Tekil Mesaj gösterimi
Alt 1. August 2013, 01:59 PM   #4
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

Dünyadaki en büyük cihad kişinin kendi nefsiyle yaptığı cihattır.

İnsan kendi nefsine hakim olacak, yani oruç tutacak, ne söylediğine dikkat edecek bilerek konuşacak, akla göre harekete edecek, mantıklı olacak, dünya gerçeklerini görecek, insani değerlere sahip olmak ve yaşamda sergilemek için mücadele edecek. Mücadele başkasıyla değil, kişinin kendisiyledir. Önce kişi kendisini eğriliklerden arındıracak, ona buna sataşmakla, başkasının bahçesini kötülemekle bir yere ulaşılmaz.


Yani mücadele kişinin kendi egosuyla, istek arzularıyla, hayalleriyle ve duygularıyladır. Mücadele edilmezse, düşüncenin ve aklın üstü örtülürse nefisin kölesi olunur. İnsan kendi nefsine ibadet eder o zaman, kendi nefsine tapar, tapınır. Allaha teslim olmak demek, akıl ve düşünce çizgisinde hareket etmektir, kendine hakim olabilmektir, istek arzulara gem vurmaktır, duyguları yönetebilmektir, hayale kapılmamak, mantıklı olmaktır.

Duygu bir seldir, insanı boğar, azgın bir seldir, önünde ne varsa alır götürür, hayaller insanı akıl ve düşünceden uzaklaştırır, şeytanın oyuncağı yapar, istek ve arzularda tasmayı takar insanı sürekli bir şeylere yetişmeye zorlar, insanların tamamına yakını yetişemez elde edemez, bu bir cazibedir, şehvettir yada başka bir maceradır, tam ulaşacakken istek ve arzular yön değişir, bu değişim hayat boyu devam eder, doyuma ulaşamadan ömür biter.


En büyük put kişinin kendi içinde yarattığı puttur. İbrahim peygamber kendi içindeki putları yıkmıştır, dışarıdakiler semboldür, içerdekinin yansıyanıdır. Semavi Din İbrahim peygamberle başlar, dinde akletme, düşünme, idrak ve muhakeme esasdır.

Din kelam ve kelime sahiplerine indirilmemiştir, akıl sahiplerine indirilmiştir. İnsan kelimere değil gaybe iman eder. Kelimeler bir şeyleri açıklamak için, insanların arasında iletişim olması için araçtır, amaç değildir. Kelam ve kelimeler yol göstericidir, her şeyin aslına yaşamda mücadele edilerek ulaşılır. Kelimelerle de insanlar bir yere ulaşamaz. Kelam ve kelimeleri abdest almayanlar okuyamaz, ilmletmeyenler yanlış anlar, yanlış anlayışlar tapma ve tapınmayı beraberinde taşır.


Canlı veya ölmüş bir kişinin ortaya koyduğu insanı değerleri övmek, putlaştırmak, tapınmak değildir, topluma hizmet eden herkesin övülmelidir ki; Bu ister bilim adamı olsun, ister yönetici, ister hakim, ister memur, ister tüccar, doktor… o kişiler mücadele ederek topluma bir değer sunmuş, hayatta iyi bir iz bırakmıştır, karşılığını elbette Allah hakkıyla verecektir.


Kavramları yanlış anlayınca yanlış sonuçlara ulaşılır, kelimeleri düzgün anlamak gerekli, kesin şudur diye hüküm verilmemeli. Toplum olarak zaten bu konularda cahiliz, kişi kendini eğitecek, buda başkalarına sataşmakla, onlar böyle yapıyor diye yermekle olmaz, ulaşılan doğru neyse yaşamda ortaya konmalıdır, sözde İslam savunulmaz, esas yaşamdır. Öyle bir iki kez kuran okumakla bu iş çözülmez, hayat boyu sürdüreceksiniz, hayatta karşılığını görmeye çalışacaksınız, ancak o zaman bazı şeyler netleşir, yüzeysel, üstün körü okumak insanı yanıltır, daha da özümsenmeli. Hemen birkaç şey anladınız diye başkasına savaş, cihad açılmaz, anlaşılanlar kişinin kendisini düzeltmesi içindir, cihadı insan kendi nefsiyle yapar.

Akıl sağlığına kavuşmak, Allaha teslim olmanın ilk şartıdır. Mücadele şart
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
mustafabey Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
bartsimpson (1. August 2013), dost1 (1. August 2013), galipyetkin (1. August 2013), Taner (2. August 2013), Yiğitcan (1. August 2013)