Nisâ 25'in Arapçasındaki "mâ meleket eymân ukum"a
Diyanet Vakfı'nın mealinde cariyeleriniz denmiş:
İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın.
Hakkı Yılmaz ise
her ne kadar "muhsenât"a hür kadınlar demişse de
"mâ meleket eymân"a cariye diyememiş, çekinmiş:
Ve sizden her kim hür mü’min kadınları nikâh edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da, yeminlerinizin mâlik olduğu, mü’min genç kızlarınızdan nikâhlamak var.
Oysa bu çekingenlik hiç bir işe yaramıyor
çünkü hür olan, köle olmayan demektir.
Siz toplumdaki bazı kadınlara hür dediğiniz anda ötekilere hür olmayan diyorsunuz zaten.
Hür olmayan kadınlar = cariyeler
Sorun belki kullandığınız dilde,
belki Türkçeyi yeteri kadar iyi bilmiyorsunuz
.
Konu Hasan Akçay tarafından (21. February 2018 Saat 05:14 AM ) değiştirilmiştir.
|