Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı
Dostum kuman.
''Barınma" ihtiyacı yönünde elinizde bulundurduğunuz veya barınmaya tahsis ettiğiniz ''ev''inizin mülkiyeti sizin olsa idi kapitalist sistemde bu eve barınma yönünden ihtiyacınız kalmayınca ona istediğiniz gibi davranabilirdiniz. İster yıkar, ister vakfeder ,isterseniz kapısına kilit vurur çürümeye terk ederdiniz; mülk sizin ya! kime ne!
Bir de olaya müslüman yaşamının gerektirdiği kollektivizm yönünden bakın; en basitinden: Mülk Allah'ındır=toplumundur prensibini aklınıza getirin. İhtiyacınız kalmayanı sahiplenemezsiniz, kullanış amacını değiştiremezsiniz, esas sahibine vermek mecburiyetiniz-iade etme zorunluluğunuz var.
Adem acaba "cennet"ten niye kovuldu dersiniz?
Miras kalan mallar-"mamelek" hakkında da başka türlü düşünemezsiniz.
Saygılar,sevgiler.
Galip Yetkin.
|
Sevgili galip abi
bu bahsedilen konular ve mekke'den hicret sonrası medine'de, insanlığa örnek olarak gösterilen toplum yaşamı, sanırım bünyesinde kollektivis ve sosyal adalet sistemini benimseyen yaşam şekillerini barındırıyor.
o dönemler iyi incelenmeli bence.
birde acaba forumda tavsiye ettiğim ve sizinde seyrettiğiniz belgeseldeki gibi ekonomik sistemi ve parayı toplumdan kaldırsak ne olur?
kuran'da bu duruma yada buna benzer bir duruma atıf var mıdır?
mesela adamlar diyor ki "dünya üzerinde nereye giderseniz gidin, istediğiniz zaman ve istediğiniz kadar kalabileceğiniz ve içinde her ihtiyacınızı gideren bir konut olsa mülkiyet hakkının bir anlamı kalır mı? İstediğiniz zaman golf takımları temin edip golf oynayabilseniz golf takımları almaya ihtiyacınız olur mu?
"Mülk Allah'ındır = Toplumudur"