Tekil Mesaj gösterimi
Alt 7. January 2011, 12:39 PM   #5
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam kardeşlerim.

Öncelikle,Dost1,Anonymous,hiiiç,snobyx ve diğer kardeşlerimin yazdıkları yorumların altına seve seve imzamı atarım. Daha doğrusu hakk'ıidoğruyu söyleyen herkesin yanındayım.

ebu Maruf kardeşimizin tasavvufla ilgili olarak yazdıklarından anladığım;konuyu ıstılah olarak iyi niyetle savunmaya çalışan değerli bir kardeşimizdir.
Fakat şunu iyi bilmesini ve anlamasını isterim ki;şahsımda dahil,buradaki pekçok kardeşimiz yıllarını tarikat ve cemaatlarda geçirmiş kişileriz. Konunun kitabî (teorik) ve ameli (uygulamalı) yönlerini çok iyi biliyoruz. Tasavvuf kitaplarında yazan ve bizlerinde çok iyi bildiğimiz,şirke kapı aralayan örnekleri Dost1 kardeşimiz bol bol delillerle gözler önüne sermiştir. Daha bunun üzerine yazacak birşey bulamıyorum.
Dostum benim savunduğum yaşanan tasavvuf değil olması gereken tasavvuftur.Ulemanın bildirdikleri tasavvuftur.
Uygulama olarak ta,benim ve diğer kardeşlerimizin yaşadıkları olaylar;gidilen yolun hiç te masum olmadığını gösteriyor.

"Bana bir tane kötü örnek gösterin;hangi şeyh kendisine tapınılmasına izin veriyor?" diyen kardeşlerime ancak şunu diyebilirim;

Tarikatlarda mürşide kesin itaat esastır. Hiç bir sofi (ya da mürid) şeyhinden izinsiz hareket edemez. Şeyhinin izin verdiği bir eşle izdivac kurar (sırf şeyhi öyle emrettiği için,şeyhinin söylediği,ama ana babasının onaylamadığı bir hanımla evlenerek;ana babasıyla bağlarını koparan sofi arkadaşlar bilirim.),çocuğu olduğunda şeyhine danışarak,çocuğunun adını koyar;kendisi hanefi mezhebine tabi olduğu halde şeyhi şafi olduğu için namazını kılar (hepsi değil ama çok yapanları gördüm);...vs.
Öncelikle kolay kolay hiç bir hakiki şeyh sofinin evleneceği kişiyle ilgili emir vermez.Ben bunca yıllık tasavvuf hayatımda buna hiç rastlamadım.Ha sofi şeyhe danışırmış şeyh de fikrini söylermiş dervişde Şeyhin tavsiyesine uyarmış bunuda emir telakki edermiş bunuda siz tasavvufun aslı olarak kabul ediyorsanız bir şey demiyeceğim.
Bana evlenmek noktasında soranlara bende tavsiyelerde bulunuyorum.Hatta bizim topraklarımızda kültürümüzde kız istemeye gidilmeden önce etrafa sorulur.Tavsiyelere göre hareket edilir.Bunun şeyhlikle bir alakası yoktur ki.

Yani yaptığı,yapacağı her hareketi mutlaka şeyhine danışırlar. Bu minvalde; sizin de tasvip etmediğiniz bir takım sapkınlıklardan bu şeyhin haberi yokmudur da engel olmuyor acaba? Hiçbir sofi (yada mürid) şeyhinin onayını almadan hiçbir hareketi yapmayacağına göre...
Dostum tasavvufta her hareketini şeyhine danışacaksın diye bir şey yoktur.Bunlar cahil sofinin sözleridir.Ehemmiyetli meselelerde tabiki danışacaksın.O senin dinini öğrenmen için tabi olduğun hocan tabiki ona danışacaksın.Lakin bundan gayrısı için bu söz doğru değilidr.
Buda tasavvufun aslı değil günümüzdeki cahil sofi yaşantısıdır.

Yani gerek Dost1'in bahsettiği kaynaklar,gerekse bizlerin de şahit olduğu uygulamalar, hiç te sizin dediğiniz gibi cereyan etmiyor;ve hiç te masumane değil.

Daha dün bir arkadaş bir konudan bahsetti. Durumun ne kadar vahim sonuçlara varacağını az çok tahmin ettim.

Binlerce müridi olan,ve binlerce kişinin Gavs,müctehid olarak bildiği bir zat-ı muhteremin müridleri; ellerinde kumbaralarla çarşı çarşı,il il,diyar diyar gezerek, her esnafın dükkanına bu kumbaralardan bırakıyorlarmış. Bu kumbaraların üzerinde,"Sadaka ömrü uzatır" yazılıymış. Ben şahsen görmedim. Zira işten güçten,hastalıktan daha çarşı pazara gidip te şahit olamadım. Bana diyen bir esnaf arkadaş. Onun da dükkanına bu kumbaradan bırakmışlar. Her hafta sonu gelip kumbarayı boşaltıp,gidiyorlarmış.
Çok ta merak ettim doğrusu bu kumbaraları. Acaba Fethullah hoca'nın cemaatinin dağıttığı kumbaralara benziyor mu?
Neyse inşaAllah bu hafta sonu fırsat bulabilirsem bir keşif gezisinde bulunacağım.
Dostum ben o kadar senelik tasavvuf hayatım boyunca bırak kumbarayla esnaftan para toplandığını kendi içimizdeki kardeşler arasında bile para toplandığına çok az şahit oldum.Şahsımın tasarrufu olduğu noktadada dervişlerden bile istenmesine karşı çıktım.Bunu yapan cemaatler olabilir.Bizimkilerdende nadirde olsa sponsorluk v.s işleri için yeltenenler oldu.Lakin Mübarek müsaade etmedi.
Benim anladığım kadarıyla sizin tasavvuf eleştiriniz cahil sofilerin tasavvuf anlayışınadır.Bunlara bizde çok eleştiride bulunuyoruz uyarmaya çalışıyoruz.Lakin bu tasavvufun aslı değildir.
Size bu konu ile ilgili bir meseleden bahsedeyim.Sanırım hepiniz bilirsiniz Yusuf İslamı.Onun bir sözü vardır.Ben islamdan önce Müslümanları tanısaydım sanırım müslüman olmazdım.
Bu sadece ehli tasavvufun değil bütün mümin kardeşlerin içinde bulunduğu büyük bir sorun.
Benim şahsi görüşüm şudur ki şahısların hataları o ideolojiye yani çizgiye mal edilemez.
O halde zaten bu her cemaat her tarikat ve her düşünce birliği oluşturmuş insan için aynıdır.
Ben şahısların dini nasıl uyguladıklarına değil iddia ettikleri şeyleri incelerim.Zira ben niyet okuyuculukta yapamam.Kalbleride bilmem.Ben karşımdaki şahsın ağzından dökülenlere göre yada yazdıklarına göre hareket ederim.
Konuyu da fazla uzattım,hakkınızı helal ediniz kardeşlerim. Cuma cuma çenem düştü herhalde. Bunlar da cuma namazı kılarken aklıma geldi. Camiden çıkar çıkmaz hemen klavyeye döktüm.

Saygılarımla

selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (7. January 2011)