ÂM : 144. Deveden de iki, sığırdan da iki (yarattı.) De ki: O bunların erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı? Yoksa Allah'ın size böyle vasiyet ettiğine şahit mi oldunuz? Bilgisizce insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan uydurandan kim daha zalimdir! Şüphesiz Allah o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Bu ayette genel olarak neden bahsediyor; zalimler var zulum ediyor; en büyük zulum gerçeklerin ters yüz edilmesidir, yani yanlışı olanın doğru, doğru olanın yanlış görülmesi ve bunun neticesinde ahlakın bozulması insanlıktan uzaklaşmadır. Mesala” devletin malı deniz yemeyen domuz” deyimini düşünürsek durum anlatmak istediğime uyar. Zihniyet olarak devlet malı yenmesi başarı olarak değerlendiriliyorsa, tasdik ediliyorsa, aferin nasıl yapmış be deniyorsa helal olsun! deniyorsa zalimler topluluğu oluşmuştur.
Bilgisi olmadığı halde veya noksan olduğu halde kesin bu doğrudur veya haramdır diyerek insanlar yanlış yönlendirilmesi, insanların sığmayacağı kaplara girmeye zorlanması, Allahın adı kullanılarak bunun yapılması, dinen böyledir denmesi, misal olarak firavunun emrindeki din adamlarının ortaya koyduğu anlayıştır. (Domuz eti yemek gibidir)
Diyanet Meali - el-EN'ÂM : 145. De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış birşey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.
Diyanet Meali - el-EN'ÂM : 146. Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kıldık. Sırtlarında yahut bağırsaklarında taşıdıkları ya da kemiğe karışan yağlar hariç olmak üzere sığır ve koyunun iç yağlarını da onlara haram kıldık. Bu, zulümleri yüzünden onlara verdiğimiz cezâdır. Biz elbette doğru söyleyeniz.
Burdada yine zulumden dolayı cezadan, haram kılmadan bahsediyor. Zulüm nedir? Yahudiler gerçekleri ters yüz ederek, dini kendi kafalarına göre, dünya çıkarlarına göre yorumlayıp hamanlaşarak, diğer insanlar üzerinde hegemonya oluşturmaları, insanlar esir etmeleri, düşünmelerini kısıtlamaları şu şudur buda budur diyerek, haddi aşmaları neticesinde tırnaklı hayvanlar ve koyunun iç yağı haram kılınmış. Koyunda nazlı bir hayvandır ve hatırlasak Yahudilere gelen peygamberler çobanlık yapmışlardır. Dİn yaşanmak için vardır, kelam ve kelimeler insanların birbirine satacağı matağ değildir. Koyunlaşmış sürüler halindeki insanları yönetmek için, doğru bilgiyi sunmak ve paylaşmak yerine dini tabulaştırarak, aman ha dinden çıkarsınız diye korku salarak şu haramdır, şu helaldir, caizdir veya değildir diyerek insanların kanımı emmeyin. Yahudilere Koyunun veya sığırın iç yağı haram kılınmıştır.
Diyanet Meali - el-EN'ÂM : 151. De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.
Buradaki haram kılınanlara dikkat edelim öldürmekten bahsediyor haksız yere cana kıymayın diyor, bunları yapmak bir bakıma kan içmektir. Kan canı temsil eder. Kan haramdır.
Diyanet Meali - el-A'RÂF : 32. De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz.
Burada yine insanların düşünmesini, yaşantısını engellemek için şu haramdır diye yasaklayanlar, tabu oluşturanlar uyarılmaktadır, bir bakıma bu durum domuz eti yemek domuzluk yapmaktır.
Diyanet Meali - el-A'RÂF : 33. De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.
Esasen araf 33 de domuz etini yemenin, domuzluk yapmanın ne olduğu açıklanmaktadır.
Diyanet Meali - el-A'RÂF : 157. Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr'a uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.
Bu ayetede dikkat edersek insanların üzerinde bir ağırlık ve zincir olduğu, bu ağırlık ve zincirleri, düşünmenin yaşamı engelleyen etmenleri kaldırmak için helal ve haramın ne olduğunu getirilen nura uyarak anlayarak ulaşılabileceği söyleniyor. İnsan olmaya adaylar insanlığın ne olduğunu anladıktan sonra üzerlerindeki ağırlık ve zincirleri kendileri kaldıracak idrak etmeye, düşünmeye, görmeye başlayacaklar.
Diyanet Meali - en-NAHL 114. Artık, Allah'ın size verdiği rızıktan helâl ve temiz olarak yeyin, eğer (gerçekten) yalnız Allah'a ibadet ediyorsanız, onun nimetine şükredin.
Verilen en büyük nimet akıldır.
Diyanet Meali - en-NAHL : 115. (Allah) size, sadece ölü hayvanı kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı. Ancak kim mecbur kalırsa (başkalarının haklarına) saldırmaksızın, sınırı da aşmadan (bunlardan yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
Diyanet Meali - en-NAHL : 116. Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak "Bu helâldir, şu da haram dır" demeyin, çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.
İşte burdada bir domuzluktan bahsediyor. En tehlikeli olan şey insanın bilmeden ağzından çıkan sarfettiği şeylerdir.
Diyanet Meali - en-NAHL 117. (Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.
Diyanet Meali - en-NAHL 118. Sana anlattıklarımızı, daha önce, yahudi olanlara da haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, fakat, onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Tekrar zulmü hatırlarsak, Allah insanlar zulmetmez, insanlar gerçeği teryüz ederek birbirine zulmederler.
Diyanet Meali - el-FURKÂN : 68. Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttukları) başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahı (nın cezasını) bulur;
Diyanet Meali - el-FECR : 19. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz.
Bize geçmişten gelen her türlü bilgi, anlayış mirasdır. Doğruluğunu yanlışlığını tartmadan iman etmeyelim, araştıralım. Hemen işimize geldiği için yemeyelim, haddi aşmayalım. Zorda kalırsak başkalarının hakkına tecavüz etmeden yeterince yiyelim.
Bir görüntüde olan kısım vardır, birde görünmeyen buzdağının altı vardır.
Konu mustafabey tarafından (22. March 2013 Saat 11:51 AM ) değiştirilmiştir.
|