Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10. September 2016, 12:56 AM   #7
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm, değerli lovesoft kardeşim,

Alıntı yaptığınız Muhammed Bulut adlı kişi Hakkı YILMAZ'ın salata verdiği anlamların sözlüklerde olmadığı ile ilgili bir video yayınlamıştır. Bu videoda ileri sürülenlere karşı verdiği cevap aşağıdadır.


Kardeşim merhaba!
Gönderdiğiniz videoyu izledim. Çok güldüm. Olayı, komşumun finosunun sokaktan geçen bir dobermana posta koymaya çalışmasına benzettim. Adam kara cahilin, varlık gösterme çabasında olan zavallı birisi. Hatta birilerinin de kuklası; kendileri sinince bu garipçeğizi sahneye çıkarmışlar.
Aslında bu kişiye çok teşekkür etmek gerekiyor: Salat, Salv sözcüklerinin anlamını bir başka kadim lügattan daha veriyor. Salat, salavat, salli, yusallin sallu sözcüklerinin kökü olan “Salv” sözcüğünün, insan ve hayvanların” sırtı demek olduğunu vurguluyor. Bu çok güzel….
Arapçadaki her kökten, (genellikle üç harf olur) birinci planda, mazi, muzarı, mastar, ismi fail…. Emir, nehy, mimli mastar …. Teaccüb filleri olmak üzere farklı kalıplarla 24 kavram yapısı elde edilir. Sonra bunların her birinin çekimi yapılır. Buyursun sıkıyorsa adam gibi SLV’yi bu kalıpların her birine oturtsun bakalım karşısına ne çıkacak.
Adamcağız SARF (Kelime yapılarını inceleyen ilim) ilmine vakıf olmadığından, “Sırt, uyluk” sözcüklerini FİİL, EMİR şekillerine aklı ermiyor veya foyası meydana çıkmasın diye bundan kaçıyor.
Elindeki lügatta (Kitabü’l ayn) da diğer lügatlarda (TAC, LİSAN, KAMUS) olduğu gibi bedevideki kullanım tespit edilmiştir. Buyursun da ‘SLV’in türevlerini; Sarf ilmine göre çekimini yapsın ve bunun sosyal ortamda (kentlerdeki) kullanımını da açıklasın. O zaman açıklayacağı, HAKKI YILMAZ’IN AÇIKLADIKLARININ BİREBİR AYNISI OLACAKTIR. O DA HAKKI YILMAZ’IN DEDİKLERİNİ AYNEN SÖYLEMEK ZORUNDA KALACAKTIR.
Adam sarf (kelimelerin yapısı ile ilgilenen ilim) ilmiyle nahv (cümle yapısı ile ilgilenen ilim) ilminin farkını da bilmiyor.
“Salv” sözcüğünün çoğulu “SALAVAT”tır diyor. Halbuki “Salv “ sözcüğünün çoğulu “SAL-VAT”tır.
Biz Salat sözcüğünün anlamını Bedevinin dilindeki (Arapçanın hası) anlamından hareketle tespit etmedik mi?
Tüm lügatlar, halktaki yanlış kabulleri de bildirirler. Akıllı adam o onlarca sayfadaki açıklamaların doğrusunu bulmaya çalışır. İlk deneni hap gibi yutmaz. HANGİSİNİN DOĞRU OLDUĞUNU BULABİLMEK, VAZI’ ANLAMINI (BEDEVİDEKİ İLK KULLANIMINI; ÖZ ANLAMI) TESPİT EDEBİLMEKLE MÜMKÜNDÜR.
Bir de bu art niyetli kişiler, Hakkı Yılmaz, “Salat=destektir” diyor diye iftira ediyorlar. Biz hiçbir zaman böyle demedik, “Salat” sözcüğünün S L V den (sırt, uyluk) gelme olduğunu sosyolojiye mecazen “DESTEKlemek, DESTEK VERMEK” anlamıyla geçtiğini, Mushafta “sly” türevleriyle karıştırılmaması için “lam elif” ile değil de “lam ve vav” ile yazıldığını çok çok vurguladık. Ama art niyetli olunca körlerin FİL târifine benzetiyorlar işi.
Utanmaz adam, Namaz, istiğfar Rahmet diye çevirdiği sözcüklerin kökünü bir açıklasın da millet bir görsün. Kökü, kök anlamı ne imiş, bu sözcükler, nasıl namaz, istiğfar ve rahmet olmuş? İstiğfar, rahmet, tazarrulu dua ARAPÇADA YOK MUYMUŞ: bu sözcükler, ZATEN ARAPÇA DEĞİLLER MİYMİŞ!
ALLAH, SALAVAT VE RAHMET SÖZCÜKLERİNİN AYNI ANLAMDA OLMADIĞINI BU BEYİNSİZLERE ”GÖSTERMEK İÇİN Bakara/ 157’de “ülaike aleyhim salavatün min rabbihim ve rahmetün… demez mi?
Utanmadan “slv” kök anlamının pratikte kullanımı yok diyor. Bilmiyor ki! Bir de Bedevideki sözcükler kentte hep mecazlaştı. Bunu da bilmiyor…
Hezeyanlarında bizi NAMAZ İNKARI merkezli anlatmaya çalışıyor. Aptal herif bizim Namazla ilgili açıklamamızı: Namazın Kur’an’daki kaynağını ve nasıl yapılacağına dair açıklamalarımızı okumamış veya izlememiş. Kuklacı, kendisine “Hakkı Yılmaz namazı inkar ediyor ona göre ür” demiş. O da aldığı talimat yönünde sahibinin sesi olmuş.
Bu kuklayı Slv’nin Salli, Sallu, Yusallune, salat, salevat, musalla, musalliyn” gibi türevlerinin anlamını açıklamaya zorlayalım bakalım ne halt edecek!
Küfürlerini boş verin. Kem söz sahibine aittir. (Ha biz de kötü söz söylemesini iyi biliriz ama yapmayız. Bu kardeşiniz Konya’nın en iyi söven adamının oğludur. Dağarcığımızda öyle usturuplu küfürler var ki, bu kukla ve arkasındaki kuklacı duysa dudakları uçuklar. Bunu hatırlatmada da yarar var.)
Netice bu kişiye teşekkür edelim. Aslında bizim tespitlerimizi söverek de olsa aynen kabullendi ve ifşa etti.
Sizden ricam, böyle primitif olayları değil, eksiğimizi, yanlışımızı bulup da adam gibi ortaya koyanları kardeşinize iletin. Yoksa sokakta her üren ite taş atacak olursak menzilimize eremeyiz…
Selam ve saygılarımla… Hakkı YILMAZ"

Muhammed Bulut adlı kişi "n-h-r" kök harflerinin Emsile muhtelife denilen 24 kipin çekimini yapabilse "nahr" sözcüğünün Kevserdeki anlamına kendisi ulaşabilir. Amaç, "Üzüm yemek değil bağcıyı dövmek." olduğundan bu türden paylaşımlara sıkça rastlanmaktadır..

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi, saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
bartsimpson (12. September 2016), beyazasi (13. September 2016), kamer (10. September 2016), lovesoft (10. September 2016)