Tekil Mesaj gösterimi
Alt 3. April 2017, 05:16 PM   #26
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Bu konuda daha açıklayıcı bilgiler gerekiyor.

Mülk Allah'ındır. Bundan şüphe yok. Her şeyin yaratanı O olduğundan da maliki/sahibi O.

Fakat Allah "El Müstağni" yani hiç bir şeye ihtiyacı olmayan; her ol dediğinde istediği olan, oldurandır. Bu nedenle yarattıklarını insanların istifadesine bırakmış fakat denetimini de sürdürmektedir.

<-....Bakara 30. ayete baktığımızda şöyle bir anlatım var:"Ben bir HALİFE yaratmaktayım." Yani yeryüzünde bir MEMUR/GÖREVLİ (ki halen yaratılmaya devam ediliyor)....->

İnsanlar da bunların üzerinde iradeleriyle hakimiyet kurup istifadeye başlamışlardır. Buna mülkiyet demişler ve mülkiyetin sınırlarının da İslam anlayışına göre nasıl olması gerektiği de tarafımızdan Mülk ayrımı altında etraflı olarak izah edilmiştir.
http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2695

Fakat hem bu özelliği, hem de "Bahçe sahipleri" ve benzeri kıssaları göz ardı etmemek gerekir:

Bir balıkçıyı ele alalım. Tuttuğu balıkları satarak hayatını kazanmaktadır. Kapitalist anlayışa göre bu kişi balığa da, emeğine de, kullandığı malzemelere de vs. hepsine karşılık bir değer alır, çünkü balık kendi mülkü olmuştur.

Müslüman ise balığa bedel alamaz. O Allah'ındır ancak o balığı tutmak için sarflarının ve emeğinin karşılığını "kat kat riba"ya kaçmayan bir kar ile alır.

Diyelim ki bahçenizden menbaa suyu çıktı. Bu suyu çıkartıp içime sunulacak hale getirene kadarki emek ve masraflarınıza uygun bir kâr ekleyerek satabilirsiniz, suya para alamazsınız. Su Allah'ındır.

Bahçenizden topladığınız zeytinleri para karşılığı satamazsınız. Yetişmeleri için bir çaba emek ve masraf yaptı iseniz bunları ve uygun bir kârı alabilirsiniz.

İşte zekatı da bu elde ettiğiniz bedellerden verirsiniz.
Emeğinizin değerini veya kârınızı istediğiniz kadar yüksek tutun , size bir fayda sağlamaz, nafiledir. Çünkü eşitliği bozan fazlayı veya mizanda vezin kuralına göre belirlenmiş/tayin edilmiş hak edişinizden/"zorunlu ihtiyacınızdan" fazlasını alamazsınız, o kısmı zekat olarak vermek zorundasınız.

Kapitalist ise hem malın kendinden kâr eder, hemde vergi vermez sermayeye ekleyip bir de oradan kâr eder; yani kat kat riba yer. Bu nedenle yüksek oranlı kâr onun için önemlidir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (20. June 2017 Saat 01:50 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
HanifTürk (5. April 2017)