Alıntı:
han Nickli Üyeden Alıntı
Değerli dostlar,
Yukarıdaki düşüncelerime paralel olarak devam edersem, bence kafir;
Mutlak tekillik(tevhid) gerçeğini düşün(e)meyen ve Ben'likle hareket eden, dolayısı ile bilerek/bilmeyerek "gerçeği örten" anlamında olabilir.
|
"Allah, sözün/hadisin en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili mânalar ifade eden bir Kitap halinde indirmiştir." Zümer 23
Söylediğin doğrudur Han kardeşim. Ekleyeyim ki, Kuran manaları iç içe ilerleyen pek çok ikili halkalardan, katmanlardan oluşur. Bu mana yolculuğu negativite/pozitivite ikiliğinden başlayarak çokluk/teklik ikiliğine varır. O an çokluktan bakıp çokluktan yorumluyorsak şeyleri negatif ve pozitif olarak, kişileri de hayra ve barışa gayret etmeyenler ve edenler olarak tasavvur ederiz. O an teklikten yorumluyorsak zaten artık negativite kalmaz; insanın kendini bilmesi veya bilmemesi kalır ki senin söylediğin de budur. Çoklukta teklik, teklikte çokluk olduğundan, ikisi bir ve Bir olduğundan, her iki yorum da doğru. Hangisinin ifade edildiğini o anki muhatabın durumu belirler ve Kuran'ın yaptığı da bu.
Alıntı:
han Nickli Üyeden Alıntı
Güzel düşünmek, iyiliğe-huzura hizmet etmek daha çok ameli bir kavram gibi geldi bana. Küfür'ün içinde doğrudan Allah'a(Mutlak Tek'lik bilincine) karşı hem cehalet(çoktanrıcılık gibi), hem umursamazlık(benmerkezcil yaşam), hem de isyan(Tanrı kavramını muhattap alıp bilinçli reddeden ateizm gibi) bulunabiliyor.
|
Edimlerimiz düşüncelerimizin türevi.