Hakki Yilmaz:
Ey insanlar! (Sûrenin başındaki hitap sadece Müslümanlara değil, tüm insanlara; yani topluma, kamuya, kamu yönetiminedir) Toplumdaki yetimlere karşı adalet sağlanamamışsa, yetimler mağdur durumda ise; toplanacaksınız ve yetimlere bakmakla mükellef olan kadınları ikişer ikişer, üçer üçer, dörder dörder nikâhlamak üzere bir kampanya düzenleyeceksiniz.
Soru:
Yetimlere bakmakla mükellef olan kadinlari
kime nikahlayacaksiniz?
Hakki Yilmaz:
onlar sizin
eşleriniz olacak.
Sonra?
Sonra da
eşler arasında yeme-içme, barınma ve evlilik ilişkileri bakımından adaletli davranamayacaksanız, yetim kadınlardan bir tanesini nikâhlayın...
Soru:
Adaletli davranamayacaksaniz = zulm edecekseniz...
Tamam... da kim yapacak o muhtemel zulmü, siz degil mi. Yani insanlar.
Ve madem "kadinlar"in ikiserini ve üçerini ve dörderini es alip
çok esli oldugunuzda muhtemelen zulmedeceksiniz
Allah sizin zulmünüze bastan niye izin versin?
Allah
ayetleri
zulmü ortadan kaldirmak için indirir (24:32, 33:52),
zulme izin vermek için degil. (Gûya 4:3)
Çünkü
zulme izin veren de
zalimdir.
Hayir. "Insanlara Allah hiç bir sekilde zulmetmez; insanlara kendileri zulmeder -innallâhe lâ yazlimun nâse şey'en ve lâkinnen nâse enfusehum yazlimûn." (10:44)
Aci gerçek bu.
Çok esli zulme
Allah adina
biz insanlar izin veriyoruz.
Sonra da
çaldigimiz minareye KILIF uydurur gibi
abuk sabuk gerekçeler üretiyoruz.
Konu Hasan Akçay tarafından (25. April 2014 Saat 02:57 PM ) değiştirilmiştir.
|