Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28. March 2014, 12:11 PM   #25
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Sayın Hasan Akçay ve ben........, yani müzakere...., ben ve Hasan Akçay ......

Yok!
Olmaz!

Bir sitede Hasan Akçay ile Sayın Haktansapmaz salat üzerine bir müzakere yapmışlardı da netice alınamadan 1.000._(bin) sayfa sürmüştü.

Yok......., yok........ Müzakere filân......, ben ı-ııh.

Ben nikâh, evlilik, eş gibi terimlerin kullanıldığı her yerde, her zaman cinsel içerikli birlikteliğin varlığını değil de, genellikle, karşılıklı birbirlerinin eksikliklerini tamamlayıcı iş ortaklığı, karşılıklı olarak yüklerini-sorumluluklarını-ihtiyaçlarını sırtlamak, karşılıklı olarak birbirlerine yardım etmek, SALAT ETMEK olduğunu belirttim. Misal vermek gerekirse, diyelim ki bir yetimi himaye altına aldınız/iş verdiniz; yani nikâhladınız; annesini ne yapacaksınız? Sokağa mı terk edeceksiniz?

O yetimin kadınını da (yetimin kadını değil de yalnız başına bir kadın olsa da) yanınızda- evinizde/işinizde- görevlendirip, ecir/ücreti karşılığı anlaşacaksınız yani nikâh yapacaksınız. O size hizmet edecek siz de O'na evinizde ve ailenizde bir yer de verebilirsiniz) ücret vereceksiniz. O, o ücreti alır veya almaz, kendi bileceği iş. (Peygamber dahi olsanız Ahzab-52'ye kadar ücreti-ecri karşılığı yatağa atmayacaksınız ). Nikâh kelimesi aradaki ilişkinin cinsel içerikli bir eylem ilişkisi olmadığını gösterir; biri diğerinin eksiğini kapatacaktır; karşılıklı yardımlaşma ortaya koyacaklardır; salâtı ikâme edeceklerdir.

Benim derdim bu kadar. Gerisi okuyan arkadaşların değerlendirmelerine kalıyor.

Herifler, kadıncağızları Ahzab-52'ye kadar "işte lan paran yürü nikaha, sonra bir tane daha, sonra bir........" yatağa attılar, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti'nin 05 Mayıs 1937'de yaptığı, 13 Mayıs 1937'de resmi gazetede yayımlattığı ve yürürlüğe soktuğu "kara avcılığı kanunu"na kadar uyanmadığı gibi Allah da mı sonradan uyandı da Ahzab-52'yi indirdi?

Eeee, o zamana kadarki kadıncağızlar neden eziyet çekti? Herifler neden o zevkten mahrum bırakıldı?

Allah'ın aklı başına sonradan gelip de hayatın bir safhasında yasa koymaz ki koyduğu yasa geçmişe etki etmez diyelim. Allah her şeyi "tetematıyla" taaaa en başından tasarlamış değil midir? Allah'ın adet ve sünnetinde bir değişiklik bulamamamız da bu nedenle değil midir?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (20. April 2016 Saat 10:00 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla