Alıntı:
Taner Nickli Üyeden Alıntı
59.Ey iman etmiş kimseler! Allah'a itaat edin, Elçi'ye ve sizden olan emir sahibine [yöneticiye] itaat edin. Sonra eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve âhiret gününe inanan kimseler iseniz, onu Allah ve Elçi'ye havale edin. Bu, daha iyidir ve ilkleştirme [çözüm] bakımından daha güzeldir.
...
Bu âyette, mü’minlerin itaat edeceği emir sahipleri, sizden kaydıyla kayıtlanmıştır. Yani mü’minlerin sadece kendilerinden olan emir sahiplerine itaat etmeleri istenmiş, kendilerinden olmayanlara itaat etmemeleri hükme bağlanmıştır. Daha evvel mü’minlere müşrik, münâfık, Yahûdi, Hristiyan olanları, babaları ve kardeşleri bile olsa velî edinmemeleri, onlara velâyet [yönetim] yetkisi vermemeleri emredilmişti.
Enfâl, Ahzâb ve Âl-i İmrân sûrelerinde işlenen velâyet konusu dikkate alındığında burada geçen “sizden olan emir sahibi” ifadesi daha net anlaşılır.
|
Sayin Hakki Yilmaz
"yöneten"iniz ile
velinizi
birbirine karistirmis.
Oysa yöneteniniz basbakan gibi bir "yönetici"nizdir,
veliniz ise devletiniz aleyhindeki
isbirlikçiniz.
Ilgili ayetlerde bu açik ve net olarak görülüyor.
Mâide 5:
Kitab verilenlerin korunan kadinlari size helal kilindi
uhılle lekumul... muhsanâtu min ellezîne utûl kitâb
Mâide 51:
Yahudileri ve hristiyanlari veli edinmeyin
lâ tettehızûl yehûde ven nasârâ e
vliyâ
Kitab verilenler yahudiler ve histiyanlardir.
O halde size helal kilinanlar
YAHUDi kadinlar ve HRiSTiYAN kadinlardir.
Say ki esiniz yahudidir.
Onaylamissiniz onu,
hattâ delicesine sevmissiniz
ki nikahiniza almissiniz.
Es edinmeniz hilal kilinan o yahudi kadini
basbakan edinmeniz neden haram olsun?
Ama devletiniz aleyhinde işbirlikçi edinemezsiniz onu.