Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
|
Değerli Bob nikli kardeşim, elbette bana da bu şekilde hitap etmenizden mutlu olurum. Konumuza gelince. Önce Aliimran suresi 7. ayeti yazalım daha sonra üzerinde düşünelim birlikte.
Aliimran 7: Kitap’ı sana indiren O’dur. Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap’ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşabihlerdir.Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun yorumuna öncelik tanımak için Kitap’ın sadece müteşabih kısmının ardına düşerler.Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar.Bunlar, “ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır” derler.Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.
Yukarıdaki ayete baktığımızda demek ki Rabbin kelamında iki türden ayet varmış. Birisi muhkem ayetler ki bunların dinin anası yani temeli olan ayetler olduğunu söylüyor Rabbim. Temel sözünden sorumlu olduğumuz dinin direği konular olduğu açıktır. Diğeri ise burası çok önemli, müteşabih ayetler olduğunu söylüyor. Fakat bu ayetler için kullandığı sözcükleri düşünelim isterseniz. Kalplerinde eğrilik olanlar yani fitne fesat çıkarmak isteyen, dine yalan ve yanlışlarını sokmaya çalışanlar muhkem ayetlerin peşine değil, müteşabih ayetlerin peşine düştüklerini söylüyor. Demek ki dinin anası temeli olan ayetler çok açık ve net ayetler, onun için orada fitne çıkaramayacaklarını dine fesatlık sokamayacaklarını bildiklerinden müteşabih ayetlerin peşine düştüklerini bizlere söylüyor Allah. Peki, müteşabih ayetler o zaman nasıl ayetler ki fesat çıkarmak isteyenler bu ayetlerin peşine düşüyor, burası önemli önce bunu anlamalıyız. Demek ki okuduğumuzda bu ayetlerin bizlere ne anlattığını bizler anlayamıyoruz, peki kimler anlıyor?
(ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, “ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır” derler.)
Demek ki Rahmandan başka bu ayetlerin anlamını bilecek kişilerin ilimde derinleşmiş olanlar bileceğini söylüyor. Hemen burada düşünelim hiç yorum yapmadan yalnız ayeti anlamak adına düşünelim. Demek ki bu iki ayet türü arasındaki fark, birisi dinin anası ve temelleri olan ayetler yani muhkem ayetler herkes tarafından anlaşıldığına göre, bizler bu ayetlerden sorumlu olmalıyız, çünkü Rahman asla bizlerin anlayamayacağı ayetlerden, hükümlerden sorumlu tutmaz. Eğer tutar dersek, bizlerin neden velilerin peşine düşmemizi yasaklasın? Madem din ve iman adına bizler kur’andaki ayetlerin hepsini anlayamıyoruz o zaman âlim ve veli insanlara bizlerin din ve iman adına mutlaka ihtiyacımız var demektir. Buradan da yola çıkarak dinde bir ruhban sınıfına mutlaka ihtiyaç vardır anlamı çıkar. Her zaman bunun tersini söyleriz, İslam dininde ruhban sınıfı yoktur diye. Madem müteşabih ayetler de dinin kural koyucu ve hükümlerini içeren ayetlerdir, bizlerde bunu anlayamayacağımıza göre, mutlaka bir sınıfa ya da veliye ihtiyacımızın olduğunu söylemiş olmuyor muyuz o zaman?
Allah muhkem ayetlerden bahsederken birçok yerinde açık ve detaylı olduğu örneğini verir. Her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız der. Hala düşünmüyor musunuz diye uyarır bizleri, madem herkes anlayamaz neden hiç ayrım yapmadan her kulunu düşünmeye davet ediyor? Sizce acık ve detaylı sözleri hangi ayetler içindir dersiniz? Rabbin yemin ederek birçok kez tekrar ettiği, yemin olsun ki bu kitabı sizler için kolaylaştırdım sözlerini nereye koymamız gerekir bu durumda? Madem bizlerin sorumlu olduğu muhkem ayetin dışında, herkesin anlayamayacağı bazı ayetlerde vardır din ve iman adına, bu durumda Rabbim nasıl olurda sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim der? Diyelim sizin dediğiniz doğru, Rabbin rehber olsun diye gönderdim dediği kitapta bizlerin sorumlu olduğu din ve iman adına anlayamayacağımız fakat âlim kişilerin anlayacağı bazı ayetlerde var, sizce hangi âlimin sözüne göre iman edelim? Hangi mezhebin âlimi Rabbin ayetini en doğru açıklıyor da imanımızı dinimizi ve kurallarını ona göre yaşayalım? Lütfen bunu bana söyler misiniz? Çünkü bende bir beşerim eğer hata yapıyorsam elbette yanlışımdan dönerim. Bakın bunu kabul ettiğimizde karşımıza çıkan karanlık kapıları görüyor musunuz?
Rahman kur’anda bir söylediğini başka yerde tersini söyler mi sizce? Allah hem kur’anın ipine sarılın sakın velilerin ardına düşmeyin, kur’an sizler için bir rehber, gönül gözü bir güneştir diyecek, daha sonrada din ve iman adına yaşamamızı emrettiği bazı ayetleri herkesin anlayamayacağı bir şekilde gönderecek, öylemi arkadaşım? Sayın arkadaşım benim mantığım bunu kabul etmiyor. Rahmanın adaletini sorguladığımızın farkında olmamız gerektiğini düşünüyorum. Allah açıkca muhkem ayetlerden bahsederken dinin anasıdır diyor, bu ne demektir dinin temel kanunları. Demek ki müteşabih ayetler dinin temel kanunları değilmiş. Yoksa böyle bir ayrım yapar mıydı Allah.
Değerli kardeşim ben Rabbin kelamından bir bütün olarak bunları anladım ve anladığıma, gördüğüme, okuduğuma düşünerek aklımı kullanarak iman ederim. Çünkü Rabbim bunu yapın diyor. Sizinde düşüncelerinize saygı duyarım. Çünkü herkes yaptıklarından sorumludur. Elbette her insan muhkem ayetlerden bile kendi kapasitesince anlar, bu değildir ki hiç kimseye ihtiyacı yoktur. Elbette hepimiz her konuda araştırmacı olmalı ve daha iyi fikirlerden faydalanmalıyız. Burada yaptığımız bile fikir alışverişidir, çokta faydası vardır hepimize. Kur’an üzerine tartıştığımız o kadar konu vardır ki bunlar nefsimizin bizlere verdiği vesveseden başka bir şey değildir. Allah benim açıklamadığım konularda konuşmanızı haram kılıyorum demesine rağmen bizler melekler, cennet, cehennem ve daha birçok açıklanmayan detay verilmeyen konular hakkında atar tutarız bunların hepsi bizlerin boş lakırdılarıdır, sözleridir o kadar.
Müddesir suresi 30 ve 31. ayeti size hatırlatmak isterim. Üzerinde 19 vardır ayetinden sonra ki sözleri lütfen düşünelim birlikte bakın günümüzde dahi anlaşılamayan bu sözler için neler söylüyor ayet.
Müddesir 31: Üzerinde ondokuz vardır onun
Müddesir 31: Biz, cehennem yâranını hep melekler yaptık. Ve biz, onların sayılarını da küfre sapanlar için bir imtihandan başka şey yapmadık. Ta ki, kendilerine kitap verilenler iyice ve apaçık bilsinler. İman etmiş olanların imanı artsın. Kendilerine kitap verilmiş olanlarla iman sahipleri kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla küfre sapmış bulunanlar da; "Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor?" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar
Yukarıdaki ayete baktığımızda Allah öyle bir ayet indirmiş ki ayet tam anlaşılamıyor ki, daha önce Rabbim fitne sokmak isteyen insanlar müteşabih ayetlerin peşine takılıp birçok anlamlar çıkarıp ya da acaba Allah burada ne demek istiyor türünden fitnelik çıkardıklarını söylüyordu. Burada bakın aynısını söylüyor. Ama iman edenler dikkat edin bu sözlerin ne olduğunu anladıklarında imanlarının arttığını belirtiyor Allah. Buradan da anlaşılıyor ki müteşabih ayetler öyle bir konumdaki ilk önce tam olarak ne anlattığı anlaşılamıyor, fakat zamanla anlaşıldığında iman edenlerin imanları artıyor ve daha da güçleniyor. Fitne ve fesat sokmak isteyenlerde bu ayetler üzerinden insanların kafasını karıştırıyor. Hatırlayınız hala üzerinde 19 vardır sözünün tam bir karşılığını öğrenemedik, herkes bir şeyler söylüyor. Kur’anın şifresi deniyor ve ya daha başka çalışmalar, söylemler var bu konuda. Acı suyla tatlı suyu bir araya getirir ama karıştırmayız ayetini düşünün lütfen, bilim adamı bunu bulunca nasıl hepimiz böbürlendik, sevindik Rahmana şükrettik. İşte bizim iman ettiğimiz kitap bu demedik mi? Yine Fire un ile ilgili ayeti düşünün, etini kemiğini ibret olsun diye koruyacağız ayetini hatırlayın. Mısırda Nil nehrinin altında eti kemiği çürümemiş bulunduğunda nasıl mutlu olduk imanımız güçlendi. Bakın tüm bunların ve buna benzer daha birçok ayetin hiç birisinin din ve iman adına kural koyan ve hüküm veren bir yanı yok.
Sayın arkadaşım tekrar söylüyorum bunlar benim kur’andan anladıklarımdır yalnız beni bağlar. Ben apaçık kur’anın verdiği hükümlerden sorumlu olduğumun emrini Rabbimden aldım ve ona göre yaşamaya özen gösteriyorum. Rabbim istemeden yaptığım hatalarımı affetsin. Hepimize düşen rabbin ayetleri üzerinde bütün olarak düşünmek ve ona göre iman etmek olmalıdır. Allah cümlemizin yardımcısı olsun. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
|