Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30. November 2013, 09:21 AM   #117
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Her zaman yazdım.
İnsan için Allah'tan başka kutsal yoktur!
Ama eğer "madde aleminde" bir kutsala ihtiyaç gösteriyorsan, Allah "o"na da işaret etmiştir. "O kutsalı", Sâd Suresi-71'den itibaren okuyalım:

'Hani Rab'bin meleklere şöyle demişti:" Ben çamurdan bir insan -halife- yaratmaktayım.
Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üfürdüğümde, önünde "SECDE" ederek eğilin.
O meleklerin hepsi toptan secde ettiler.
İblis müstesna; benlik tasladı ve hakikat bilgisini inkâr edenlerden oldu.
Allah dedi "Ey iblis İKİ ELİMLE yarattığıma SECDE ETMEKTEN seni alıkoyan neydi? Benliğin mi engel oldu, büyüklük mü tasladın, yoksa yücelenenlerden mi oldun!?'
..................

İnsanın yaratılışındaki anlatımda, eğer maddi dünyada bir kutsal arıyorsan Allah aradığını sana gösteriyor: İnsan. Sen, ben, komşu teyze, Amazonlardaki yerli, eskimo ......

Şu halde, insan yapısı kilise, havra, cami, mescidi'l haram yakıştırması yapılan kâbe, mezarlık vs.'ye "kutsal payesi" takarsan, senin değerlerin beni bağlamaz.

Allah'ın yarattığında " iki elimle" diye ihtimam gösterdiği, özel yaratık kutsallık taşır, ve bu özelliklerinden dolayı Allah "birbirinize hürmet edin, büyüklenmeyin, secde edin, bunu yapmazsanız, kendinizden başkalarını şeytanın gördüğü gibi küçük görür de yaşam hakkı tanımazsınız. Yani ekonomik ve sosyal yönden birbirinizi kollayın, kollektif bir yaşam yaşayın diyor. Dikkat edin Kitab'ın konusu da ideal ve idealist insandır.
Bakara-90:"- Gerçeği örtenler için rezil edici bir azap vardır."

Gerçek ne?
Yeryüzünde en kutsal olan insan.
Bunu gizleyip ve bu vargıyı genişletip şahsi menfaatler için hakikat bilgisinin gizleyip 'kâbe' denilen, maddi ve manevi kaprislerinin yapısına/binasına kutsallık kulpu takmak, etrafında -üzerine sihri filan bulaşsın diye- turlamak boş işlerden olup "Beyt- ehli" kişi olmaktan çıkıp "bina-ehli" kişi yani "maddeci olmak" demektir(mescid kelimesi yapıyı değil, toplumu ifade eder, aynen 'meclis kararı' dediğimizde "meclis"in ifade ettiği mânâ olan 'toplum' gibi).
"Mescidi'l haram" da 'kâbe' denilen insanın elinin ve beyninin yapısı yapı değil; ekonomik ve sosyal yönden bir birlerine secde ve rükû ederek yaşanan hayattır, toplumdur ki bu toplumun meydana getirdiği olguya "Beyt", ve bu olgu içinde yaşayanlara "Beyt Ehli" denilir. İbrahim Peygamber zamanında kurulmuş beyte "Beyt-i Atiyk" bundan sonra kurulmuş olanlara mesela Musa Beytlerine (savmalara) "Beyt-i Atik", İsa Peygamber'inkiler de "manastır" olup Mekke'dekine ise "mescidi'l haram" denilir. Mekke'de bina olgusu yoktur, açık hava mescidleridir-salavattır, sosyal ve ekonomik hayatlarını kolektif sürdürenler, mescidi'l-haram istikametinde/dışa kapalı/'bekkede' ve ortak bir yaşam yönünde birbirlerine secde ve rukû ederek yaşayanlardır. Bu özelliklerinden dolayı da kutsallıkları filan yoktur; sosyolojik yapılardır. Emperyalist-kapitalistlerin hışmından/sömürüsünden kurtulmak için Kitap'ta belirtilen ekonomik ve sosyal yaşamı yaşadıklarından dolayı, bu yaşam 'hac esnasında' tetkik edilip öğrenilip bundan böyle yaşanacak hayatta tatbik edilir.

Bu yaşam biçimi Allah'ın İlkelerinden biri olup müslümanlar tarafından uygulansın diye Nuh Peygamber'den Muhammed Peygamber'e kadar empoze edilmiş, dinin ana kurallarından biridir. Bu yaşam tarzı "Bakara:219-Muminun:4,5-Nahl:71(salat-ı ikâme, zekat'ı ita)" ile formüle edilmiş olup Allah'ın öğüdü, nasihati filan değil, Müslüman olmak isteyenlere Allah'ın sözüdür; ilkesidir, dinin kaidesidir. Müslüman olmuş olanlar bunları biliyordu çünkü Peygamber inzal olan ayetleri Mekke ve Medine'de açıyor, yeni bir mescid/ıoplum kuruyor, Mekke'nin fethinden itibaren yeni anlayışta yeni bir nesil yetiştiriyordu/hac yaptırıyordu/ruhsal ve düşünsel bir halden başka bir hale geçiş yapılıyordu. Yani 'hacc yapma'nın amacının ve nasıl olduğu Mekke fethedilene kadar müslümanlar biliyordu. Kur'an'ı Peygamber'den öğrenen, ezberleyen, yaşayan müslüman Mekke'ye gidip de hacc mı yaparmış?

İhtiyaç/kavâm prensibine göre yaşayan bir Müslüman hacca gidiş-geliş ve oradaki masrafları nasıl karşılar? Ancak hırsızlık yaparsa ki o zaman da mürted olur.
Bazı dostlar Haccı, İbrahim Peygamber'e dayandırıyorlarsa da Bakara-125'ten itibaren bakıldığında böyle olmadığı fark edilir. Bilhassa Bakara-129 iyi tetkik edilmeli. Daha din tamamlanmamış ve bu nedenle de İbrahim Peygamber bunun için "Resul" göndermesini Allah'tan talep etmektedir.
Din/Kitap Muhammed Peygamber zamanında tamamlandı ve hac yöntemi de yani Müslümanlığa evrimleşme de onun zamanında bir metot olarak ortaya kondu. İbrahim Peygamber zamanında sanki "hac" varmış düşüncesini vermek için ayetteki "lit taifine" yani 'kalebent, gemi tayfası' gibi ayrılınması imkansız fakat gönüllü hizmeti benimseme ifadelerini, "tavaf edecekler" diye değiştirmişlerdir.

Bakara-90'ı yazmıştık. Şimdi de Bakara 159'u ve Bakara-175,176 yı da hatırlayalım.
Bakara-159: "-Kitapta apaçık bildirdiklerimizden sonra kim ki o işaret ve hidayet vesilelerini gizlerse, işte Allah onlara lanet eder."

Bakara-175: "-İşte bunlar Allah Esma'sına imana karşılık dalâleti , mağfiret/bağışlanma yerine azabı satın almışlardır. Bunlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!?"

Bakara-176: "-Bundan dolayı ki Allah ilmindeki hakkı, kitap olarak inzal etmiştir. Kitapta ihtilaf edenler, ayrılığa düşenler, bu gerçeğe karşı çıkanlar kesinlikle de o doğrulardan çok uzağa düşmüşlerdir."

Sıhhi durumum müsaade ettikçe devam edeceğim.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Konu galipyetkin tarafından (8. June 2021 Saat 09:14 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (30. November 2013)