DARBELERİ KENDİ PİS ÇIKARLARI İÇİN YAPIYORLAR
Darbeci dediğin "silahlı zorba"dır. Yani 
eşkıya. Zorbalıkla baş olan
hangi eşkıya kendinden başkasını düşündü ki Talat Aydemir düşün-
sün. Onun ve yanındakilerin  isteği saraydaki altın yaldızlı, ay yıldız-
lı şatafattı. 
Gazeteci Güneri Civaoğlu: 
Kara harb okulu komutanı albay Talat Aydemir'in ihtilal hazırlığı
sır değildi. Ankara orduevinin karşısındaki bahçede albay Aydemir 
adına biz genç gazetecilere çay pasta sunulur, "Yakında bu servisi 
altın yaldızlı, ay yıldızlı tabak ve fincanlarda yapacağız," denirdi.
Yok Atatürk unutturuluyormuş, yok "hocafendi"ye haksızlık 
ediliyormuş... da darbe onun için gerekliymiş.
Geçin bunları. Herkes darbesini kendisi için yapıyor.
Yetmedi 15 Temmuz 2016'da bir de din savaşına döktüler işi,
minarelerden salalar okutup halkı kör dövüşüne soktular.
Öyle bir hava estirdiler ki
sanki Uhud savaşında Okçular Tepesi ne idiyse
bu kalkışmada Boğaziçi Köprüsü odur.
Kaç masumun kanına girdiler, kaç masumun katili oldular?
Tanıdığım 
imam-hatip çıkışlı bir devlet memuru 
"İstanbul'da olsaydım" dedi,
"tabancamı kaptığım gibi o köprüye koşardım."
Ateş eder miydin?
Bir an bile tereddüt etmezdim,
o darbeci askerlerin alınlarına sıkardım.
Samimi söyleyin memur bey,
halifelik gelmeli mi?
Evet.
-
Bu gözü bağlanmışlığın 
elbet bir bedeli olacak.
-
Efendim,
eğer halk engel olmasaymış
darbe başarıya ulaşırmış.
Yok kardeşim. 
Darbe girişimleri hep oldu bu ülkede,
hiç birine sivil halk karıştırılmadı,
hepsinde darbeyi yasal kuvvetler bastırdı. 
Örneğin 15 Temmuz darbesine 
canları pahasına 
yasal kuvvetler dur dediler.
https://www.youtube.com/watch?v=_YMDwzbeTWA
O köprüye neden getirildiğini bile bilmeyen erlere, harbiyelilere
sıkmadı onlar. Her şeyi bile bile yapan eşkıyaya ateş ettiler 
ve karşılıklı ateş edilmeye başlandığı an darbe balon gibi söndü.
Kaldı ki, tanklı tüfekli darbeler eskidendi. Silah olarak şimdi dini 
kullanıyorlar. "Minareler süngümüüüz!" diye naralar atıp insanla-
rı Allah'la aldatarak... 
Ve herkes kendi darbesini kendi pis çıkarı için yapıyor. 
Öyle ki örneğin "Sahip olduğum tek şey şu kol saatimdir, birgün
eğer zenginleşirsem bilin ki çaldım" diyenler kârun kadar zengin-
leşiyor ama zerre kadar utanmıyorlar. Çünkü eşkıya utanmaz.
Osmanlının son döneminde 
eşkıya köy basardı. Köylünün yiyece-
ğini, bileziklerini, kolyelerini, parasını alır giderdi. Köy basan eşkı-
ya utandı mı?
.