Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23. March 2014, 02:28 PM   #4
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 825
Tesekkür: 0
166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Fidye ile ilgili olarak
"http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2603"te
sunlar söyleniyor:

Esirlerden her ne nam altında olursa olsun salıverilmeleri için hiç bir şey alınamaz.

Evet. Zaten 47:4'deki "esirleri ya karsiliksiz (mennen) ya da fidye karsiligi (fidâen) saliverin!" buyrugundan anlasilan da bu. Yani esirler fidye ödemese de saliverilecek.

Esir ben olsam ödemem.

Çünkü beni esir olarak tutanlar içten mümin iseler
nasil olsa saliverecekler, fidyesiz de saliverecekler.
Allah'in buyrugu bu.

Yok, içten mümin degilseler fidyeyi alinca da salivermezler.

Bos yere
niçin
fidye vereyim!

Buna göre Allah'in 47:4'teki buyrugunu "Esirleri karsiliksiz ya da fidye karsiligi demeksizin saliverin!" diye okumak gerekiyor.

Ancak savaşa sebep olan devletten, devleti ve vatandaşlarını itidal seviyesine indirmek, itidal seviyesi üzerinde sahip oldukları fidyeyi geri almak için savaş tazminatı alınır.

Evet, dogru kavram: tazminat. Çünkü, savasi baslatip maddî manevî kayiplara neden olan devlete o kayiplari tazmin ettirmek haktir.

Konu Hasan Akçay tarafından (23. March 2014 Saat 03:34 PM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Hasan Akçay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (23. March 2014)