EL kelimesi mal malvarlığı vs..ile ilgili konularda biyolojik el olarak kullanılmamıştır..Ne türkçede ne de arapçada..türkçe deyimlere bakalım..eli sıkı,eli bol,elim dar vs...Hukukta da arapçadan direkt geçen kelimeler kullanılır. mesele ZİLYED..malı elinde bulunduran kişi demektir.Bu el biyolojik el değil, TASARRUF ALANINDA BULUNDURMAK anlamındadır. Sen bir malın zilyedisin diye sabah akşam biyolojik elinde o eşyayı taşımazsın..senin malvarlığına dahildir, senin hakimiyet/tasarrufun altındadır o mal...Kısaca Kurandaki el de bu eldir ve elden kesmek de olayın oluş şekline göre kişiden malı almak..kişiyi bazı mali haklardan kısıtlamak..(mesela ihalelere girmesine engel olmak), gibi anlaşılabilir..Kamu otoritesi bu konuda gereken tedbirleri alır.....Çoluk çocuk garibaının yaptığı hırsızlıkta elden kesmek ise o kişiyi iş aş sahibi yapmak eğitmektir...Bir de şu örneği verebiliriz. Bir arap şeyhi düşün..çalmış çırpmış petrol kuyularının üstüne oturmuş...Bu adamın elini nasıl kesersin? Şeyhin ahtapot kollarını kuyularından kestin mi/ ona ulaşmasını engelledin mi/elinden aldın mı/ elini kestin demektir..İşte o zaman adamın ellerini kurutmuş olursun....
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
|