Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. March 2010, 09:08 AM   #4
halukgta
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
halukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud of
Standart


Değer arkadaşım önce düşüncenizi söylediğiniz için size teşekkür ederim. Benim en çok dikkat ettiğim ve mücadele ettiğim şey, kur’an içinden kelime ya da cümlelerin ardından anlamlar çıkaranlar iledir. Bunu yapanlar kur’ana istedikleri düşünceyi ilave etmekte, toplumu yanlış yola yönlendirmektedir. Ben elimden geldiğince böyle bir hataya düşmemek için çok çaba gösteriyorum. Yanılmış olabilirim düşüncesiyle verdiğim Ankebut 51. ayetin öncesindeki ayetleri bir kısmını yazdım, isterseniz birlikte bakalım, caba yalnız sizin söylediğiniz mucize isteyenlere yalnız kur’anmı gösteriliyor bundan mı kast ediliyor ona bakalım.




Ankebut 45: Kitap'tan sana vah yedileni oku! Namazı/duayı yerine getir! Çünkü namaz/dua, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki, Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor.


46 Ehlikitap'la, en güzel olan yöntem dışında bir yolla mücadele etmeyin! Onların zulme sapanları müstesna. Şöyle deyin: "Bize indirilene de size indirilene de iman ettik; tanrımız ve tanrınız bir. Ve biz O'na teslim olanlarız.

47 Kitap'ı sana işte böyle indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar içinden de ona inananlar vardır. Bizim ayetlerimize, gerçeği örtenlerden başkası kafa tutmaz.

48 Sen bundan önce herhangi bir kitap okumuyordun; onu sağ elinle de yazmıyorsun. Eğer öyle olsaydı bâtıla saplananlar mutlaka kuşku duyacaklardı.

49 Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüsleri içinde ayan-beyan ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi, zalimlerden başka kimse inkâr etmez.

50 Dediler ki: "Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!" De ki: "Mucizeler Allah katındadır. Bana gelince, ben açıkça uyaran biriyim. Hepsi bu.

51 Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır.


Ankebut 45. ayette peygamberimize hitaben sana kitaptan vahyedileni oku diyerek kur’ana yönlendiriyor. Yine ayette Allah ın kur’anının büyük olduğu hatırlatılıyor. 46. ayette yine Allah tan gelen kitaptan bahsederek bakın ne diyor? Ehlikitap'la, en güzel olan yöntem dışında bir yolla mücadele etmeyin. Demek ki yine Rabbim bizleri kur’ana yönlendiriyor ve onun hakkında çekişmeye girip, başka yöntemler bulmayın diyor. Yine 47. ayete baktığımızda Rabbim nereden bahsediyor? Kitap'ı sana işte böyle indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Demek ki başka şeylere değil Kur’ana inanırlar diyor. 47. ayette aslında çok düşündürücü bir cümle var, işte bu sözler üzerinde çok düşünmemiz gerektiğini düşünüyorum. (Şunlar içinden de ona inananlar vardır. Bizim ayetlerimize, gerçeği örtenlerden başkası kafa tutmaz.) Bu cümleden ben inanmayan kâfirlerden bahsettiğini düşünmüyorum. Öyle inanan bir toplum var ki onlar kendi atalarından gelen inançları devam ettirmek için, bazı ayetlerin üstünü örtüp anlamlarını değiştirip Rabbin gerçeklerini değiştirmek isteyenler vardır diyor. Sizce ne demek istediği sanırım çok açık. Günümüzde bunların örneğini bulmak zor olmasa gerek. Ben Ankebut 51. ayeti bu insanlara örnek verdiğimde bana şunu söylüyorlar, sen bu ayetin nüzul sebebini biliyor musun, bu ayetin söylediğin ile hiçbir ilgisi yoktur diyorlar. İşte ayetin üstünü örtmek ve kendi yalanlarına zemin hazırlamak böyle olur. Devamında 48. ayette peygamberimizin zaten hiçbir şey yazamayacağını, peygamber olmadan önce bu bilgi birikimine sahip olmadığını, bunu da biz özellikle yaptık ki kimse bu kişi kendisi yazmış demesinler diye, izah ediliyor. 49. ayette bizim ayetlerimizi zalimler inkar eder diyor 50. ayette inkarcıların peygamberimizden mucize beklediği anlatılıyor. Peygamberimizin cevabı ise çok anlamlı, mucize Rabbin katındadır ben yalnız bir yalnız uyarıcıyım. Burada şunu söyleyebiliriz. Peygamberimizin gerçekten Allah elçisi olup olmadığını anlamak için ondan çok özel gösteriler isteniyor kanıt olarak. Peygamberimizin verdiği cevap ise bir o kadar geniş anlamda düşünülmelidir, yani mucize yalnız kur’an değil, olağan üstü olan her şey Rabbim katındadır anlamını taşır. Şimdide gelelim benim örnek verdiğim Ankebut 51. ayete onu da yazalım.

(Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır.)

Önce Ankebut 45. ayetten bu yana Rabbim bizleri hangi kitaba yönlendiriyordu? Apaçık Kur’ana, peki en son ayette ne diyor? Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Demek ki en son ayetin açıklaması önceki ayetlerde zaten yapılıyor. Ankebut 51. ayetin hitap ettiği toplum hem iman etmekte zorlanan iman etmeyenlere, hem de iman edipte onun sözlerinin üzerini örtmeye çalışan, Atalarından gelen bilgileri, inançları bazı rabbin ayetlerinin üzerini örterek devam ettirmek isteyenlere sesleniyor ve diyor ki; İnanan bir topluma öğüt ve rahmet yalnız KURANDIR.

Ben yazılarımı karşımda belirlediğim hiçbir topluluk için yazmıyorum. Eğer yazsaydım benim yazılarım yalnız belirli yerlerde, belirli düşüncelerin olduğu yerlerde yayınlanır ve tartışılırdı. Elbette bazı aşırı tutucu kesimler yazılarımı kabul etmiyor ve izin vermiyor, ama onlar kızacak diye de Rabbin gerçeklerini saklayacak değilim. Bana şöyle söylemişsiniz;( Karşınızda bir düşman belirlemeden yalnızca öğretme niyetiyle yazarsanız.) Bunu yapmaktan rabbim e sığınırım. Bu düşünce ve inanç bağnazca bir düşüncenin izahıdır bana göre, benim amacım düşman değil dost kazanmaktır. Eğer yazdığım yazıları okuyorsanız üslubumdaki sabrı da görmüş olmalısınız. Bu benim düşman değil dost kazanmak için nasıl hakaretlere bile katlandığımda maksadımı kanıtlıyor olsa gerek. Eğer ben karşıma bir gurup alsaydım yazılarımda benim kur’andan anladığım dedikten sonra, sizlerde bu düşünceleri kur’andan anlayarak değerlendirin demezdim ve bu düşünce Allah ın emrettiği der geçerdim. Çünkü karşımdaki düşünce genelde böyle yapıyor. Öğretme konusuna gelince ben ne öğretmenim nede din adına yetkili bir insanım. Ben kur’anı anlamaya çalıştığımdan bu yana, bana öğretilenlerin yanlış olduğunu gördüğümde, içimdeki yanan ateşin acısıyla, başka yürekler yanmasın diye onlara yalnız ve yalnız bir yol göstermektir benim yaptığım, uyarmaktır ama benim yaptığım Rabbin kaynağına yönlendirmek ve onu anlamaya çalışarak doğru ile eğrinin farkına varılmasını sağlamaktır.

Sayın arkadaşım ben bir ayeti örnek vermeden önce yalnız önündeki ve sonundaki ayetleri değil, kur’anın bütünlüğüne de ters düşmemesi için, azami dikkat ederim. Elbette bende bir insanım hata yapabilirim. Rabbim istemeden yapacağım hatalarımı affetsin. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
halukgta Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Apollonius (5. March 2010)