[Fers]

i'taa: vermek ve muhatabı genelde bellidir, verilecek her ne ise kime verileceği/verildiği...
"itaa ez zekaat", buradaki zekat ile kullanılan "itaa" dır, itaa fiili etaa kökünden, gelmek...


etaa/kök fiil gelmek,
إيتاء/iitaa/getirmek/bir şeyi bir amaç için getirmek...

neml/31
وَأْتُونِي مُسْلِمِينَ/ve etuu nii muslimiine.../ gelin bana muslimiine...

kehf/96
آتُونِي زُبَرَ الْحَدِيدِ/atuu nii zuberel hadiidi.../ getirin bana zuberel hadiidi...

fatir/18
وَمَن تَزَكَّى فَإِنَّمَا يَتَزَكَّى لِنَفْسِهِ
...ve men tezekkaa/تَزَكَّى fe innemaa yetezekkaa/يَتَزَكَّى li nefsih.../
....arınma kişinin kendisinedir/ arınan kendine arınır...

bakara/43
وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ
ve ekimuus salate ve atuz zekate.../
salat ı ikame edenler/vahye uy/uygula/hayatına uygula bunun sonunda/sonucunda arın/arınmış hale gel...

fussilet/7
الَّذِينَ لَا يُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُم بِالْآخِرَةِ هُمْ كَافِرُونَ
elleziine laa yuu tuunez zekaate/لَا يُؤْتُونَ الزَّكَاةَ ve hum bil aahireti hum kaafiruune.../
onlar arınmayan/arınmış hale gelmeyen ve sonrakini inkar edenler....

"ikame es salate" ile pekiştirilen "itaa ez zekaat" arınma haline gelme/vahiy öncesi eski kokuşmuş düzenden, olumsuz/kötü düşüncelerden, inkarcılıktan, rezillikten, kısaca tüm pis düşünce ve tavırlardan soyutlanmadır,
arınmış hale gelmedir...