Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
|
“Hikmet” sözcüğünün gerçek anlamı:
“ حكمةHikmet” sözcüğü, hemen tüm kitaplarda her nedense sözcük anlamı dışında oluşturulmuş kişisel yorumlarla anlaşılmaya gayret edilmiş olduğundan, doğru anlaşılamamış, üstelik de yozlaştırılmıştır. Aslında “hikmet”in ne olduğunu anlamak için sözcük anlamını bilmek yeterlidir.
“Hikmet” sözcüğü, “ حكمhukm” sözcüğünün bir türevi olup, “Bina-i Nev’i; İsm -ün Nev’i” kalıbındadır. Bu kalıp kullanıldığı fiilin bütün anlamlarını temsil eden bir isim niteliğindedir. Bu kalıptaki bir çok sözcük Arapça’daki anlamlarıyla Türkçe’ye geçmiş ve yaygın olarak kullanılmaktadır. Örnek olarak; “Bid’at, cinnet, fikret, fitne, firkat, gıybet, hizmet, hicret, illet, iffet, kıymet, kısmet, kisve, minnet, mihnet, ni’met, rif’at, ric’at, sirkat, şirket, şiddet, zînet” sözcükleri bu kalıpta olan sözcüklerdir.
Diğer taraftan “hikmet”in türetildiği “hukm” sözcüğünden türetilmiş olan; “hâkim, hakem, hâkimiyet, hükümet, muhkem, tahkim, muhakeme, mahkeme, ihkam ve tahakküm” gibi bir çok sözcük de Türkçe’ye geçmiş ve Türkçeleşmiş olarak kullanılmaktadır.
“Hukm” sözcüğüne, sözcük ve terim anlamı olarak bugün elimizdeki Arapça sözlüklerde verilen karşılıklar şunlardır:
- Hükmetmek, yargılamak.
- İşi sağlama almak, sağlamlaştırmak.
- Yüzün ön kısmı, alın, şan, şeref.
- Çağırmak, mahkemeleşmek.
- Hakemlik etmek, tecrübeli uzman.
- Hikmet sahibi olmak, hakim olmak.
Allame İbn-i Menzur’un Lisan ül Arab adlı eserinde (2. cilt, s: 539-543, “Hukm” maddesi), “ حكمhakeme” sözcüğünün esas anlamının “ منعmenea (engel oldu)” demek olduğu yazmaktadır. Bu durumda “hakeme” sözcüğünün mastarı olan “hukm” sözcüğü; “engel olmak” anlamına gelmektedir.
Araplar bu sözcüğü “insan veya hayvana mani olmak, onu kontrol altına almak” anlamında kullanmışlardır ve İslâm öncesi Arap şiirinde bunun yüzlerce örneği vardır. Ayrıca hayvanların kontrolünü sağlayan “gem” denilen alete de Araplarca “ حكمةhakeme” denmiştir.
Kur’an döneminde ise bu sözcüğün anlamı biraz özelleşmiş ve sözcük; “zulüme ve fesada engel olmak” anlamında kullanılmıştır. “Hakeme” sözcüğünden türetilen sözcükler de o dönemde özelleşmiş anlama uygun olarak, meselâ;
- hâkim; zulüme ve fesada engel olan kişi,
- mahkeme; zulüme ve fesada engel olunan yer,
- ihkam; zulüme ve fesada engel oldurma,
- muhkem; zulüme ve fesada engel edilmiş şey, anlamında kullanılmıştır.
Sözcüğün Kur’an’ın indiği dönemde, özelleşmiş bu anlamda kullanıldığına dair, peygamberimizin ağzından nakledilmiş meşhur bir hadis bile bulunmaktadır: “ حكّم اليتيم كما تحكّم ولدكHakkimül yetime kema tühakkimü veledeke (Kendi çocuğunu engellediğin gibi yetimi de engelle! Yani kendi çocuğunun zulümüne, fesadına, kötü yetişmesine mani olduğun gibi yetime de mani ol, o da iyi yetişsin, kötü birisi olmasın.)”
“ حكمHukm” mastarının tüm türevleri bu anlam ile uyumludur ve Sarf ilmi kurallarına göre yüzlerce hatta binlerce sözcük türetilebilir. Nitekim, “hukm” mastarının farklı türevleri Kur’an’da 210 yerde geçmektedir ve dikkatle incelendiği takdirde hepsinin de “zulüme ve fesada mani olma, engelleme” anlamında kullanıldığı açıkça görülmektedir.
“Hukm” mastarından türemiş olan “ حكمةhikmet” sözcüğü ise, yukarıda bahsettiğimiz gibi “Bina-i Nev’i; İsm-ün Nev’i” kalıbında olduğu için fiilin, yani “zulüme ve fesada engel olma”nın adı olmak durumundadır. Öyleyse “hikmet”; “zulüm ve fesadı engellemek için konulmuş olan; kanun, düstur ve ilke…” demektir.
|