Nokta nokta dökülüptür yüzüne
Nokta nokta dökülüptür yüzüne
Zülüflerin elden ele düşüptür
Siyah zülfün misk ü amber kâkülün
Bölünmüş gerdandan bele düşüptür
Sevdakâr düşmüşüm olmuşum sersem
Yaran yoldaş ister bu gönül her dem
Onulmaz yarama eylesin merhem
Yaralarım elden ele düşüptür
Sevdiğim bezendi ipekler ile
Al kırmızı mercan yelekler ile
Huriler periler melekler ile
Gönül şimdi halden hale düşüptür
Der Sümmani şimdi zamane böyle
Ferhat'a şirin'i Mecnun'a Leyla
Usta avcı ise saydıbaz eyle
Seherde turnalar göle düşüptür...>>
Nûr-ı ziya olsa olmaz zülümat
Nûr-ı ziya olsa olmaz zülümat
Dünyada ışığı göz neden alır
Tende mi canda mı söyle marifet
Dil tekellüm eder söz neden alır
Taktire ne yapar kuvvet pazusu
Hâşâ bozulur mu taktir yazısı
Yemek içmek uçmak nefsin arzusu
Vücutta ervahın saz neden alır
Sarıda yeşilde alda eğleşmez
İncide mercanda lalda eğleşmez
(yalda evlatta malda eğleşmez
Bu gönül kararı haz neden alır
Sümmani vafettin sen bu eş'ârı
Bunu halletmektir erlerin kârı
Kürre-i arzdadır şıtâ baharı
Bu vücut iklimi yaz neden alır...>>
Olmasa bir canın madeni hâsıl
Olmasa bir canın madeni hâsıl
Onu kaynatmayı zer kabul etmez
Müminin mir'atı hiç kapar mı is
Kâmilin aynası kir kabul etmez
Kâmil olan kâmil sözün gûş eyler
Şarabı vahdetten dolu nuş eyler
Her adama esrar verme fâş eyler
Her adam özünde sır kabul etmez
Kişide olmazsa aşkın eseri
Canan ellerinin olmaz haberi
Meyvesiz bil selvi denen şeceri
Yaprak açar ama bâr kabul etmez
Ne kadar da ahde vefayım dese
Cümle derde hazâ şifâyım dese
Kişi dava ile Musa'yım dese
Velâkin huzuru Tûr kabul etmez
Doğruluk babında şifâdır sille
Velâkin eğriyle çektirir çile
Şerik arasına girerse hile
Gün be gün yıkılır kâr kabul etmez
Sümmani bu derdin sermayesidir
Aşk pfr-i mügânın hedâyesidir
Gönül dosta varmak bahasıdır
Kuru dava iie yâr kabul etmez...>>
Osmanlı yurdundan azm-i rah ettim
Osmanlı yurdundan azm-i rah ettim
Nasip kısmet için nane gelmişem
On dört yıldır oldum şem'a pervane
Onun için yana yana gelmişem
Dost iline varmak şeref dediler
Dertliler haline aref dediler
Seni aşk ehline sarraf dediler
Kıymet içine gevher kâne gelmişem
Ezelden huddamın elifi baya
Hak kulun emeğin vermesin zaya
Bir can borçlu idim Bâr-ı Hûda'ya
Vermik için can kurbana gelmişem
Kaza-i Narman'da söylenir adım
Otuz cüz Kur'an'ın kalbi küşadım
Usta ile ülfet etmek muradım
İster isen imtihana gelmişem...>>
Öyle bir asra geldi devrimiz
Öyle bir asra geldi devrimiz
Neye baktım o âlette leke var
Eğer yanlışımız eğer doğrumuz
Hali değil her cihette leke var
Sakiler bağladı sehâvet babın
Tanıklar vermiyor doğru cevabın
Fakirler yüzünden atmış nikâbın
Eylediği kanaatte leke var
Sümmani zayıftan sen bu hal ile
Ekserimiz bütün ham hayal ile
İmanlar mihrapta gönlü mal ile
Erkân bilmez cemaatte leke var...>>
Sabah seherinde çıksam niyaza
Sabah seherinde çıksam niyaza
Bülbüller kumrular başlar avaza
Bir yiğit sıdk ile dursa namaza
Cennet libasları giyer sabahtan
Cennetin bağında al güller biter
Güllerin dalında bülbüller öter
Şol gani Mevlâ'mız âleme yeter
Herkese bir kısmet verir sabahtan
Küçükten okudum elifi ba'yı
Âlâ bilmişizdir gani Mevlâ'yı
Geceye halk etti yıldızı ayı
Onlar aşar güneş doğar sabahtan
Der Sümmani benim canım üzüldü
Ak alnıma kara yazı yazıldı
Kefenim biçildi kabrim kazıldı
Dostlar ağlar düşman güler sabahtan...>>
Sabavetten ben bu ana gelince
Sabavetten ben bu ana gelince
Sermaye eyledi ahi mim bize
Can içinde cismim canan eyledi
Ne demde gösterdi vahi mim bize
Sarraf gevherini parlatmak ister
Hain müştakını göstermek ister
Zâlim geniş babı daraltmak ister
Ne cezayla açtı râhı mim bize
Şer'i şerif hükmü bilenden virdi
Şahlar şahı buna ezelden verdi
Ebubekir Ömer Ali'den verdi
İzhar etti nişangâhı mim bize
Osman-ı Zinnureyn derdi Kur'ân'dır
Yâri kadimlerin feyzi sultandır
Onların her nutku bize sultandır
Vermedi mi Zikrullâhı mim bize
Ta'n eyleme zait bunda ne efkâr
Ilm-i ledunniden eyledim izhar
(lim haznesinde Hazret-i Muhtar
Göstere kim vecullâhı mim bize
Sümmaniyem âşık fakat aşkım yok
Dilim dara eder elde meşkim yok
Ben fakirim yâre lâyık köşküm yok
Mihman eyle padişahı mim bize...>>
Sahavetten beri gam kederliyim
Sahavetten beri gam kederliyim
Aşkın otağında gönül zârlıyam
Bana had vurana vefâdarlıyam
Cürme gavvâs yazmış hocalar bizi
Karışma hikmete ey ahmak kişi
Değildir kulların alış verişi
Emeksiz seçerin olmaz yemişi
Nerye müştak etmiş geceler bizi
Sümmani gönlünde figân benimdir
İrade kulundan ihsan senindir
Kime ne yapayım isyan benimdir
Bend eylemiş harf-i recalar bizi...>>
Sen bir şehzadesin ben bâb-ı gedâ
Sen bir şehzadesin ben bâb-ı gedâ
Maksudun âlemden baç almak mı var
Elimden ne gelir can edem feda
Buna tekdir tazir gücenmek mi var
Ehl-i sır esrarın verir mi yâda
Elbet bir sahip var erişir tada
Mevlâm sana vermiş bir çift şehzade
Gönül devranında gencelmek mi var
Sende eksik değil mal ile devlet
Hepsi mükemmeldir yok noksaniyet
Muradın maksudun makamın Cennet
Yoksa Beytullâh'a hac olmak mı var
Ne dedim lâ dedim kalmadı takat
Halimden bilinsin şah-ı vilâyet
Vali paşamıza terfiye meslek
Hükm-i Âli Osman'da yücelmek mi var
Her ne dedim ise dedim nafile
Ne yapsın Sümmani gelmiyor dile
Sever sevdiğini efendim bile
Kalıp bir yastıkta kocalmak mı var...>>
Sen de bildin ben bu derde düşmüşüm
Sen de bildin ben bu derde düşmüşüm
Hükmedip üstüme gelirsin fare
Isıtmanın alevinden yanmışsam
Zannedip alevinden üstüme gelirsen fare
Görmedim sen gibi kalbi pakılı
Mevlâm sana vermemiştir akılı
Görmedin mi burda bunca tahılı
Yedin de fesimi gülersin fare
Nerden geldin behey zâlim budağa
Gözlerin bakıyor sol ile sağa
Sanki kâr eyledim ben bağa
Yedin de fesimi gülersin fare
Kediler kalbinden seni dilerler
Seni yer de ağzın burnun silerler
Köye gitsek üstümüze gülerler
Yedin de fesimi gülersin fare
Zâlim bu dağları sen aştın
Sen de benim ile bade mi içtin
Sümmani dedeye düşman mı düştün
Yedin de fesimi gülersin fare...>>
Sen sana sahip dânesin
Sen sana sahip dânesin
Adam ol gül-i rânasın
Sahihsin sedef danesin
Doğanda anadan gönül
Adam olsan bahtı ulusun
Yâr olsan yârin gülüsün
Hangi bağın bülbülüsün
Haber ver sebâdan gönül
Teslim ol her emre inan
Hal ehlin rengine boyan
Elverir hayadan utan
Şu fı'l-i fenadan gönül
Memnun et sultanı hanı
Hoşnut olur sultan Kani
Ara bul ezel mekânı
Seferet dünyadan gönül
Derviş ol taşı teberi
Dolanma böyle serseri
Kaçır sen îd-i ekber
Tendeki haneden gönül
Gel Sümmân ara bul kârı
Dolanma ağyar diyarı
Özünde bul bûy şikârı
Yâd etmesineden gönül...>>
Sîrette surette olmazsam âdem
Sîrette surette olmazsam âdem
Korkarım künyalarda güç olur ismin
Gam varlık değildir müflisliktir gam
Müflis gider isen pûç olur ismin
Avcı isen yanlış izi izleme
Varıp ten miratın tozlama
Onun bunun lokmasını gözleme
Haneden babında aç olur ismin
Bin iki yüz yetmiş yedide geldim
Doksan dokuzunda dersimi aldım
Bin üç yüz otuzda bergüzâr kıldım
Var iken Sümmani nic'olur ismin...>>
Sorma bir kişinin aslı neslini
Sorma bir kişinin aslı neslini
Tâ ezelden irfan olan bellidir
Kâmile eyleme arif vasfını
Sıtkı sâdık pinhan olan bellidir
Hakikat babına gel bağla bendin
Azrail destine verme kemendin
Âlemde hâk eyle öz kendi kendin
El sarraftır insan olan bellidir
Sümmani gedânın maksudu settar
Dameni mahbuptur arzusu hünkâr
Her âşık da olmaz yâre fedakâr
Canan için kurban olan bellidir...>>
Şıtâ harbi gibi candan tipi var
Şıtâ harbi gibi candan tipi var
Eyyam hoş gösterir yazı çarşıda
Enbiyâ bir yetmiş iki kapı var
Kapıların hangi yüzü çarşıda
Bir gül nihân olmuş gülün gönlünde
Şeb-i yeldâdır bülbül gönülde
Özü iskân olmuş kan iliğinde
İkaz tellâlıdır sözü çarşıda
Gör kime benziyor meskeni kaşı
Dâmeni yeksanda şem'ada başı
Dilerse yandırır ateşi taşı
Ya niçin serindir gözü çarşıda
Sanma ki bu hüner hal ile olur
Mecnun yapar daim bal ile olur
Hâ ehl-i her zaman hâl ile olur
Bazı dükkân olur bazı çarşıda
Gâh ibret gösterir gâh ibret arar
Gâh kısmet gösterir gâh kısmet arar
Gâh nefret gösterir gâh nefret arar
Bilmeyen der hali sözü çarşıda
Gâhi bahre uğrar semekse gezer
Gâhi zemin semâ melekte gezer
Gâhi ibret için dernekte gezer
Bây olan fehmeder özü çarşıda
Bin dilber sevmişem seksenlik boyu
Yine taze tıfıl ağlarmış mûyu
Sümmani sevdiğim erenler soyu
Acaba ister mi bizi çarşıda...>>
Şu karşı ki yüce dağlar
Şu karşı ki yüce dağlar
Acep bizim dağlar m'ola
Kara yaslı benim anam
Oğul der de ağlar m'ola
Kabe'den gelir hacılar
Yürekte çoktur acılar
Evdeki çifte bacılar
Kardeş der de ağlar m'ola
Yol üstünde biten otlar
Her gelen bizi öğütler
Kavim kardeş koç yiğitler
Yoldaş der de ağlar m'ola
Nedir cürmüm nedir hatam
Nice gurbet ilde yatam
Ağ sakallı benim atam
Oğul der de ağlar m'ola
Sümmaniyem oldum talan
Nice gurbet ilde kalam
Bir küçücük Şevki balam
Dadaş der de ağlar m'ola...>>
Tarih seksen dokuz on bir yaşımda
Tarih seksen dokuz on bir yaşımda
Cem oldu başıma iş birer birer
Onsekiz yıl sürdüm yârin peşinde
Akıttım gözümden yaş birer birer
Uyandım oturmuş pirler yanıma
Yaktı bu sinemi aşkın nârına
Çok zaman dolandım yârin ardına
Döküldü ağzımdan diş birer birer
Kahpe felek sana n'ettim n'eyledim
Attın gurbet il'e garip eyledin
Bu fâni dünyada zulüm eyledin
Cûş ettin neminden yaş birer birer
Görmeden dünyada bir şâdlık demi
Gitti cıvan ömrüm gelmez encamı
Elin sitem sözü feleğin kahrı
Vurdu her taraftan taş birer birer
Sümmani der: Hani benim otağım
Günbegün budandı dalım budağım
Devrolup devranım geçmeden çağım
Diküldü dihenden diş birer birer...>>
Tövbekar ol gönül tariktan çıkma
Tövbekar ol gönül tariktan çıkma
Şeytandan şefaat şifâkâr olmaz
Terk-i salât ile oturup kalkma
Konuşma puşt ile vefakâr olmaz
Seyrettim dünyanın kalma kâlini
Gözlerim kâmilin pür kemâlini
Sakın alma bir zennenin dulunu
Gönlü havadadır vefâdar olmaz
Yoksulluk dediğin ömürler söker
Katranı kaynatma olmaz (ki) şeker
Aslı bozuk olan aslına çeker
Aslı ham demirden mücevher olmaz
Hissebend ol kâmillerin sözünden
Gel kemâli kazan özü özünden
Evlat düşse atasının gözünden
Değil Mevlâ razı berhudar olmaz
Fitne münâfıkın yeri mâr iken
Bir kuluna güzel mevlâ yâr iken
Evvelâ âdemin vakti var iken
Sonra yoksul olsa gözü dar olmaz
Laf edüp âlemde varın söyleme
Eşim uygun deyu yârin söyleme
Her olur olmaza sırrın söyleme
Şimdiki insana beh pazar olmaz
Kemâli var mıdır her bir gedânın
Lezzeti yok mudur şirin sedanın
Âhırı haraptır haramzadenin
Çalıp çırpma ile kisb ü kâr olmaz
Zâlimler içinden hicret et durma
Ki hicret sendedir kimseye sorma
Aslın zadegandır hiç kendin yorma
Mezar taşı ile iftihar olmaz
Bögörüp meydanda hasman olanlar
Tövbe edüp yani pişman olanlar
Ta ezelden sana düşman olanlar
Sakın teslim olma kafadar olmaz
Ah edip Sümmani sararıp solma
Gelen Mevlâ'dandır kimseden bilme
Sevilen bir yere çok gidip gelme
Kesilir muhabbet itibar olmaz...>>
Ustam bana iki üç harf okuttu
Ustam bana iki üç harf okuttu
Merak elif efkâr elif zâr elif
Bu elifnen kimler baya yetişti
Sahip elif üstat elif kâr elif
Elim aldım gör ne çağa yetiştim
Elifinen bir merağa yetiştim
Bahçıvanlı elif bağa yetiştim
Çiçek elif gerçek elif bâr elif
Elifi bulanlar mim kapısında
Mim vasıtası cim kapısında
Ya bunlardan gayrı kim kapısında
Hâkim elif hüküm elif dâr elif
Elif be babında var leyl-i nehar
Kulundur Sümmani âciz günahkâr
Sığınmışsam sana Yaradan Cebbar
Gör neler var kes bağrımı yâr elif...>>
Varıp gidem bir kâmile danışam
Varıp gidem bir kâmile danışam
Belki benim şu derdimden bilen var
Bir güzelin ateşine yanmışam
Şu ah ile firkatine yanan var
Duman aldı koca dağın başını
Deyin nasıl şilem gözüm yaşını
Gönül kalesinin mermer taşını
Hicran kalemiyle yarıp delen var
Derya kenarında ufacık taşlar
Nedir bu feleğin yaptığı işler
Deryada balıklar havada kuşlar
Belki benim şu derdimden bilen var
Der Sümmani Yârab gönlüm hoş eyle
Ya bana ver sabır bağrım taş eyle
Ya bir çift kanat ver beni kuş eyle
Tez yetişem dost bağında talan var...>>
Yahşi güzel olsa yaman deyilmez
Yahşi güzel olsa yaman deyilmez
Dostlar gönül her güzele eğilmez
Aşk bağının ham meyvesi soyulmaz
Miraç ehli olmak erişmek gerek
Sevdiğim bir güzel kalem kaş ama
Edalı cilveler ser nakkaş ama
Güzelin sefası namı boş ama
Evvelce uğrunda çalışmak gerek
Perişan talihim ezel be ezel
N'olur a vefasız biraz yola gel
N'idem seni böyle n'idem a güzel
Mürüvvet eylemek barışmak gerek
Sümmani bu sever seni ziyade
Nasıl bunu dille etsin ifade
Yâr köyüne erişilmez piyade
Binip aşk atına ulaşmak gerek...>>
Yakın oldu ırak yerler
Yakın oldu ırak yerler
Şirindir söyleyen diller
Dostun bağında bülbüller
Ötmenin zamanı geldi
Mailem dürdânesine
Yangının pervanesine
Herkes kendi hanesine
Gitmenin zamanı geldi
Hararet çoktur geçeyim
Gönül uçmuyor uçayım
Sar bir sigara içeyim
Tütmenin zamanı değil
Sümmânam fikrim bulandı
Yaralarım pek sulandı
Uykular fırfır dolandı
Yatmanın zamanı değil...>>
Yâr beni görmek istermiş
Yâr beni görmek istermiş
Düşte gör sevgilim düşte
Bağrıma girmek istermiş
Şaşda gör sevgilim şaşda
Bülbül arz eder bağları
Severmiş tıfıl çağları
Yol eyle karlı dağları
Aşda gör sevgilim aşda
Ezelden benim esimsin
Gece gündüz yoldaşımsın
Sanki yuvamda kuşumsun
Uçda gör sevgilim uçda
Viran kaldı bahçe bağlar
Aşılmaz karlıdır dağlar
Gözlerim yâr için ağlar
Yaşda gör sevgilim yaşda
Artmaktadır âh u zarım
Nedendir gitmez efkârım
Gönül bahçesinde bârım
Biçde gör sevgilim biçde
Sümmâninin bahtı kara
Sinesinde azar yara
Bağında etmiş firara
Kaçda gör sevgilim kaçda...>>
Yâr kabul eyler mi benim nâmemi
Yâr kabul eyler mi benim nâmemi
Gözü yaşlı bekliyor mu hanemi
Acep n'eylediler düşkün annemi
Ondan yakın vefalarım var mıdır
Hûn etti bağrımı gurbet ateşi
Sallanır cananım düşmana karşı
Görünmez sılanın toprağı taşı
Göstermeğe dost ikrarın var mıdır
Gözüme görünmez karye-i vatan
Dertliler derdine ortaksın Sümmân
Yârimi neyledin (ey) koca Bedahşan
Ağlamadan başka kârım var mıdır...>>
Yüksek cebellerin geç erir karı
Yüksek cebellerin geç erir karı
Bize yardım etsin cenâb-ı bari
Birinci mendilde bir ölü arı
Arar da bulurum benim beylerim
Bir arz-ı hal verem hazret-i pfre
Yâ Rabbi sen bizi koyma bu dara
İkinci mendilde bir ölü pire
Arar da bulurum benim beylerim
Bunlar da terk etmiş vatanı yurdu
Kimse bilmez nedir bunların derdi
Üçüncü mendilde sirkenin kurdu
Arar da bulurum benim beylerim
Bîçâreler burda olmuşlar naşı
Hiçbirinde yoktur aşkın ateşi
Dördüncü mendilde bir elmas taşı
Arar da bulurum benim beylerim
Dertlidir Sümmani değildir naşı
Her olur olmaza meyil bağlamam
Pîrler sayesinde hilaf söyleme
Gösterdiler pîrler bana beylerim
Bîçâreler burda şaşıp kalmışlar
Âh ediben sararuben solmuşlar
Bu horuzu eskiciden almışlar
Arar da bulurum benim beylerim
Bu nasıl ahvaldir bu nasıl haldır
Bu geniş dünyada burada dardır
Rengini sorarsan tüyü de aldır
Arar da bulurum benim beylerim
Dilerim Mevlâ'dan yüzüz gülmesin
İki yakaz bir araya gelmesin
Son nefes diliniz selâ dönmesin
Sümmani gördüğü bir horuz başı...>>
Yüzüne hârâmi benler saçılmış
Yüzüne hârâmi benler saçılmış
Yâr ise can ister kulundan senin
Hüsnünün baharı taze açılmış
Emreyle dereyim gülünden senin
Her zaman pâyine yüzüm sürdükçe
İltifat edersin bizi gördükçe
Var ol cihan içre dünya durdukça
Geçmesin âdûlar yolundan senin
Sen beni seversin gayretle ama
Ben dahi severim ey melek sfma
Bilirim âşıksın destinde hûmâ
Bâz eksik olmasın kolundan senin
Hakikatli yârsin bilirsin halden
Hüdâ ayırmasın sen selvi daldan
Söyledikçe sözüm tatlıdır baldan
Âb-ı zülâl akar dilinden senin
Sümmani kapında yabana atma
Lütfeyle yaşımı sellere katma
Bari gülmüş iken beni ağlatma
Aman aman felek elinden senin...>>