Bu:  
Nisa-25. ayet'in açılımı: 
 
1.	ve men             : ve kim, kimin 
2.	lem yestetı'	: gücü yetmez 
3.	min-kum	        : sizden, içinizden 
4.	tavlen	        : güç, bolluk, zenginlik 
5.	en yenkıha	: nikâh yapmak 
6.	el muhsanâti	: iffetli, namuslu, hür kadınlar 
7.	el mu'minâti	: mü'min kadınlar 
8.	fe	: o zaman 
9.	min mâ meleket	: sahip olunanlardan 
10.	eymânu-kum	: elinizin altında olan (cariyeleriniz) 
11.	min feteyâti-kum	: sizin genç cariyelerinizden 
12.	el mu'minâti	: mü'min kadınlar 
13.	ve allâhu	        : ve Allah 
14.	a'lemu	        : en iyi bilen 
15.	bi îmâni-kum	: sizin imânınızı 
16.	ba'du-kum	        : sizin bazınız, bir kısmınız 
17.	min ba'dın	        : bazısından, bir kısmından (birbirinizden) 
18.	fenkihûhunne (fe inkihû-hunne)	: öyle ise onları nikâhlayın 
19.	bi izni	        : izni ile 
20.	ehli-hinne	        : onların sahipleri, aileleri 
21.	ve âtû-hunne	: ve onlara verin 
22.	ucûre-hunne	: onların ücretlerini (mehirlerini) 
23.	bi el ma'rûfi	: ma'rufla, iyilikle, örf ve adete uygun olarak 
24.	muhsanâtin	: iffetliler, namuslu kadınlar 
25.	gayra	        : olmaksızın 
26.	musâfihâtin	: zina etmek 
27.	ve lâ muttehızâti	: ittehaz etmeyenler, edinmeyenler 
28.	ahdânin	        : gizli dostlar, metresler 
29.	fe	: fakat 
30.	izâ uhsinne	: evlendirildiği zaman 
31.	fe	                : öyle, olduğu halde 
32.	in eteyne	        : eğer gelirlerse (yaparlarsa) 
33.	bi fâhışetin	: zina, fuhuş, kötülük 
34.	fe aleyhinne	: o taktirde onlara 
35.	nısfu	: yarısını 
36.	mâ alâ	        : ...'a olan şey 
37.	el muhsanâti	: evli kadınlar 
38.	min el azâbi	: azaptan 
39.	zâlike	        : işte bu 
40.	li men haşiye	: korkan kimse için 
41.	el anete	        : sıkıntı, fücur, günah 
42.	min-kum	        : sizden, içinizden 
43.	ve	: ve 
44.	en tasbirû	        : sabretmeniz 
45.	hayrun	        : daha hayırlı 
46.	lekum	        : sizin için 
47.	ve allâhu	        : ve Allah 
48.	gafûrun	        : gafûrdur, mağfiret edendir 
49.	rahîmun	        : rahîmdir 
 
Bu: 
Yaşar Nuri Öztürk'ün anlayışı: 
 
" İnanmış hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlarından biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir." 
 
Yukarıda da Sayın Akçay'ın anlatımı var. 
 
 "iffeti koruyanıyla", " müminelerin bağımsız olanlarını eş almaya güç yetirmesiyle" "kölesiyle", "inanmış hür kadınıyla", "ellerinizin altındaki mümin köle kızıyla"  
ifadeleri ile meallerde ne anlatılıyor? Lütfen bir dost açıklaya bilir mi? 
 
Diyelim ki askerden gelmiş ve iş sahibi bir oğlum var ve bir yuva kurmak, evlenmek istiyor. Kitap bu günüme, bana hitap ettiğine göre şimdi ben ona na diyeyim? 
-"Oğlum. Bizim kölemiz yok ki", yahut "elimizin altında bir stepnemiz yok ki"  
mi diyeyim? 
 
Bir de o kız evlendikten sonra yabancılarla aşırı cinsel ilişkiyi alışkanlık haline getirmedi de iki kere uygunsuz davrandı. Yutacak mıyız? 
 
Yaşar Nuri Öztürk "...bir fuhuş yaparlarsa..." diye yazmış. "bir fuhuş" ne demek.  
 
Niye imtiyazlı (yarı yarıya) ceza.  
Bu tek başına işlenen bir eylem değil. Ortağına niye ceza yok 
 
Fahşa/fuhuş kelimesinin mânâsı aşırı hukuksuz cinsel ilişki mi? 
 
Lütfen bir bilen açıklayabilir mi? 
Teşekkürler. 
 
Saygılarımla. 
Galip Yetkin.
		 
		
		
		
		
		
		
		
		
			
				  
				
					
						Konu galipyetkin tarafından (23. August 2018  Saat 06:20 AM ) değiştirilmiştir.
					
					
				
			
		
		
	 |