56.Fîhinne kâsirâtut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn.
Oralarda,
daha önce insan ve cinn tarafından dokunulmamış [el ve göz değmemiş],
bakışlarını sadece eşlerine dikenler vardır.
Bu çeviride benim anlamadigim hususlar var.
Bu iletimde
o hususlarin yalnizca birisi üzerinde duracagim.
En bastaki oralarda, fîhinne kelimesi.
"Oralarda"ki ORALAR nerelerdir?
Yani nerelerdedir
bakislarini eslerine diken o dilberler?
54'te
"devsirme"den
söz ediliyor:
Astarları kalın ipekten [atlastan] yataklara yaslanmış kimseler olarak
iki cennetin de devşirmesi yakındır.
Muttekiîne alâ furuşin betâinuhâ min istebrak (istebrakin), ve cenel cenneteyni dân.
Aslinda
bu ayetin dogru çevirisi
her halde sudur:
Cennet halki, astarlari kalin ipekten döseklere yaslanirlar, ve o iki bahçenin devsirmelikleri yakin mi yakindir.
Belli ki
"devsirme"den kasit
anilan iki cennetin (bahçenin)
meyvalaridir.
Bazi çevirilerde
devsirme degil de
devsirmelikler denmis.
Devsirmelikler: agaçlardaki meyvalar.
Bu, daha isabetli bi çeviri bence.
Çünkü daha açik ve net.
Simdi...
"Oralarda"dan kasit eger o meyva agaçlari ise
bundan çikan sonuç
bakislarini eslerine diken dilberler
meyva agaçlarinin içindedir.
Anlamadigim husus:
Meyva agaçlarinda ne yetisir;
meyva mi,
bakislarini eslerine diken dilberler mi?
Kâsirâtut tarf
niçin
meyvalar olmuyor da
dilberler oluyor;
niçin
RIZIK olmuyor da
INSANLAR oluyor?
Yok
"oralarda"daki "oralar"dan kasit eger o iki bahçe ise
dilberler
o iki bahçededir.
Tamam.
Ama
bu mümkün degil.
Çünkü "oralarda"nin Arapça metindeki karsiligi "fihinne"dir; fihinne ikiden çok yerde demek. O iki bahçe ikiden çok degil ki; yalnizca iki tane.
Bir açiklama lütfen.
Konu Hasan Akçay tarafından (26. January 2014 Saat 12:48 PM ) değiştirilmiştir.
|