Tekil Mesaj gösterimi
Alt 8. April 2013, 09:01 AM   #35
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart Gavs fıkraları

GAVS FIKRALARI



Gavsımız bir gün adak için koyun kesmiş. Menzilde ikamet eden sofilere az az birer parça teberrüken dağıtılmış, o sırada ezan okunmuş camiye gitmişler. Bir sofi de eti cebinde unutup gavsın arkasında namaz kılmış. Namaz bittikten sonra sofi evine gitmiş, hanımı yemek pişiriyormuş, cebinden çıkardığı eti şifa olsun inşallah diyerek yemeğin içine atmış. Yemek pişmiş, tam yiyecekler bakmışlar et pişmemiş, sonra yemeği yine kaynatmışlar bakmışlar, et yine pişmemiş böyle 2-3 defa kaynatmışlar. Sonra sofi eti alıp gavsın huzuruna gitmiş ve olanları anlatmış:

-”Sultanım et bir türlü pişmedi acaba bunun hikmeti nedir?” diye sormuş. Gavsımız:

-”SOFİ BİZİM ARKAMIZDA SECDE EDEN ETİ İNŞALLAH ATEŞ YAKMAZ” buyurmuşlar.

************************************************** *************************

GAVS ABDULHAKİM zamanında bir sofi varmış. Evi göl kenarındaymış. Ama sofi olmadan önce bu gölde kurbağalar sabahlara kadar öterlermiş. Adam gavsın nazarına girdikten sonra düşünmüş, düşünmüş aklına şeyhi gelmiş. Gideyim bu kurbağaları gavsa söyleyeyim. Durumu anlatayım. Gitmiş mübareğin yanına durumu anlatmış. Mübarek buyurmuş ki:

-”Sofi sen o gölden bir kurbağayı bize getir”

Sofi de gitmiş yakalamış kurbağayı kavanoza koymuş gelmiş. Mübarek kavanozdaki kurbağaya bakmııışş bakmışşş bir NAZAR etmiş sonra buyurmuş:

-”Al bu kurbağayı götür sizin göle at”

Sofi de kurbağayı atmış göle, gece olmuş kurbağalardan ÇIT ses yok aylarca adam takip etmiş, nerdeyse kafayı yiyecek olmuş. Adam dayanamamış gitmiş sormuş mübareğe:

-”Kurban naptınız kurbağalara böyle”

Mübarek de bakmış tebessüm etmiş buyurmuş ki:

“SOFİ KURBAN; BU KURBAĞALAR KADİRİYDİ, SESLİ ZİKİR EHLİYDİLER, BİR TANESİNİ VEKİL TAYİN ETTİK. ŞİMDİ HEPSİ NAKŞİ OLDU, SESSİZ ZİKİR ÇEKİYORLAR ))

************************************************** *************************

Gavs Abdulhakim Hz.leri’nin bir sofisi sabunculuk yaparmış. Eşeğine yüklediği sabunları diğer vilayete götürüp satarmış. Yine bir gün sabunlar eşeğin sırtında yola çıkıp diğer vilayete giderken kestirme olsun diye dağdaki keçiyolundan (çok dar olur ve genelde uçurumdur) dolaşayım demiş. Eşeği vurmuş dağa, yolun ortasına geldiğinde eşeğin ayağı kayarak uçurumdan aşağı yuvarlanmaya başlamış. Sofinin bütün sermayesi de eşekle beraber gidiyor. Ne yapayım diye çok kısa bir düşünme devresinden sonra:

-”Yetiş ya Abdulkadir Geylan Hz.leri” diye çığlık atarak himmet istemiş. Himmet istenir de gelmez mi, anında eşek toparlanıp ayağa kalkmış. Eşek kalkmasına kalkmış da onu yukarı kim getirecek? Sofi bu sefer:

-”Yetiş ya Gavs Hz.leri” diye 2. himmeti istemiş. Ammaa bu sefer işler tersine dönmüş ve eşek tekrar yuvarlanmaya başlamış ve uçurumun dibine kadar düşüp ölmüş. Sabunlar da ziyan olmuş. Sofi içinden kendine kızarken bir yandan da Gavs Hz.lerinden himmet isteyince neden eşeğin düştüğünü merak etmeye başlamış. O hızla atlamış Menzil’e gidip Sadat’ın huzuruna çıkıp:

-”Kurban, ben falanca yerdeki sabuncuyum. Benim eşeği niye tutmadın” diye sormuş. Gavs Hz.leri de:

-”SOFİ, SEN ABDULKADİR GEYLANİ HZ.LERİNDEN HİMMET İSTEYİNCE O GELİP SENİN EŞEĞİ TUTTU. BİZDEN HİMMET İSTEYİNCE BİZ DE GELDİK AMA ABDULKADİR GEYLANİ HZ.LERİNİ GÖRÜNCE EDEBE GEÇTİK. O DA BİZİ GÖRÜNCE EDEBE GEÇTİ VE EŞEĞİN YULARINI BIRAKTI. HAL BÖYLE OLUNCA SENİN EŞEK DE GÜME GİTTİ”
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
merdem Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (8. April 2013), dost1 (8. April 2013)