Konu: Nisa Suresi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31. December 2014, 08:35 AM   #62
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Bir bilgi olarak şunu kenara yazalım.

"Kitap'ta savaşın ne zaman ve nasıl yapılacağı açıktır:
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez. (Bakara Suresi, 190 )
Savaş ancak, MÜSLÜMANLARA KARŞI SAVAŞANLARA yönelik olarak yapılmalıdır, yani bir SAVUNMA savaşı olmalıdır. Müslümanların karşı tarafa sebepsiz yere saldırmaları kesin olarak YASAKLANMIŞTIR.

İslam’ın yeryüzündeki tüm insanlara ulaştırılması, savaş açarak değil ancak İslâm Ahlakını yaşayıp da göstererek, bu yönde tavsiye etmekle olur.
Müslümanlara Allah ayetinde verdiği emir, bir topluluğa, yaptıkları haksızlıktan ve saldırganlıklarından dolayı öfke duysalar bile, onlara karşı daima adaleti ayakta tutmaları gerektiği şeklindedir. Allah ayetinde şöyle bildirir:

"Ey iman edenler, adil şahitler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır." (Maide Suresi, 8)
Müslümanlar yeryüzünde barışın, esenliğin, özgürlüğün tesis edilmesi için çabalamalıdırlar, Kitap'taki Müslüman tanımı bu şekildedir.

Ayetlere Göre Savaş Ancak Savunma Amaçlıdır

Dünyada İslam adına ortaya çıkan dev bir kesim var. Kitap'tan habersizler. Kendi türettikleri, hurafelerden oluşan batıl bir dini yaşıyorlar. Kitap'ta olmayana var diyorlar, helali haram kılıyor, yeni bidatler üretiyor ve sevgi ve barış dini olan İslam’ı nefret ve savaş dini haline getirmeye çalışıyorlar. En tehlikeli yönlerinden biri de yaşadıkları bu dine İslam adını veriyor ve İslam adı altında yaptıkları uygulamalarla gerçek İslam’a en büyük zararı veriyorlar.
Yazı "Yalnış bilinen gerçekler sitesinden" alıntıdır.

Görüldüğü gibi "darb" fiili, Nisa-94'ün yanında aynı zamanda 101. ayette de geçer ki ki amaç "SEBİLLULLAH"ı yani Allah'ın salatını/dini yardımını müşrikler içerisinde mahsur kalmış "islama yatkın" kişilere "yol oğlu veya gezginci vaiz sifatını almış sahabe" ile ulaştırmak ve onlara islamın esaslarını vurarak, pulun paraya çevrilmesi gibi, müşrikliklerini veya münafıklıklarını yok ederek müslümanlığa dönüştürmek.

Öğretilenler ekonomik ve sosyal yönden kollektivist bir yaşam tarzı olduğundan muhakkak ki soyguncu/kapitalist müşrikler bu öğretiden memnun olamayacağından sahabe/vaiz, çevreden bir memnuniyetsizlik hissettiği zaman tartaklanmaktan/dayak yemekten kurtulmak için bu yardıma muhtaç olanlara karşı görevini ortam müsait olduğu zamana ertelemelidir.(Peygamber de Mekke'de amcası ve taraftarları tarafından tartaklanmıştı)

İşte bu ayette anlatılan basitçe bu. Biz bunu bu yazının ikinci sahifesinde daha evvel şöyle ifade etmiştik:

"Nereden çıkartıyorsunuz "namazı-mamazı"
Nisa-101. ayetin "yeryüzünde seferdeyken" ifadesini karşılayan orijinali "iza darebtüm fiyl ardi"nin gerekçesi, ayet cümlesi içerisindeki "salat"tır. "Darabe"nin amacı yeryüzünü tebliğden haberdar etmek, bunun için de deccal, tüccar, çerçi gibi değil de "İSA-MESİH" gibi dolaşıp ilahi bilgiyi iletmek, ilahi yönden yardım/salat etmektir; kitaptan öğretmektir." Devam edeceğim.


Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (2. October 2019 Saat 09:56 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (1. January 2015), han (8. January 2015)