Selamun aleyküm, değerli galipyetkin kardeşim,
	Alıntı:
	
	
		| 
					galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı
					   Sayın dost-1.
 Biz Arapça bilmiyoruz.
 Bu nedenle diğer ayetlerde kadın diye çevrilen "nisa" kelimesi bu ayette geçmediğinden hangi kelimenin kadın karşılığı olarak kullanılmış olduğunu öğrenmek istemiştik.
 | 
	
 Nisa sözcüğü, "kadın" olarak değil, "kadınlar" olarak çoğul şeklinde kullanılan bir sözcüktür.
 
	Alıntı:
	
	
		| 
					galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı
					   Ve Kur'an'ın  mânasında birlik-beraberlik olması ve değişik mânalara çekilmemesi için aynı kelimenin her zaman ve her değişik yerde/ayette aynı mânâda kullanıldığını ve aynı mânada kullanılan bir kelime yerine başka bir yerde/ayette başka bir kelime kullanılmadığını biliyoruz. Eğer başka kelime kullanılırsa mâna değişikliği olduğunu biliyoruz. | 
	
 Kur'an okunduğunda, çeşitli anlamlarda kullanılan çokanlamlı sözcüklerin  bulunduğu görülmektedir. Aynı  sözcüğün bir ayetteki anlamı ile, yine aynı sözcüğün başka bir ayetdeki anlamı aynı olmamaktadır. Bu türden sözcüklerin  ayetlerde hangi anlamda kullanıldıkları ancak cümlelerdeki bağlamlarından anlaşılabilmektedir.
Kur’an’da sayıları oldukça çok olan   çokanlamlı sözcüklerin kullanımı ve içerdikleri anlamlarının ne oldukları, Arap dil bilimcilerinin en önemli konularından biridir.
Bu durum sadece Arapça'da değil tüm dillerde vardır. 
	Alıntı:
	
	
		| 
					galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı
					   Sorumuz bu nedenle idi ve "kadın" ifadesi için niçin mesela "Nisa Suresi"nde, Bakara:223. ayetinde "nisa" kelimesi kullanılırken burada "kadın" ifadesi için başka bir sözcüğün kullanıldığını anlamıyoruz. | 
	
 
Nisa sözcüğü, "kadın" olarak değil, "kadınlar" olarak çoğul şeklinde kullanılan bir sözcüktür.
	Alıntı:
	
	
		| 
					galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı
					   Bu nedenle kadın anlamında kullanılmış o "vemreetani" kelimesini açmanızı diliyoruz.Neden "nisa" değil de "vemreetani"?
 
 Saygılarımla.
 Galip Yetkin.
 | 
	
 Değerli kardeşim olayın net olarak görülebilmesi için önce "zevc" sözcüğünü sonra da sizin sorduğunuz soruyu bilgim dahilinde yanıtlamaya çalışacağım.
"Zevc" sözcüğü, Kur'an'da fiil kullanımının dışında, 
zevc/tekil, 
zevceyn /ikili, 
ezvac/çoğul gibi isim olarak  çokça kullanılan sözcüklerden birisidir.
Zevc sözcüğü Kur'an'da 
81 ayetde geçmektedir. Sözcük 
5 ayetde fiil, 
17 ayetde zevc (tekil), 
7 ayetde zevcan ve zevceyn (ikili), 
52 ayetde de ezvac (çoğul) isim olarak geçmektedir.
Zevc sözcüğünün fiil olarak kullanıldığı beş ayetten: 
Bir ayetde (Ahzab37), Peygamberin nikahlanması (zevvecna,), 
iki ayetde (Duhan,54;Tur,20), muttakilerin ahirette iri gözlülerle eşlendirildiği (zevvecnahüm), 
Bir ayetde (Şura,50), Allah'ın dilediğine dişiler, dilediğine erkekler, dilediğine de Hem dişi, hem erkek verdiği -onları çift yapacağı- (yüzevvicühum); 
Bir ayetde (Tekvir,7),  insanlar inanç ve amellerine göre birleştirildiği (züvvicet) şeklinde geçmektedir. 
Bu ayetlerdeki fiilerin hepsi de birleştirmek, çift yapmak anlamlarında kullanılmıştır ki, akla nikahlamak-evlendirmek gelmektedir.
Zevc sözcüğünün isim olarak kullanıldığı ayetler:
1-	Eş (karı-koca/‘mer-‘mer’e  ve dişi-erkek/ unsa- zeker) Anlamında 
Zevc sözcüğünün bu anlamıyla kullanıldığı ayetler şunlardır: 
Bakara/25, 35, 234, 240; Ali İmran/15; Nisa/1,12, 20, 57; En'am/139; A'raf/189; Tevbe/24;  Ra'd/23, 38; Nahl/72; Taha/117; Enbiya/90; Nur/6; Furkan/74; Şuara/166; Rum/21;  Ahzab/4, 6, 28, 37, 50, 52, 53, 59; Yasin/56; Zümer/6; Mü'min/8; Şura/11; Mümtehine/11; Teğabün/14; Tahrim/ 1,3, 5; Meariç/30. 
Bu ayetleri bağlamlarından koparmadan okuduğumuzda zevc sözcüğünün; insanlar için olduğunda karı kocadan , hayvanlar için olduğunda da dişi ve erkek hayvandan her birini anlattığı rahatça görülmektedir. 
Bu ayetlerin çoğunda zevc sözcüğü nikah, talak, ölüm, miras ve benzeri ilişkileri anlatan ayetlerde geçmektedir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer durum; uyumun bozulmadan sürdürüldüğü  evliliklerde, kadının "zevc", uyumun bozularak sürdürülen ilişkilerde ise, kadının "imrae" olarak  kullanıldığıdır.
2-	Çift (erkek-dişi vb. karşıtlar) Anlamında
 Hud, 40; Rad, 3; Mü'minun, 27; Zariyat, 49; Necm, 45;  Kıyamet, 39(zevceyn/iki eş) 
Fatır,11; Yasin,36; Zuhruf, 12;Nebe,8.(ezvac/eşler)
3-	Cins, Tür, Çeşit Anlamında.
Taha, 53; Hac, 5; Şuara, 7; Lokman,10; Kaf, 7; Rahman, 52.( cins ve tür anlamında)
4-	Sınıf, Grup, Topluluk Anlamında.
Hicr, 88; Taha, 131; Vakıa, 7 (sınıf, grup, topluluk anlamında.)
5-	Benzeri Anlamında.
Saffat, 22; Sad, 58; Zuhruf, 70; 
"Zevc", tekil olarak kullanıldığında, çifti oluşturan elamanlardan biri, yani tek anlamındadır. Fakat anlam olarak çiftin her iki elamanını da kapsar niteliktedir. "Zevcan-zevceyni" şeklinde kullanıldığında ise çift anlamında çifti oluşturan elamanlardan her ikisini de içerir nitelikte iki anlamdadır.
Değerli galipyetkin kardeşim,
Canlılar yaratılış olarak erkek ve dişi diye iki grubda değerlendirilirler. Bu anlamda  Arap dilinde erkek/zeker ve dişi/unsadır.
Arap dilinde “beş duyu ile hissedilebilen, bilinen, görünen, tanıdık, ilişki kurulabilen, kaybolmayan, sürekli ortada duran” anlamındaki “e-n-s” kök harflerinden türetilmiş olan “insan-insanlar”,  erkek/zeker ve dişiden/unsa oluşurlar. Unsa ve zeker birbirinin zıddı olan iki sözcüktür.
 
49/13:” Ya eyyühen
Nasu inna halaknaküm min 
zekerin ve ünsa…” insanların  erkek ile dişiden oluşturulduğunu belirten bir ayet.
3/36: “…ve leysez 
zekeru kel 
ünsa”/erkek dişi gibi değildir.
3/195: “…
zekerin ev ünsa…” Erkek ve dişinin yaptıkları amellerinin boşa gitmeyeceği belirtilen bir ayet.
4/124,40/40:”… 
zekerin ev ünsa…”  Erkek ve dişinin mü’min olarak işledikleri salihattan cennete gireceklerini belirten bir ayet.
13/8: “Allahu ya'lemu ma tahmilu küllü 
ünsa…” Allah’ın, her dişi’nin neye hamile olduğunu bildiğini belirten bir ayet.
16/97: “Men amile salihan min 
zekerin ev ünsa…” Erkek ve dişinin mü’min olarak işledikleri salihattan cennete gi,receklerini belirten bir ayet.
35/11- 41/47: “…ve ma tahmilu min ünsa ve la tedau illâ bi ılmiHi…” Allah’ın bilgisi dışında hiçbir dişinin  hamile kalamayacağına vurgu yapan bir ayet.
2/178: “ … vel 
ünsa bil ünsa…” …Kısasın yazıldığını belirten ayetteki dişiye dişinin olacağını belirten ayet…”
16/58:” Ve iza büşşira ehadühüm bil ünsa…” Dişi ile müjdelenenlerin durumunu belirten ayet.
53/21: “Elekümüz zekeru ve lehül ünsa” Erkek sizin, dişi O’nun mu? Anlamındaki ayet.
53/27:”… Melaikete tesmiyetel 
ünsa.” Ahirete inanmayanların melekleri dişi saydığını belirten ayet.
53/45:” Ve ennehu halekaz zevceyniz 
zekere vel ünsa” Allah’ın erkek ve dişiyi iki eş yaptığını belirten ayet.
75/39:” Fece'ale minhüzzevceynizzekere vel'
ünsa” İnsanın oluşmasını anlatan meni,nutfe,alaka  aşamasından erkek ve dişiyi yani iki eşi yapıldığını belirten ayet.
92/3:” Ve ma halekaz
zekere vel'ünsa” Kasem cümlesinin erkek ve dişiyi oluşturan olarak geçen ayeti.
Erkek/zeker  ve dişi/ünsadan oluşan İnsanlar; içinde yaşadıkları toplumun belirlediği kurallar içerisinde   evlenmemiş erkek/zeker, evlenmemiş dişi/ünsa, evlenmiş erkek/zeker, evlenmiş dişi/ünsa, olgun erkek/zeker, olgun dişi/ünsa , Çocukluk dönemi geçmiş erkek/zeker, çocukluk dönemi geçmiş dişi/ünsa, yürüyen erkek/zeker, yürüyen dişi/ünsa , boşanmış erkek/zeker, boşanmış dişi/ünsa ,uyumlu erkek/zeker, uyumsuz dişi/ünsa vb olarak farklı sözcüklerle adlandırılmışlardır.Arap dilinde de bu durumlar farklı sözcüklerle belirtilmiştir.
Türkçede evli erkek koca ne ise Arapçada da ‘mer odur. 
Türkçede evli kadın ne ise Arapçada da ‘mer’e  odur.
Türkçede kişilik kazanmış erkek ne ise Arapça'da  'mer odur.
Türkçede kişilik kazanmış kadın ne ise Arapça'da  'mer'e de odur. 
4/176. “Yesteftunek* kulillahu yüftiyküm fiyl kelaleti, 
inimruün heleke leyse lehu veledün ve lehu uhtün feleha nısfü ma terek* ve huve yerisüha in lem yekün leha veled* fe in kanetesneteyni felehümessülüsani mimma terek* ve in kânu ıhveten 
Ricalen ve nisaen felizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn* yübeyyinullahu leküm en tedıllu* vAllahu bi külli şey'in Aliym” 
Mal paylaşımı ile ilgili olarak ana, baba, erkek ve kız çocuğu olmayan bir 
erkeğin mirasçı kardeşlerin  
erkekler, kadınlar olması durumunda bir 
erkeğe iki dişinin payı olduğunu belirten ayet.
19/5: “Ve inniy hıftül mevaliye min veraiy ve kânet imraetiy akıren feheb liy min ledünKe Veliyya” 
Zekeriya peygamberin karısının kısırlığından söz eden ayet.
12/30: “Ve kale 
nisvetün fiyl Medinet 
imraetül aziyzi türavidü fetaha an nefsih* kad şeğafeha hubba* inna leneraha fiy dalalin mübiyn” 
Yusuf kıssasının geçtiği şehrin 
kadınlarının şehrin azizinin 
karısının Yusuf’a olan sevgi ve istemini belirten ayet.
12/51: “…kulne haşe Lillahi ma alimna aleyhi min su'in, kalet
imraetül azîyzil’ANe hashasal hakku…” 
Yusuf  kıssasında sorguya çekilen kadınların söylemine karşılık Azizin 
karısının söylemini anlatan ayet.
27/23: “İnniy vecedt
ümraeten temlikühüm ve utiyet min külli şey’in ve leha arşun azıym” 
Sebe melikesinden söz edilen ayet.
78/40: “…yevme yenzurul
mer'u ma kaddemet yedahu ve yekulülkafiru ya leyteniy küntü turaba” 
Gelecek azabın işlenenler yüzünden olacağını belirten ayet.
4/4: “Ve atün 
nisae sadukatihinne nıhleten, fein tıbne leküm an şey’in minhu nefsen feküluhu heniy’en 
meriy’a” 
Kadınlara verilen mehirin 
kocaya verilmesi halinde yenilebileceğini belirten ayet.
24/11: “…la tahsebuhü şerren leküm* bel huve hayrun leküm* li küll
imriin minhüm mektesebe minel ism…” 
Bir araya gelen kişilerin yalanla başka birisi aleyhindeki bu yalanlarının kendilerine kazandırdıklarından sözeden ayet.
52/21: “…kull
umriin bi mâ kesebe rehînun.” 
Herkesin kazandığına rehin olacağını belirten ayet.
70/38: “E yatmeu 
kullumriin minhum en yudhale cennete naîm” 
Cennete gireceklerini 
umanlardan sözeden ayet.
74/52: “Bel yurîdu 
kullumriin minhum en yu’tâ suhufen muneşşeraten.” Kendilerine yazılmış sayfalar gelmesini 
bekleyenleri anlatan ayet.
80/37: “Li 
kullimriin minhum yevme izin şe’nun yugnîhi.” 
Kıyamet günü ile ilgili olarak 
herkesin işinin ne olacağnı anlatan ayetlerden.
2/282: “…vesteşhidû şehîdeyni min 
ricâlikum, fe in lem yekûnâ 
raculeyni fe 
raculun vemraetâni …” 
Borçlanma ile ilgili yazılması gereken sözleşme için tanıklar tutulmasını gerektiğini belirten ayet.
 
Evli olan dişiler "nisvetün" sözcüğü ile belirtilmiştir.( Bu sözcüğün kızları da içine aldığını belirten görüşler vardır ancak ayetten çıkardığım budur.)
12/30: “Ve kale 
nisvetün fiyl Medinet imraetül aziyzi türavidü fetaha an nefsih* kad şeğafeha hubba* inna leneraha fiy dalalin mübiyn” Yusuf kıssasının geçtiği şehrin 
kadınlarının şehrin azizinin karısının Yusuf’a olan sevgi ve istemini belirten ayet.
12/50: “…balün
nisvetilletiy katta'ne eydiyehünne…” Yusuf kıssasındaki ellerini kesen 
kadınlar ile ilgili ayet.
Evli olmayan dişiler/ünsa, evlenmiş dişiler/ünsa ve boşanmış dişilerin/ünsa vb tüm dişilerin hepsini de içine alan anlamı belirten sözcük nisa/kadınlar  sözcüğüdür. 
 
3/42: “…ya Meryemu innAllahestafaki ve tahhereki vastafaki alâ 
nisail alemiyn…” Meryem’in alemin 
kadınları içinde temiz kılınarak yüceltilmesini anlatan bir ayet.
4/1: “Ya eyyühen Nasutteku Rabbekümülleziy halekaküm min nefsin vahıdetin ve haleka minha zevceha ve besse minhüma 
ricalen kesiyran ve 
nisaen…” İnsanlığın oluşumunu anlatan -Tek nefsden eşini ve ondan da erkekler/rical ve kadınlar/nisa oluşumunu anlatan – ayet.
4/11: “Yusıykümullahu fiy evladiküm lizzekeri mislü hazzıl 
ünseyeyn fein künne 
nisaen fevkasneteyni felehünne sülüsa ma tereke…) Mirası anlatan ayette 
erkek/zeker için iki 
dişi/ünsa payı ile geriye kalanların kadınlar olması durumunda yapılacak mal paylaşımını belirten ayet.
4/176. “…ve in kânu ıhveten 
Ricalen ve nisaen feliz
zekeri mislü hazzıl 
ünseyeyn…” Mal paylaşımı ile ilgili olarak mirasçı kardeşlerin  
erkekler, kadınlar olması durumunda bir 
erkeğe iki dişinin payı olduğunu belirten ayet.
33/30,32: “Ya 
nisaen Nebîyyi…” Nebinin 
kadınlarının nasıl davranmaları gerektiğini ve suç işlemeleri durumunda iki kat ceza göreceklerini belirten ayetler.
33/59: “Ya eyyühen Nebîyyü kul 
liezvacike ve benatike ve 
nisail mu’miniyne yüdniyne aleyhinne min celabiybihinn…” Nebinin eşlerine,kızlarına ve mü’min kadınların dış elbiselerini anlatan ayet.
48/25: “…velevlâ ricalun mu’minune ve 
nisaün mu’minatün lem ta’lemuhüm en tetauhüm fetusıybeküm minhüm mearretün biğayri ılm…” Mescidül Harama gidişlerinin engellenme nedeninin oradaki bilinmeyen mü’min 
erkekler ve mü’min 
kadınlara zarar verilmemesi için olduğunu belirten ayet.
49/11: “…ve la 
nisaün min nisain…”  İman etmişlerin birbirlerini kınamamasını belirten ayetteki kadınların başka kadınalrı kınamamasını belirten ayet.
Nisae/kadınlar için ayrıca 2/222,231,232,235,236; 3/14;4/3,4,7,19,22,24,32,34,43,75,98,127,129; 5/6; 7/81; 24/31,60; 27/55; 33/32,52; 65/1
Nisaeküm/kadınlarınızı için ayrıca 2/49; 3/61; 7/141; 14/6
Nisaena/kadınlarımız için 3/61
Nisaehum/kadınlarını için 7/127; 28/4; 40/25
Nisaüküm/kadınlarınız için 2/223
Nisaiküm/kadınlarınıza için 2/187; 4/15,23; 65/4;
Nisaihim/Kadınları için 2/226; 58/2,3
Nisaihinne/kadınları için 24/31; 33/55 e bakılabilir.
Erkek/zeker ve dişinin/ünsa olgunluk sertlik vb özellikleri ile anıldığında tekil olarak racul çoğul olarak da rical sözcüğü kullanılır.
Belirlilik takısı kullanılmayan (Nekre) racul,rical sözcüklerinin, erkek ve kadını ayırmaksızın olgun insan anlamında kullanıldığı ayetler:
 [A’raf/46, 48, 63, 69, 155, Yunus/2, Hud/78, Müminun/25, 38, Kasas/20, Ahzab/4, 23, 40, Sebe/7, 43, Ya Sin/20, Zümer/29, Mümin/ 28, Zühruf/31, En’am/9, İsra/47, Kehf/28, 32, Furkan/8, Maide/23, Nahl/43, 76, Yusuf/109, Nur/37, Cinn/6, Sad/62, Tövbe/108]
 
Belirlilik takısı kullanılan(Marife) racul,rical sözcükleri ile belirlilik takısı ile birlikte kullanılan racul,rical sözcüklerinin karşıt cinsiyle birlikte  kullanıldıkları ayetlerde sadece erkeği kapsadığını belirten ayetler:
 (Bakara/282, Nisa/1, 12, 32, 34, 85, 98, 176, A’raf/81, Fetih/25)  
Not: Arapça'da "elif,vav,ye" harfleri hastalıklı illetli harflerdir.Sözcüklerin türetildiği kök harflerden içinde  "elif,vav,ye" yi barındıranlarda - ki, "nisa ve nisvetün" sözcüklerinin türediği kök harfler bu illetli harflerden vav harfini barındırır.- bu harfler bazen düşer bazen de başka harfe dönüşür.
Yazıyı okuyanlar için hatırlatma: 'mer ve 'mer'enin kişilik kazanmış olduklarını ilgili yere yazmamışım onu ilave ettim.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.