Alıntı:
kadının duygusal özelliğinden dolayı şahitli şahitlik emri bile vardır. Bu eksiklikten dolayı değil duygusallıktan dolayıdır.
|
Merhaba,
Buradan kastınız, borç alma işlemi gibi işlemlerde,yani ticari yönü olan işlemlerde iki kadın şahitliğine ilişkin ayet sanıyorum.
Bu ayette duygusallık değil, kadının özellikle o çağda ve o toplumda ticari işlerin parasal işlerin dışında olması, bu konulara yabancı olması ve bu sebeple de şahitlik ettiği hususta unutkanlık ve kafa karışıklığı yaşama ihtimali ön planda diye düşünüyorum. Yoksa, parasal mevzularda duygusallık olma ihtimali zayıf değil mi?
Ayrıca zinaya ilişkin tanıklıkta, kadın erkek ayrımı yapılmamış. Duygusallığın önplanda olacağı yer daha çok burası gibi duruyor. Sadece belli bir hususta iki kadın tanık denmesi, o hale özgü bir durumu ortaya koyuyor. Kadının biri mahkemeye çıkıp unutmadan düzgün ifade verdiğinde diğerinin dinlenmesine gerek olmayacağını da belirtmiş olalım.
Ülke yönetimi gibi hallerde kadınların duygusal yapısına gelirsek: Buna verebileceğiniz bir örnek var mı? Günümüzde bir kadın, ancak bir erkek gibi olursa (daha doğrusu erkekten daha erkek olursa..)) belli makamlara gelebiliyor. Demir leydi vardı biliyorsunuz, abdnin bayan savunma bakanı vardı, almanya başbakanı, bayan clinton, bizim eski bayan başbakan. Aklıma gelen ve hemen de unutmak istediğim örnekler bunlar...
İnanın, zaaf gibi görünen zayıflıklarıyla,hassasiyetleriyle, analık ve şefkat duygularıyla beraber bir makama gelebilen ve bu bahsettiklerimizi herşeye rağmen koruyabilen bir kadın idareci olursa birgün, elbette işine ehil de olmak kaydıyla herkesi yaya bırakacağını düşünüyorum.
Selam ile.