Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
|
Değerli Bob nikli arkadaşım kur’anı ne şekilde anladığınız nasıl anladığınız konusunda sizinle asla tartışmam, çünkü herkes inancından ve yaptıklarından sorumlu olacaktır. Ben hiçbir zaman yazdıklarımı karşımdakine kabul ettirmek için uğraşmam, çünkü bunu yapmak doğru değil de ondan. Rabbim bile elçisine senin görevin yalnız tebliğ etmektir, tebliğ etmek sana hesap sormak bana düşer demiştir. Bu ayetleri bile yazarken aklıma sizin şu ayeti anlama şekliniz geldi. (Ve şüphesiz o, senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz sorulacaksınız.) diye yazmışsınız ve (Yani, Kuran'dan sorguya çekileceğimiz değil, sorumlu olacağımız, sorgulanacağımız söyleniyor) demişsiniz. Sayın arkadaşım yazdığınızı bir daha okuyun isterseniz. Benim yazdığımla sizin verdiğiniz cevap arasında ne fark var. Allah hayatımıza yön vermek ve doğru yaşamak adına, yani rehber olsun diye indirdim dediği kitaba uyup uymama konusunda hesaba çekeceğini söylüyor. Ya da buna siz sorgu deyin sorumlu olduğumuz kitap deyin, neticede yaşamının ve imtihanlarının kaynağı da diyebilirsiniz.
Değerli kardeşlerim dost 1 ve Ali Rıza kardeşim gayet güzel anlatmış, hatta Dost 1 kardeşim çok net ayetleri de yazmış ben tekrar yazmak istemiyorum ama acaba yazılan apaçık ve anlaşılır ayetler hangileri, rabbim bu ayetlerle hangi ayetlerden bahsediyor kısaca ve son olarak daha basit bu konuda düşüncelerimi aktarmak isterim.
Rabbim kur’anda yemin ederek bu kitabı kolaylaştırdığını söylüyor ve ayetlerin açık ve anlaşılır olduğu konusunda da üzerinde dura dura birçok ayetler gönderiyor, peki bu ayetler hangileri? Çünkü Kur’an ayetlerini Rabbim, ikiye ayırmış ve muhkem, müteşabih diye sınıflandırmıştı. Muhkem ayetlere DİNİN ANASI yani temeli, özü diyerek bunların hangisi olduğu konusunda özellikle belirtmişti. Diğeri ise müteşabihler olarak anlatırken bunların anlamını da bir kendisi bildiği, birde yalnız âlimlerin bileceği konusunda bizlere bilgi vermişti. Şimdi kur’anın bütünlüğünde bu iki ayet türünü düşünelim. Allah yaşayacağımız dinin kolay ve uyacağımız konuların basit anlaşılır olduğunu söylediğine göre, demek ki bizi ilgilendiren konular din ve iman adına sorumlu olduğumuz her şey muhkem ayetlerde var demektir. Bunun aksini düşünürde yalnız onlardan sorumlu değiliz, ayrıca bazı ayetlerde vardır ki bizler anlayamayız âlim ve veli insanlar anlar onlardan da sorumluyuz bunları da onlardan öğrenip imanımızı dinimizi yaşamalıyız dediğimiz andan itibaren, kur’anı ters yüz etmiş oluruz. Çünkü Allah kolay diyor, anlaşılır olarak indirdim diyor. Allah bir söylediğinin tersini kur’anın başka bir yerinde tersini söylemez. Ne yazık ki bizler farkında olmadan kendi düşüncelerimizi adapte etmek için kur’anda çelişki yaratıyoruz ama sanırım farkında bile değiliz.
Gelelim müteşabih ayetlere. Rabbim muhkem ayetler için dinin anası dediğine göre, müteşabih ayetlerin dinin anası temeli, kural koyanı olması mümkün değil. Yoksa neden ikiye ayırıp birisine dinin temeli, sağlam garanti söz, güçlü bir söz diyerek ayırsın, daha sonrada diğer ayetler için müteşabihler, anlamları açık olmayan ayetler desin. Neden anlaşılması zor ayetleri gönderip dinin temeli yapsın, daha sonrada bizleri sorumlu tutsun, bakın bağlantı kuramıyoruz, yani mantık süzgecinden geçmiyor.
Şöyle düşünelim Okuldayız ve öğretmen bizlere bir kitap verdi ve dedi ki sizleri bir ay sonra imtihan edeceğim bu kitaptan. Fakat içinde bazı konular var sizin anlamanız mümkün değil, onları profesörler, alimler anlar, gerekirse gidin onlardan yardım alın, çünkü o zor anlaşılmayan konulardan da sizlere soru soracağım imtihanda dese ne düşünürüz bu hoca için? Sanırım bu hocanın bizlerin zayıf not alması ve sınıfta kalmamız için elinden geleni yaptığını düşünürüz, yani hoca için ADALETSİZ sözünü kullanırız. Hangi öğrenci profesöre, âlime gidip anlayamayacağı konuyu öğrenebilir? Hangi öğrencinin böyle bir imkânı vardır da bu bilgiye ulaşıp soruyu cevaplar da sınıfını geçer? Acaba her veli, âlim aynı şekilde anlamadıysa imtihanda hangi âlimin söylediğini bizim hocamız doğru kabul edecek. İşte değerli kardeşim eğer bizler müteşabih ayetlerinde dinin temeli ve dine kural koyan, bizlerin uygulaması uyması gereken ayetleridir dersek, örneğini verdiğimiz durumla bizler karşı karşıya kalırız. Sizce Rabbim öğretmenin yaptığı gibi bizlere yapar mı? Rabbim bizlerin hesap günü başarısız olmamızı mı hâşâ istiyor da bizlerin anlayamayacağı ayet gönderip, başkalarına muhtaç kılacak? İşte günümüzde aynen bunlar uygulandığından dinde ne yazık ki kargaşa yaratılmıştır. Rabbin kelamı yeterli görülmeyip iman adına birilerini aradığımız içindir ki, her sığındığımız beşeri limanda mayın tarlasının olduğunun farkında bile değiliz. Rabbim kullarını asla zor durumda bırakmaz. Siz olsaydınız hemen cezalandırırdınız ben ise mühlet veririm diyen bir yücelikten, anlaşılması zor kurallar, kanunlar beklemek onun yüce adaletine sığmaz, lütfen bunları iyice düşünelim.
Unutmamamız gereken konu, Rahmanın adaletini farkında olmadan sorgulamayalım. O Yücedir O Uludur, O kullarına yemin ederek kolaylaştırmış bir kitabı gönderdim diyorsa, din ve iman adına kolay bir din olduğunu asla unutmayalım. Rahmanın sözlerine ters düşen herkesin anlayamayacağı, zor ayetlerin, kuralların, hükümlerin olduğunu söylediğimizde Rabbimle inatlaştığımızın farkında olalım derim. Ben Rabbin zikrinden, tıpkı rabbin istediği gibi düşünerek, aklımı kullanarak, onu bir bütün olarak düşünüp bu düşüncelerimi yazıyorum. Rabbim hatalarımı affetsin. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
|