İlahi Özkanateş güldürdün beni.
Dünya da hiç bir ülke birbiri ile dost değildir. Bir ülke ile başka bir ülkenin yakınlaşması çeşitli alanlarda yapacakları ticarete yada ortak düşmanları olan başka bir ülkeye karşı yapacakları askeri güç birleşimine bağlıdır. Gün gelir zaman geçer eskiden iyi olduğun bir ülkeyle çıkarların çatışırsa bir anda kanlı bıçaklı olursun.
Daha önce de yazdım
Bütün dünya buna inansa bir inansa hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa birlik olsa uzansak sonsuzaaaaa
Bırakın bu pembe hayalleri, düşünceleri... Yok böyle birşey. Öyle bir dünya olsaydı Kabil Habil i öldürmezdi.
Bu dünya da ekonomin güçlüyse, Askeri gücün caydırıcıysa, Nüfusun da hatırı sayılır düzeydeyse o zaman kimse senin toprağına da, hürriyetine de göz dikemez. Tarihin başından beri bu böyle oldu. Ekonominin güçlü olabilmesi içinde ticaret yapman gerekir. Tabii ülke çıkarlarını en üst düzeyde tutarak. Bunun için kazan-kazan formülü de gerekmez.
Bak bir rakam vereyim ABD de kişi başı 7 bin 69 kg eşdeğer petrol-enerji tüketimi varken Türkiye de bu rakam 1551. A.B.D bu tüketimi karşılayabilmek için ne yapıyor? Yada ingiltere? Mesela hiç altın madeni olmayan Almanya dünya altın borsasını elinde tutuyor. Peki nasıl? Aynı şey Rusya içinde geçerli egemenliği altına aldığı halkların yıllardır topraklarını kaynaklarını sömürüyor. Sistemi ise çok basit... Mikro milliyetçilikle bütün küçük halkları (hatta aynı soydan gelse bile) birbirine düşman et. küçült, sana bağlı olsunlar, sömürebildiğin kadar sömür. Belçikanın Ruanda da ne işi vardı örneğin. Fransızlar Cezayirlileri hayvandan aşağı görüp, soykırım yaparken neredeydi o muhteşem Fransız demokrasisi insan hakları. Bahsettiğim olay çokta eski değil 1960 yı yıllar.
Bir de diyorsun ya; ''Türkler 5000yıldır dünyaya birbirini sevmeyi, birbirine tahammül etmeyi, birbirinin varlıklarına, canlarına saygı göstermeyi, yani birlikte yaşamayı öğretiyor.''
Sen tarihi hangi kitaplardan okudun merak ediyorum.
Bak ben milletine aşık, Türklüğünü her şeyin önünde tutan bir insanım. Yukarıda söylediğini ben bile söyleyemem. Orta Asya'dan Anadolu'ya, Balkanlar'a yada Kuzey Afrika ya elimizde piknik sepetleriyle gelmedik herhalde.
Neyse lafı fazla uzatmayacağım. Tekrar söylüyorum ekonomin, ordun, nüfusun yada nüfuzun ne kadar kuvvetli ise dünya da o kadar sözün geçer saygı görürsün. Ayrıca çok demokratik olman da gerekmez. Kimse de sana kolay kolay ilişemez.
Mühür kimdeyse Süleyman odur.
__________________
(FOR RAVEN)
|