Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29. March 2009, 08:44 PM   #17
Umar
Uzman Üye
 
Umar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 157
Tesekkür: 33
17 Mesajina 28 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
Umar will become famous soon enoughUmar will become famous soon enough
Standart

SONUÇ


Türkiye, tarihinden, Batı ile ve Batı Medeniyeti ile sıcak diyalogundan, “Yeni Dünya Düzeni” arayışına giren dünyanın içine sürüklendiği “değişim”den ve yeniden yapılanmadan, jeopolitik konumundan, kültüründen ve değerlerinden kaynaklanan çok ciddi bir değişim ve dönüşüm sürecinin içine girmiştir. Bu süreçte, bir yandan Osmanlı’dan kalan mirasın kapanmamış defterleri açılırken, diğer yandan da, modernite ve gelenekle şiddetli bir hesaplaşma yaşanmaktadır. Sancılar, bunalımlar, tahmin edilenden daha ileri seviyededir. Toplumun bütün kesimleri, bundan kendine düşen payı almaktadır.


Türkiye, insanlığın geleceğinden, kendine yaraşan onurlu bir yer edinmek, insanlığın kaderinde etkin olmak istiyorsa, toplumun önüne “yeni bir uygarlık yaratmak” hedefini bilinçli olarak koymayı başarmalı ve en kısa zamanda, bütün sorunların doğru teşhisi ve onlara yönelik doğru çözüm arayışlarını ciddi olarak etkileyen “din” , demokrasi ve laiklik sorunlarını sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşturmalıdır. Bu mümkün olan bir çözümdür.


Bunun için:


1. Türkiye’de, bütün insanımızın İslâm dini hakkında doğru bilgi sahibi olmasını sağlayacak çok yönlü bir bilgilendirme seferberliği başlatılmalıdır. Böylece dindar insanın, dinden çıkma korkusuyla, ya da bilinçsizce cenneti garantileme sevdasıyla fanatik eğilimlere, şiddete açık hale gelmesi, temiz dinî duyguların istismarı önlenmiş olur. Aynı şekilde, din karşıtı olmayı, modernlik, çağdaşlık, ilericilik olarak algılayanlar da, neye karşı olduklarını bilmiş olurlar. Doğru bilgiden korkmak, hiç kimseye, hiçbir yarar sağlamaz. Şiddetin kaynağını, ancak, sevgi ve bilgi kurutabilir.


2. Din ve dindar insan, hiçbir şekilde potansiyel suçlu olarak görülmemelidir.


3. Din alanında ortaya çıkan, bilgisizlikten, cehaletten kaynaklanan olumsuzluklar fırsat bilinerek “din düşmanlığına” meydan verilmemelidir.


4. Demokrasi, laiklik, din hiçbir şekilde tabulaştırılmadan tartışılmalı, doğru bilgiden korkmamalıdır. Toplumu derinden etkileyen değerlerin, istismarı, kesinlikle önlenmelidir.


5. Batı standartlarının daha ilerisinde bir demokrasi ve laikliğin gerçekleştirilebileceği bir hedef olarak Türk insanın önüne konulmalıdır. İslâm’ın bu konuda bir engel değil, tam tersine, yapıcı bir rol oynayacağı unutulmamalıdır.


6. Dinin en azından “sosyal bir realite” olduğu bilinmeli, dini dışlayarak, ya da görmezlikten gelerek hiçbir şey yapmanın mümkün olmayacağı kabul edilmelidir.


7. Demokrasi ve laiklikle ilgili, Türk tarihinde mevcut olan birtakım temeller gözler önüne serilmelidir. Demokrasinin oturması, sağlıklı bir Demokrasi kültürü oluşturmaya bağlıdır. Bu ise, Demokrasinin üzerine oturacağı sosyo-kültürel zeminin sağlam olması ile mümkündür. Asırlara dayanan devlet geleneğinin kucağında saklı olan tecrübenin bize söyleyeceği çok şeyler olmalıdır.
__________________
Düşünüp, tutabilmek adına; 'oku'mak !
Umar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla