SAĞLAM KALELER, KESİLEN AĞAÇLAR VE EKONOMİNİN İLAHİ SINAVI
Kur’an’da Güven, Direniş ve Boykotun Anlamı
Sağlam Kalelere Sığınanlar: Güvenin Kaynağı Kimdir?
Kur’an, insanın temel güvenlik arayışını anlatırken "kaleler" ve "sığınaklar" metaforunu sıkça kullanır. Yahudilerin (Benî Nadîr) Medine’deki durumu bu konuda çarpıcı bir örnektir:
“Allah’ın onları sürgüne göndereceğini sanmıyorlardı. Onlar kalelerinin kendilerini Allah’tan koruyacağını zannediyorlardı. Fakat Allah’ın emri onlara hiç ummadıkları yerden geldi.” (Haşr, 59/2)
Bu ayet, güvenin maddi yapılara, servete, askeri veya siyasî güce bağlanmasının bir tür ilah edinme, yani*şirk*olduğunu bildirir. Buradaki*“Sağlam kale”, sadece taş ve sur değildir; modern kapitalin, ekonomik üstünlüğün, stratejik ittifakların ve teknolojinin sembolüdür.
Kur’an’ın eleştirisi, bu yapıların varlığına değil, mutlak güvenin Allah’tan başka bir şeye yöneltilmesine yöneliktir. Bugün de aynı*“kale mantığı”*sürmektedir: askeri teknoloji, ekonomik tekeller, medya hâkimiyeti... Kur’an’a göre bütün bu*"kaleler"*geçicidir.
“Allah dilediği yere hükmünü indirir. O her şeye kâdirdir.” (Haşr, 59/6)
II. Ağaçlar ve İktisadi Direniş: Ekolojik Değil, Ahlaki Bir Yasak
Benî Nadîr olayında geçen ağaç kesimi meselesi, basit bir çevre konusu olmanın ötesindedir. Kur’an bu olayı şöyle aktarır:
“Hurmalıklarından bir kısmını kestiniz, bir kısmını kökleri üzerinde bıraktınız — bu Allah’ın izniyle idi. O, fasıkları böyle rezil eder.” (Haşr, 59/5)
Burada hurma ağacı, hem*ekonomik üretimin*hem de*toplumsal düzenin*sembolüdür. Ağaç kesimi, zulüm sistemine karşı uygulanan bir tür*iktisadi yaptırım*olarak değerlendirilmiş, fakat bu bile Allah’ın izniyle ve bir ölçü dâhilinde yapılmıştır.
Kur’an, tahrip ve israf için değil,*zulme karşı adil bir savunma*ve caydırıcılık için buna izin vermiştir. Bu durum, Kur’an’ın*ekonomik direniş*kavramına işaret eder:
Bir zorbaya boyun eğmek, onun ekonomik sistemine bağımlı olmak, güç dengesini bozmak demektir.Ancak zulme karşılık verirken doğayı, emeği ve üretimi ölçüsüzce yok etmek de Allah’ın sınırını aşmaktır.
Dolayısıyla*“ağaç kesilmesin”*ilkesi, hem ekolojik dengeye saygının hem de ekonomik adaletin bir tezahürüdür. Kur’an’ın ekonomiye bakışı, sadece üretim miktarı değil,*ahlaki denge*üzerinedir.
III. Ekonomik Güç ve Ahlaki Çöküş: “Altın ve Gümüşü Biriktirenler”
Kur’an, özellikle bir gelenekte malın kutsallaştırılmasına ve tekelciliğe dikkat çeker:
“Altın ve gümüşü yığıp da Allah yolunda harcamayanları acı bir azapla müjdele.” (Tevbe, 9/34)
Ekonomik güç, bir*“korunak”*haline geldiğinde, insanı toplumsal adaletten ve tevhid bilincinden uzaklaştırır. Kur’an, parayı, malı ve serveti, Allah yolunda cihattan alıkoyan bir*“kale”*olarak görür ve uyarır:
“Onlar mallarıyla canlarıyla Allah yolunda savaşmazlar.” (Tevbe, 9/81)
Bu durum, ekonomik tekelin ve fâizin kurduğu*“küresel kaleler”*biçiminde modern dünyada da benzer biçimde sürmektedir. Kur’an, bu tarihsel örneğiyle ekonomik üstünlüğe güvenmenin getirdiği ahlaki çöküşü yeniden görünür kılar.
IV. Boykotun Kur’anî Çekirdeği: Zulme Ortak Olmamak
Kur’an’da açıkça, zulüm düzenleriyle iş birliği yapmanın ve onlara meyletmenin reddedilmesi istenir:
“Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa size ateş dokunur.” (Hûd, 11/113)
Bu,*boykotun Kur’anî çekirdeğidir.*Boykot, kin temelli bir eylem değil, adalet temelli bir mesafe koymadır. Bir toplum zulümle, haksız kazançla, işgal ve sömürüyle ayakta duruyorsa, ona ekonomik destek olmak da*zulme ortaklıktır.
Kur’an, bu nedenle*rızık kapılarını yalnız Allah’tan bilme*bilincini öğretir:
“Göklerde ve yerde rızık yalnız Allah katındadır.” (Zâriyât, 51/22)
Boykot, Allah’ın bu hükmüne güvenmektir:*“Rızık onlardadır”*zannını yıkmak,*“rızık Allah’tandır”*hakikatine dönmektir. Bu, bireysel ve kolektif bir imtihan ve teslimiyettir.
V. Sonuç: Kaleler Yıkılır, Adil Düzen Yeniden Kurulur
Kur’an’ın Haşr Suresi’nde anlatılan bu sahne, sadece tarihsel bir sürgün değil; güven, servet, doğa ve ahlak arasındaki bağın nasıl kurulması gerektiğine dair evrensel bir uyarıdır.
Maddi*kalelere sığınanlar, kendi içlerinde yıkıldılar.Ağaçlar kesildi, ama hak için yapılan bu iktisadi direniş, yeniden doğuşa ve adil bir düzene zemin hazırladı.Ekonomi*bir silaha dönüştü, fakat Allah’ın ölçüsünü unutanlar o silahla kendini vurdu.Boykot, zulme karşı bir dua, adaletle mesafe koymanın en somut eylem biçimidir.
Kur’an’ın mesajı nettir:
“Güç ve üstünlük bütünüyle Allah’a, Resûlüne ve müminlere aittir.”*(Münâfikûn, 63/8)
Hiçbir kale, hiçbir sermaye ve hiçbir iktisadi sistem bu gerçeği sonsuza dek örtemez.
https://dersvekuran.blogspot.com/202...n-agaclar.html