Sizlere şöyle demiştim: 
 
-Çünkü birinci ayetin anlatımında, tercümesinde basit bir hata yapılmış ve bu hata bulaşıcı hastalık gibi diğer ayetlere de sirayet ediyor , bulaşıyor.  
 
Bakın hiç kimseyi suçlamadan (bu bazılarınca irade dışı hata olup bazılarınca kasttır.) yukarıda anlattığım hataları ortaya koyalım 
 
Esasında burada benim herhangi bir ekstra çabam yok. Hatta hiç çabam yok. Çünkü dışarıdan anlatılan sihirlerden kendinizi kurtarıp da Kitaba olması gibi, yani kendisinin anlattıklarının has olduğunu bilerek baktığınızda/okuduğunuzda onun özüne ulaşıyorsunuz. 
 
Deneyelim mi? 
 
Ayet açılımı şu: 
 
Nisa:-1 
1.	yâ eyyuhâ	: ey 
2.	en nâsu	: insanlar 
3.	ittekû	: takva sahibi olun 
4.	rabbe-kum(u)	: Rabbinize karşı 
5.	ellezî	: o ki 
6.	halaka-kum	: sizi yarattı 
7.	min	: ... den, ...dan 
8.	nefsin	: bir nefs 
9.	vâhidetin	: bir tek 
10.	ve halaka	: yarattı 
11.	min-hâ	: ondan 
12.	zevce-hâ	: onun eşini, hanımını (Havva anamızı) 
13.	ve besse	: yaydı, türetti 
14.	min-humâ	: onlardan 
15.	ricâlen	: erkekler 
16.	kesîran	: birçok, çok sayıda 
17.	ve nisâen	: kadınlar 
18.	ve ittekû	: takva sahibi olun 
19.	allâhe	: Allah 
20.	ellezî	: o ki 
21.	tesâelûne	: istersiniz, dilekte bulunursunuz 
22.	bihi	: onunla 
23.	ve el erhâme	: rahimler, akrabalıklar, yakınlar 
24.	inne	: muhakkak 
25.	allâhe	: Allah 
26.	kâne	: oldu, ... idi, ...dır 
27.	aleykum	: sizin üzerinize 
28.	rakîben	: murakabe eden, kontrol eden 
 
 
Şimdi sizden ilk ricam havva anamız filan diyen zıpırları kaale almayın.  
 
Ve okumanızı ikiye ayırarak ilk kısmı 13. ifade ile bitirin. 
Ne diyor birinci kısım?  
-Bir tek nefisten eşini yaratıp da, bunlardan da türetip bu türettiklerini, bu yaratılanları/türetılenleri dünya yüzünde yaydığını anlatıyor. 
 
Anlaşılmayan bir şey var mı? 
 
Evet bundan sonrası ve bazılarının anlayamadığı Ayetin vurucu kısmı. 
 
İşte şimdi anlaşılamayan ikinci kısım olan 14 ve 17. ve arasındaki ifadeler:  
Ne diyor: 
-ONLARDAN (yani yaymış olduklarından, yani yayılmış dişi ve erkeklerden) 
Bir çok, çok sayıda RİCÂLEN (ki mealde ERKEKLER diyorlar) YARATTI. 
Yayılırken, çoğalırken erkek yok mu idi? Tabii ki vardı: olmasa çoğalamazlardı ki. O halde buradaki bu (erkek denen) RİCAL ne ola ki? 
Erkek demekse niye tekrarlansın? 
 
Ve birçok, çok sayıda NİSAEN (ki KADINLAR diyorlar) YARATTI.  
onlara erkeğin karısı olarak baktığınız zaman 12. sırada belirtildiği gibi -ZEVCE-HA- olarak zaten yazılıydı, varlardı. O halde Nisa - nisaen ne ola ki? 
Bunlar zaten vardı,yazılıydı da niye tekrarlanıyor? Allah tekrar yapar mı? 
 
Acaba başka bir mânâ mı taşıyorlar? 
Empoze edilmeye çalışılandan değişik bir anlamları mı var rical-in veya ricalen-in, ve -nisa veya nisaen-in? 
 
Saygılarımla.  
Galip Yetkin.
		 
		
		
		
		
		
		
		
		
			
				  
				
					
						Konu galipyetkin tarafından (2. September 2021  Saat 03:48 AM ) değiştirilmiştir.
					
					
				
			
		
		
	 |