Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25. May 2010, 07:17 AM   #77
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

Selam
Ali Rıza üstadım öncelikle ellerine sağlık çok güzel bir açıklama yapmışsın
ben sorumu değiştirerek ve başka bir açıdan sorayım o zaman

Geçenlerde ezan okunurken "HAYYE ALESSALEH" lafzı üzerinde yoğunlaştım. Daha doğrusu buna aşırı derecede kulak kabarttım.
Evet evet! "SALEH" diyordu. Yani "SALAT" 'ın sonu "H" ile biteni.

Yarım yamalak Arapça bilgimden yola çıkarak şöyle bir çıkarımda bulundum. Eğer yanlışım varsa bilen arkadaşlarımın düzeltmesini rica ediyorum.


"ISLAH" kelimesinin "SALAH" tan türediğini az çok anlıyorum.
Halk arasında eğri yolda olana , kötülük üzerinde bulunana genelde "ALLAH ISLAH ETSİN" derler.


Yani "ALLAH EĞRİLİĞİNİ DÜZELTSİN, TESVİYE ETSİN, DOĞRU YOLA ERDİRSİN" anlamlarına gelir.


Başka bir açıdan bakarsak; cemaatle namaz kılmak 27 derece daha sevap derler.

Ben evimde ferdi olarak namazımı kılıyorum. Camiye gidiyorum, orda da namaz kılıyorum. Aradaki fark nedir?


Sadece fazlalık olarak imamın arkasında saf tutuyorum, bir de çarşıda sokakta birisini gördüğümde, "BU ADAMI BİR YERDE GÖRDÜM AMA NERDE? HA! TAMAM TAMAM! CAMİDE SAFTA BENİM YANIMDA NAMAZ KILMIŞTI" diyorum.

Başka?
Hiiiç
İslama, müslümanlara bir faydam oldu mu?
Yok

Demek ki, evde de namazımı kılsam, camide de kılsam farkeden birşey yok.


Bir de şöyle düşünüyorum; Cenab-ı Allah Kuran'da namazlarda rekat sayısından veya bir namazı nasıl kılacağımızdan neden bahsetmedi acaba?

Acaba kılınan namazla Kuran'daki namaz ayrı şeyler mi?
Acaba Cenab-ı Allah'ın nazarında eğilip doğrulma hareketlerinin ve rekatlerin hiçbir önemi yok muydu?

Acaba şöyle mi olmalıydı?


Camiye (veya mescide) gideceğiz. Camide en yaşlı, ya da en itibarlı bir kişinin etrafında halka biçiminde durarak (saf değil. sadece o kişiyi daha rahat görebilmek ve de duyabilmek için) onu dinleyeceğiz. Şimdilik bu kişiye imam diyelim.
İmam seslenecek; "Arkadaşlar aranızda derdi sorunu olan var mı? Var olanların derdine derman olacak kimse var mı öyleyse?" Sorun çözülecek.

Yine diyecek,"Arkadaşlar cemaatten bir arkadaşımızın evi harap bir şekilde. Aranızda boyadan tamirden anlayan var mı?" Sorun çözülecek.

Yine,"Arkadaşlar mahallede çöpler ortalığa dökülmüş. Gelin hep beraber mıntıka temizliği yapalım." diyecek.

Yine,"Aramızda şirke götürecek bir takım davranışlarda bulunanlarımız var. (Şeyhe,türbeye,vs.. istimdat edenler) Gelin tevhidi çalışmalarda bulunalım."

Ve böylece "ISLAH" (Eğrilikleri düzeltme,sorunlara çare bulma) çalışmaları yapılacak.


Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum?
________________________________________
Konu Miralay tarafından (Dün Saat 01:14 PM ) değiştirilmiştir.
MİRALAR KARDEŞE NAMAZ KONUSUNDA SORDUĞU SORUYA CEVAP

Ve Aleyküm selam miralay kardeşim.

Kuranda namaz kavramı geçmez. Salât kavramı geçer. Salât bir müslüman için, doğru yolda gidenlere peygamberlere fiili olarak güç olarak destek verme onların yanında olduğunu gösterme bir yoksulu bir yetimi yolda kalmışı isteyip dileneni destekleme onlara yardımda bulunma anlamında olduğu gibi. Salât aynı samanda bu yapmış olduğun eylemi kimin adına yaptığını belirginleştiren günün belirlenmiş vakitlerinde bir ritüel eylemdir.

Bilindiği gibi İnsan yaratılış olarak iki yöne de gidebilme eğiliminde olan nötür bir varlıktır. Bir insan bir taraftan Rabbim Allah’tır deyip de Allahın elçiler aracılığı ile göndermiş olduğu ilahi mesajın yolunda yürüyüp ibadet ve kulluğu Allaha yaparlarken. Aynı insandan Allahın dışında yaratıklardan kendisine rab kabul edip onların adına ibadet ve kulluk yaptıkları görülmektedir.

Allaha ait ibadet ve kulluk görevini yerine getirenlerin dini İslam, teslim olanların da adı müslümandır. Bu dine tabi olanların duruşları yaşam tarzları hayata bakışları aynı olması gerekir. Bu sebeple müslüman olanlar gerçek anlamda tek bir ümmet ve tek bir şeriat içerisindedirler. Allah müslüman olanların insanlık tarihinin başlangıcından bu tarafa tevhit akidesini peygamberler aracılığı ile gündemde tutmuştur. Yani yaşadıkları hayatı Allah için yaşamışlar ölümü dirimi her şeyi Allah adına yapmışlardır. İşte müslümanım diyenleri yaşadıkları hayatı kimin adına olduğunu göstermeleri için her müslümanın ayinle ilgili olarak günde gerek fert halinde gerekse cemaat halinde belirlenmiş vakitlerde yaşadıkları hayatın Allah adına olduğunu göstermektedirler.

İman etmeyenler de kendilerine göre Allahın dışında kendilerine bir takım ilahlar edinerek onun adına hayatlarını yaşamaktadırlar. İbadet kurallarını onlardan almaktadırlar. Dikkat ederseniz. Her ilahı olan yaşamını ibadetini onun adına yaptığını belirli zamanlarda onlara bağlılıklarını göstermektedirler. Bu tapınış insanların yaratılışında Allahın denemek için koyduğu bir olgudur. Ama Allah yarattığı kullarını putlara tapsın diye yaratmadı. Kendisine ibadet ve kulluk yapsınlar diye yarattı. İşte dünya hayatının imtihan oluşu bunun içindir. İnsanları meleklerden ayıran özellik budur.

Bazı kuran okuyucu kardeşlerimizin Kuranda namaz yok. Deyip Allaha günün belirli vakitlerinde ayinle ilgili olarak namazın olmadığını söylemelerini ben gerçekten yadırgıyorum,ve üzülüyorum.
Kuranda peygamber de geçmez. Kuranda mucize de geçmez. Bu kelimeler bizim dilimize bir anlam olarak girmiştir. Namaz deyince Allaha ait günün belirlenmiş vakitlerinde belirli kurallar içerisinde gerek fert halinde gerekse cemaat halinde yönelerek kurandan okunup da Allah ile konuşmanın bir sohbet etmenin anlamını taşımaktadır.

Bu Hal hem insan kurandan ayetler okumakla kişilere bir mesaj vermekte hem de o ilahi sohbetle Allah’ı vekil kılıp arkasında yardımcı kıldığını anımsamaktadır. Elbette kılınışı insanlar tarafından anlamlandırılamamış bir namaz insana fayda vermemiştir vermez de. insan hangi işi şuursuz ve bilinçsizce yaptığı zaman o işten verim alabilir ki.

İman edenlerin Hayatından namazı çıkarıp atarsan içi boş bir teneke halini alır insan. İmanı koruyan namazdır. Kadınların örtüsü namusumuzun fanusudur diyen ikbal bence çok isabetli söylemiş. Ondaki örtünme duruş kimlik ve Allahın gösterdiği yolda yürümenin bir sembolüdür. Evet, o bir bez parçası ama o insanda yerleri ve gökleri barındıran bir Allaha bağlılığını sembolize etmektedir.

Bayraklar da bir bez parçasıdır. Ama bir devletin varlığını ve özgürlüğünü sembolize etmektedir. Onu ellerinden almaya kalkarsan o ülkeye karşı savaş açmış olursun kan gövdeyi götürür. Müslüman olanı müslüman yapan ağzından çıkan anlamsız müslümanım sözcüğü değil, onun hayata bakışı ve yaşam biçimini şekillendiren müslüman sözcüğüne anlam kazandırmaktadır.

İşte iman etmeyenlerle iman edenlerin arasını temel bir çizgiyle ayıran onlardaki yaşam farklılığıdır. Ve bu yaşam farklılığını her fert Allahın tanımladığı hayat tarzının örneğini verdiği İbrahim dininin yaşadığı ve döndüğü yönü örnek olsun diye bizler o yöne yönlendirmektedir. Yoksa Doğuya da batıya da kuzeye de güneye de dönsek bir anlam ifade etmez.

Sonuç olarak uzun lafın kısası Müslümanın namazı Müslümanların kendileri içindir. Namaz hem fertleri pisliklerden fahşadan temizler arındırır hem de müslüman olanlar arasında bir parola ve tanınma anlamındadır. Kötülüklere karşı çıkanlar zulme karşı direnenler kimin adına yaptıklarını bir araya gelerek saflar belirginleşir. İman etmeyenlerin zaten namaza karşı düşmanlıkları bundan kaynaklanmaktadır. Değilse senin eğilip kalkman onları neden ilgilendirsin. Elam ve sevgiler.
Kuranianlamametodu.blogspot.com
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (25. May 2010)