Tekil Mesaj gösterimi
Alt 6. January 2011, 11:42 PM   #42
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili kardeşim bana göre tevatür hadis diye bir şey yoktur. Kaç bin kişinin dinlediği şahit olduğu veda hutbesi hakkında bile sözbirliği yokken tevatürden nasıl söz edilebilir? Ben de hak ve batılı ayırabilmek için Kuran ölçüsüne başvuruyorum.

Dostum senin okuduğun Kuranda tevatür olarak geldi.Sen Kuranın orjinalinimi okuduğunu sanıyorsun.Yanlış anlamayın lütfen sözüm size ve sizin gibi düşünen kardeşlerime değil.Bilinçli olarak bu fitneyi çıkaranlaradır.Sizde benim gibi doğru yolun arayışı içindesiniz.İşte bu fitnenin amacı budur.Önce sahih hadisler inkar edilecek sonra tevatür hadisler.Sonradan denecek Kuranda tevatür yoluyla geldi ondada şüpheye düş.ASırlardır Türk milletinin iman gücü karşısında bir türlü başarı sağlayamayan emperyalist güçler.Türk toplumunun imanına zarar verebilmek için dine fitne katmak amaçlı çalışmalara başladı.Bu önce arap ülkelerinde başladı lavrensle.İbni Teymiye kaynak gösterilip onun ismi kullanılarak.Tasavvuf düşmanlığı yapılmaya başlandı.Arap halkı tasavvufu ve mezheb anlayışını terk edip selef diye tabir edilen akıma kapılarak önce Türk halkına halifeliğe birliğe baş kaldırdı.Sonra Muhammed bin Abdulvehhab ismiyle Artık hadislerde terk edilmeye başlandı.
Sonuç ortada 1948 e kadar gıkını çıkaramayan israil.Zayıflamış imanı fırsat bulup önce devlet kurdu sonrada etrafına saldırmaya başladı.Türk milleti üstündede uygulanmak istenen şey aynıdır.
Kuranın ismi kullanılarak.Bu gün Arapların içinde bulunduğu duruma düşürülmeye çalışılıyor.
Tekrar belirtiyorum sözüm size değil.Bilinçli olarak bu fitneyi çıkaranlaradır.


Örneğin Kuran'a bakıyorum; yalnızca Allahın hüküm verebileceğini ve verdiği hükümleri kitabında eksiksiz açıkladığını, geri kalan konularda bizleri kendi vicdanımıza bıraktığı, peygamberin dine ve hükme ortak olmadığını yazıyor. Buna rağmen Kuran'a dayanmayan dini hüküm içeren bir hadis tevatür diye onu nasıl kabul edebilirim?
Güzel kardeşim bak kendin belirtmişşin bize bıraktığı işte zaten hadis orda devreye girer.Ha bize kalmış ha ALLAH RAsulune s.a.v Rasulullaha s.a.v kalmasından neden rahatsız oluyoruz ki anlayamıyorum.Neden biz yorumlayalım.Bırakalım ALLAH RAsulu a.s yorumlasın.
Allah gaybı kimsenin bilemeyeceğini söylüyor yalnızca Kuran'da kendi verdiği kadarını peygamberin bilebileceğini söylüyor. Yani peygamber zaten elçidir ve tebliğcidir. Allahın ona vahyettiği ve bize ulaştırması gereken gayb haberlerin hepsi tebliğ görevi gereği Kuran'da mevcuttur. O halde ben tevatür hadis diye geçmiş, gelecek, görünmeyen alem, görünmeyen varlıklar, cennet, cehennem ile ilgili detayları Kuran'a dayanmadan veren hadislere nasıl inanırım?
Dostum ALLAHU TEALA RAsulullaha a.s gaybdan gelecekten haberler vermiştir.Hadis kitablarında mevcuttur.Kerbela olayı abbasilerin çıkışı.İstanbulun fethi daha bir çokları hadis rivayetleriyle nakledilmiştir.
Ben hadisler dışında Kuran'a dayanan yani Kuranı açıkladığını düşündüğünüz hadisleri tevatür olmasa da zaten kabul ediyoruz. Kuran'a dayandıktan sonra kimin söylediği veya uydurulmuş olması da önemli değil. Peygamberimiz söylemiş olsun veya olmasın farketmez.
Dostum hadis rivayetlerin % 90 ı zaten Kurana ters düşmezki.Bu da bana göre belkide aslında onlardada tearüz etmiyordur.Bu oran sana göre daha yüksekde olabilir.Fakat bir misal vereyim.Recm hadisleri Kurana tersmiş gibi sanılır.Zira Nur süresinin yanlış hatırlamıyorsam 2-5 ayetlerinde had cezası belirtilir bu sebebden dolayı ters düştüğü sanılır.Halbuki O ayetlerin arapçalarında zaniye ifadesi vardır.Yani zina edenler.
Nisa süresi 15 ayeti kerimesindede fahişetün ifadesi vardır.O ayettede Ölüm onları bulana kadar evlerinizden çıkarmayın yada haklarında bir hüküm verilene kadar ibareleri vardır.
Şimdi fahişetün lafzı Arap belağatına göre çok kötü çok çirkin iş manasında algılanır.Fahişetün ayrıca zina dışında fitneciler için belirtilen bir ibaredir.Onlarda ceza olarak öldürülmelidir.Bunuda belirten Kurandır.Yani bekar birinin zinasıyla evli birinin zinası arasındaki farklar anlatılır.Zaten hadislerdede bekar gençlere nur süresindeki gibi had cezası vardır.Recm ise ölüm onları buluncaya kadar ibareli ayeti kerime üzere evlileredir.Dolayısıyla bir çok hadis ilk bakışta Kurana ters düşüyormuş gibi algılanır.İlk meal okuduğum dönemlerde bende benzer çelişkilerle karşılaştım.Lakin ARapça eğiimi almaya başladığımda ve Kuranı daha fazla ve sürekli inceleme başlayınca ilk başta gördüğüm çelişkiler azalmaya başladı.

Dolayısıyla hadisleri falan reddetmiyoruz, bahsettiğim konulardaki bazı hadisleri "peygamberimizin söylemiş olduğuna" inanmıyoruz. Taptığım Allah'ın elçisi yaşıyor olsa ya da ondan kalan değişmemiş ikinci bir kitap bulunsa ona itaat etmemek benim ne haddime? Peygambere inanmıyor olsaydım ona vahyedilen Kuran'a inanmazdım.
Dostum ALLAH Rasulune a.s isnad edilip fitne amaçlı rivayetler olabilir.Ben bunu red etmiyorum.Bunun tesbitide daha önceleride yazdıklarımda belirttiğim gibi şahsın kalbiyle alakalıdır.Fakat benim ALLAH RAsulunun a.s söylediğine inanmadığım bir rivayete sen inannıyorsan.Benim sana şiddetle karşı çıkmam yada belki hakart etmem.Hatta iftiralarda bulunmam doğru değildir.
Zira Kalben sen onun Rasulullah a.s tarafından söylendiğine kanaat etmişşin.Ben sana Rasulullah s.a.v a itiat ediyorsun diye hakaret etmem ne vahim bir olay olur.Sorunda burdan kaynaklanıyor.


Ehli sünnet konusunda sizin kadar iyimser değilim.
4 mezhep imamının ayrı ayrı yazdıkları söylenen kitaplarda hadis ile çelişen ayet olursa hadisin esas alınması gerektiğini, hadis ile çelişen mezhep hükmü olursa mezhep hükmünün esas alınması gerektiğini okumuştum. Eğer doğru ise bu resmen Kuran ayetlerini hiçe saymak ve Rablik taslamak değil de nedir?
Dostum bu ibareler 4 mezheb imamlarının sözleri değildir.
Bu müctehid olmayan avam için ölçü olsun diye bazı fakihler tarafından belirtilmiştirki.Böyle söylenmesinin sebebi tek bir ayetin okunupda başka ayetlerle tearuzu veyahut müteşabih olup olmadıkları yada nüzul sebeblerini anlamadan yada tercümeleri okundu ise meallerin yanlış tercümeleri vs. gibi eksik anlaşılmalar olabileceği varsayılaraktan belirtilmiştir.
Yoksa ALimlerin zaten mezheb bağımlılığı bile şartı yoktur.4 mezheb görüşlerine göre fetva verebilirler.


Ayrıca alimler böyle düşünenleri kafir ilan etmez diyorsunuz ama sizin ne dediğinize kimse pek bakmıyor.Dostum bunu daha öncedende belirtmiştim cahil sofi şeytanın maskarası olur.Bu cehalet taassup kendini bilmezlik her cemaatin içinde oluyor.Ama tümünü öyle görmek doğru değildir.Bak inanınki bende sizin hepinizi aynı algılasam burada günlerce uğraş vermem.Zaten hiç kimseyle müzakere edemeyeceğim.Ne ben bir şey kazanamam nede karşımdaki deyip.Bırakıp ilimle yada dünyevi işlerimle uğraşırım.Halbuki bana hakaret edenlerle olaylar cedelleşmeye gideceğini görüp.Onlara cevap yazmayı bıraktım ve müzakere edebileceğim kardeşlerimle yazışmaya devam ediyorum Ben uygulanışa bakarım. Çünkü bizzat yaşıyoruz. Örneğin foruma kim gelse görüşlerimizi görse bizi sapık ilan ediyor. Bazıları da kıt akıllı ilan ediyor Dışarıda görüşlerimizi tartıştığımız insanlar da böyle düşünüyorlar. Sizin dediğiniz gibi olsa ne güzel olur. İşte o zaman ayrılıklar rahmet olurdu. Mezhepler nedeniyle kaç kişi kaç kişiyi öldürmüş bir oturun hesaplayın bence. Hiç bir konuda fanatiklik iyi bir şey değildir. Fanatizm sağlıklı düşünmeyi engeller.
Aynen dostum fanatizm hamr gibidir ))
Bizler hidayetin kendisinde olduğunu düşünmeden bireysel olarak doğruyu arayan, yalnızca birbiri ile yardımlaşan ama kendi görüşünü diğerlerine dayatmayan insanlarız. Herhangi bir görüşe "hidayetteyim" diye saplanmayan insan, doğru bildiğini düşündüğü bir konuda bile "acaba" diyerek zıt görüştekilerin delillerini değerlendiren bir insan yanlış yolda ise bile samimi duaları ile Allah doğru yola iletir diye düşünüyorum.

Burada sizi hedef alarak konuştuğumu sanmayın. Yalnızca sizi vesilenizle içimi döktüm.

Allah hepimizi doğru yoluna iletsin.
Amin
Sevgili kardeşim.İyi niyetle Rabbini arayan bütün Kullarına HAK TEALA hz.leri yanlış yolda ise doğruya iletecek doğru yolda ise takvaya ulaşması için yoılunu açacaktır.
Önemli olan bütün samimiyetimizle RABBİMize en güzel şekilde Kulluk etmeye çalışalım.İşte o zaman Rabbim hatalarımızı öğretir,hidayet nasip eder.O zaman hiç birimize korkuda olmaz.Tabiki o niyette sebat ettikçe

selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (7. January 2011)