Selam kardesim, yukarıda alıntısını yaptıgın yazıya kısmen katılıyorum. Katılmadıgım kısımlarada simdilik katılmıyorum, cunku Risale kitapları ve Said nursi hakkında yukarıda alıntıladıgın iddiaları ya daha once duymadım yada risaleden faydalandıgımda dikkatimden kacmıs. Ben bu kitapların tamamını okumus biri degilim. Savunma geregide duymuyorum. Bizzat teyid etmedende takdir etmek istemiyorum. Ancak yukarıda ki bazı maddelerin ise sanki bir onyargı olusturdugunu sezinliyorum. Bu benim zannımdır.
Su konuda hemfikiriz. İslam dininde mezhep, tarikat, cematcilik yoktur, kuranı kerimde Allah bize muslumanlar ismini vermistir ve buda hepimize kafidir. Benim ise bu konuda dikkat cekmek istedigim husus sudur; ben tarikatcılıgı, mezhepciligi, cemaatciligi, akımları ve ekolleri savunmuyor, bilakis zararlarının faydalarından cok daha fazla oldugunu dusunuyorum. Ve bu durumdan dolayı birbirimiz icine karısmalı, oncelikle hepimizin musluman oldugumuzun bilinci ile dıslamadan, otekinin bizi dıslamasına museade etmeden, kendi kabuklarımıza cekilip, diğerlerinin kabuklarına cekilmesine museade etmeden, gercegi hakkıyla takdir etmeye calısarak, dini nasıl Allaha has kılarız dusuncesi ile hareket edebilmeliyiz. Belkide bu sadece benim iyi niyetimdir. Bu taassubları kırmanın yolu yeni bir taassubla karsılarına cıkmak degildir, vah vah bunlar yanlıs yoldalar Allah onlara hidayet etsin diye acıyarak bakmak degildir. Yasantımızla, mutevaziligimizle, fikirlere onem veren, dinleyen, yorumlayan, tekfir etmeyen kişiliklerimizle beraber olma gayreti ile olmalıdır.
Lafa geldiginde hepimiz dunyada 1-1,5 milyar musluman var deriz. Amma velakin, siası, mutezilesini, cebriyesini, mezhepsizini, selefini, tarikatcısını, tasavvufcusunu yani bizim gibi dusunmeyen herkesi cıktıgımızda sadece kendimiz gibi dusunen toplulugun kaldıgını goruruz musluman olarak. Onlarıda, sen surada yanlıssın, sen burda çarpıksın, sen surada gunahtasın, aksın sütsün, kasın gozun derken birde bakıyoruz tek bir musluman kalmıs. Oda kendimiz.
Selam ve dua ile