Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29. September 2008, 07:54 AM   #1
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart Kur’an ayetlerine göre din

“KUR’AN AYETLERİNE GÖRE DİN”

Saygıdeğerler, şu anda DİN adına sunulan sistem ile HZ. KUR’AN'IN anlattığı DİN arasında ne gibi farklılıklar var diye düşünebilirsiniz. Bu yazımız ve İlerideki yazılarımızda HZ. KUR’AN'IN İSLAM'I ile geleneksel İSLAM'IN farklarını detaylı bir şekilde, beraberce işleyeceğiz …

DİNİN KAYNAĞINI BELİRLEMEK

Muhterem kişi; Bu farklılıkları ortaya çıkarmak için önce dinin kaynağını belirlemek gerekir... Dinin tek kaynağın HZ. KUR'AN olduğunu anladıktan sonra bize DİN adına yöneltilen soruların cevaplarını, delillerini HZ. KUR’AN'DAN arayacağız. Örneğin biri bize haremlik selamlık şeklinde kadınların erkeklerle ayrılması dinde var mı diye sorarsa, HZ. KUR'AN’I okuyup inceleyeceğiz ve böyle bir yasağı bulamadığımızdan dolayı dinde böyle bir yasağın olmadığını söyleyeceğiz.

Oysa geleneksel din yapısını savunanlar dini HZ. KUR’AN'DAN değil, ilmihal kitaplarından, şeyhlerinden ve uydurmalarla dolu HADİSlerden öğrenmektedirler. HZ. KUR’AN'IN dışındaki bu kaynaklara göre ise haremlik selamlık dinin bir şartıdır, farzdır.

Tüm bunları incelediğimizde tüm sorunların çözümü olan şu temel soru karşımıza çıkıyor: "HZ. KUR’AN, dinin kaynağı olarak yeterli mi?” HZ. KUR’AN yeterlidir. Çünkü eksiği, gediği yoktur ve din adına tüm izahları kapsar.
Üstelik HZ. KUR’AN, dinin tek kaynağı olduğunu ve her şeyi açıkladığını kendisi söyler. Oysa karşıt görüşte olanlara göre HZ. KUR’AN'IN yanında HADİS, İCMA ve KIYAS olmazsa DİN eksik olur. Bunlardan HZ. KUR’AN ve HADİS temel kaynak olarak alınır. Biz yazılarımızda HADİS diye adlandırılan HZ. KUR’AN dışı sözlerin güvenilir olmadığını ispatlamaya ağırlık vereceğiz.

Çünkü HADİSlerin bile HZ. KUR’AN'IN yanında HZ. KUR’AN'A ilaveler yapan ikinci bir kaynak olamayacağını gösterirsek diğerleri otomatik olarak devre dışı kalacaktır. HZ. KUR’AN gelenekçi İslamcılara göre yetersizdir. Aslında HZ. KUR’AN'IN yeterliliğini ispat etmeye sadece yazımızın bu bölümünde HZ. KUR’AN’DAN alıntı yaptığımız ayetler dahi bizlere gösterecektir.

HZ. KUR'AN’IN yeterli olduğunu, her şeyi açıkladığını ve gerekli teferruatları verdiğini başta HZ. KUR’AN'IN kendisi söylemektedir. HZ. KUR’AN dışında diğer kaynaklara ihtiyaç olduğunu söyleyerek HZ. KUR’AN'I yetersiz ilan etmek, başta HZ. KUR'AN’IN bu ayetlerine karşı gelmektir. Fakat biz sırf bu ayetler bile delil olarak yeterlidir deyip geçmeden, HZ. KUR’AN'IN DİN konusundaki otoritesine eş koşulan HADİSlerin (sözlerin) nasıl çelişkili, mantıksız ve HZ. RESULULLAH efendimize iftira olduklarını da örnekleyerek, HZ. KUR’AN dışındaki dini arayışların hatasını her yönden göstereceğiz.

HZ. KUR’AN'I YETERSİZ GÖRENLER

HZ. KUR'AN’A yeterince güveni olmayanlar; falanca mezhepten, filanca tarikattan olduklarını söyleyerek görüşlerimize karşı çıkacaklardır. HADİSçiler, HADİS kitapları bilinmeden, FIKIHçılar FIKIH kitapları olmadan, tefsirciler bol HADİSli tefsirler okunmadan İSLAM bilinemez, halk dini anlayamaz demeye devam edeceklerdir. Din tüm insanların anlaması için mi yoksa sadece üç dört kişinin anlaması için mi indirildi?

HZ. RESULULLAH efendimizin mezhebi var mıydı? Dört HALİFenin mezhebi neydi? HZ. KUR’AN'DA Hanefilik, Şafilik, Alevilik, Şiilik, Vahhabilik şeklinde mezhepler mi var, yoksa BİR DİNden mi bahsediliyor? HZ. KUR’AN dinin rehberi diye kendinden mi bahsediyor, yoksa BUHARİ'den MÜSLİM'den, Oniki İmam'ın eserlerinden, ilmihallerden, Muvatta'dan mı bahsediyor? HZ. KUR’AN ayetlerini inceleyip, bu soruların cevabını bulalım ve dinin tek kaynağı olarak HZ. KUR’AN’IN yeterli olup olmadığını tespit edelim.

…Biz bu kitabı sana, her şeyin ayrıntılı açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik… Nahl Suresi/89

Görüldüğü gibi ayette HZ. KUR’AN'IN her şeyi açıkladığı, bizi doğruya ilettiği söylenmektedir. HZ. KUR’AN her şeyi açıklıyorsa BUHARİ, MÜSLİM diye kaynaklara, ilmihal kitaplarına ne gerek var? ALLAH her şeyi HZ. KUR’AN’DA açıkladığını söylerken niye hâla Hanbeli, Şafi, Şii, Hanefi, Caferi, Maliki diye mezheplerden medet umuyoruz? Neden YÜCE ALLAH HZ. KUR’AN’DA bize MÜSLÜMANLAR (İSLAM olan) diye isim takmışken Sunni, Şii, Hanefi, Şafi diye isimleri kullanıp YÜCE ALLAH'IN bize verdiği ismi yetersiz görüyoruz?

HÜKÜM YALNIZ YÜCE ALLAH'INDIR

…Hüküm yalnız ALLAH'INDIR. O kendisinden başkasına kulluk etmememizi emretmiştir. Dosdoğru olan DİN işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar. Yusuf Suresi/40

…Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz. …RABBİNİN kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur. Kehf Suresi/26,27

Hüküm YÜCE ALLAH'TAN başkasına bırakılırsa, dosdoğru dinden sapılmış olunur. Mezhep İÇTAHATlarıyla, İCMA, KIYAS başlıklarıyla veya HADİSlere dayandırılarak verilen hükümler YÜCE ALLAH'IN hükmü değildir. Bu mezhepleri dine eşitlemek, YÜCE ALLAH’IN hüküm koyucu yetkisini başkasına vermek demektir. YÜCE ALLAH’IN hüküm konusunda hiçbir ortağı yoktur. Kişilerin şahsi hükümleri DİN olamaz.

Kehf suresi 27. ayetten YÜCE ALLAH'IN hükmüne uymanın YÜCE ALLAH'IN vahyine uymakla yerine getirilebileceğini anlarız. YÜCE ALLAH’IN kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur, ama mezhepler NASİH MENSUHLA uydurma HADİSlerle YÜCE ALLAH’IN hükümlerini değiştirmeye yeltenmişlerdir. YÜCE ALLAH'IN hükümleri YÜCE ALLAH'IN vahyi olan HZ. KUR'AN’DADIR. Zaten YÜCE ALLAH'IN sözü olduğu iddia edilebilecek başka bir kaynak yoktur ki bu kaynağın YÜCE ALLAH'IN hükmünü kapsadığı iddia edilebilsin.

Hükmün yalnız YÜCE ALLAH'IN olması (12 Yusuf Suresi 40) ve YÜCE ALLAH'IN hükmüne kimsenin ortak kılınmaması (18 Kehf Suresi 26) için YÜCE ALLAH'IN hükümlerinin hepsini içeren HZ. KUR'AN’I dinin tek kaynağı yapmak zorundayız.
Eğer YÜCE ALLAH'IN hükmü olmayan, YÜCE ALLAH'IN olmayan kitapları, dini hüküm kaynağı yapıyorsak (İster mezhep ilmihali, ister HADİS kitabı olsun) YÜCE ALLAH’IN kitabı HZ. KUR’AN’LA çeliştiğimizi bilmeliyiz. Bu kitapların BUHARİ, MÜSLİM, EBU DAVUD gibi adları ve mezheplerin Hanefi, Şafi, Caferi gibi adları, bu hükümlerin sahiplerinin YÜCE ALLAH değil, bu şahıslar olduklarını daha baştan adlarıyla ortaya koymaktadır.

…ALLAH'A çağıran, yararlı işler yapan ve ben MÜSLÜMANLARDANIM diyen kimseden daha güzel söz söyleyen kim vardır? Fussilet Suresi/33

…RABBİNİN sözü hem doğruluk, hem adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. Enam Suresi/115

YÜCE ALLAH’IN DİNİ, HZ. KUR’AN’IN indirilmesinin bitişiyle HZ. RESULULLAH efendimiz hayattayken tamamlanmıştır. HZ. KUR’AN yazdırılmış, ezberlenmiş ve başı sonu belli bir kaynak olarak rehberimiz olmuştur. HZ. RESULULLAH efendimiz döneminde yazılması YASAK olan HADİSleri toplayan kitaplar HZ. RESULULLAH efendimizin vefatından iki yüz otuz yıl sonra ortaya çıkmaya başlamıştır.

HZ. KUR’AN’IN ayetine göre YÜCE ALLAH’IN sözleri değiştirilemez bir şekilde tamamken, nedense insanlar bununla yetinmeyip yeni sözler aramışlardır. Bu zihniyete göre İmam Şafi'nin içtihatları, Oniki İmam’ın fetvaları veya Hanefi imamların izahları ile din tamamlanmıştır.

Bunlara göre din daha evvel tamam değildir ki bu şahısların yorum, içtihat ve izahları insanlara gereklidir. Ayrıca geleneksel İSLAM'ın savunucuları bununla da yetinmeyip, NASİH MENSUH kılıflı izahları sonucunda HADİSlerle HZ. KUR’AN’IN izahlarını iptal edip, yerine kendi izahlarını ve HADİSleri koymuşlardır. Böylece ALLAH’IN sözlerini değiştirebilecek hiç kimse olmadığıyla ilgili olan yukarıdaki ayetle çelişmişlerdir.
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...

Konu EVVAB_İNSAN tarafından (10. October 2008 Saat 11:08 AM ) değiştirilmiştir.
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla