23. March 2011, 02:50 PM
			
			
		 | 
		
			 
			#66
			
		 | 
	
	| 
			
			 Uzman Üye 
			
			
			
				
			
			
				 
				Üyelik tarihi: Dec 2010 
				
				
				
					Mesajlar: 418
				 
				 
	Tesekkür: 51 
	
		
			
				95 Mesajina 146 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı:  25 
				
				     
			 
	 | 
	
	
	
		
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
			
			
	Alıntı: 
	
	
		
			
				
					Miralay Nickli Üyeden Alıntı
					  
				 
				Selamünaleyküm fedakaradam kardeşim. 
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Malesef başından beri bizlere, "hoca vaaz verirken,hutbe verirken konuşulmaz" diye öğretilmiştir. İsabetle bahsettiğiniz gibi cemaat hocaya, "Öküzün trene baktığı gibi bakar" olmuştur. 
 
Halbuki gerek resulullah zamanında, gerekse Halife Ömer zamanında hutbe esnasında erkek ve kadınlardan meydana gelen cemaatin hutbede itiraz bile ettiğine dair tarihi kayıtlar vardır. 
 
Hoca vaaz ya da hutbe okurken, cemaat suspus oturur, kimisi esner, kimisi de oturduğu yerde uyur. Halbuki vaaz yada hutbede cemaatin katılımıyla bir salat eylemi gerçekleşse herkes dinamik olacağından dolayı; hiçkimse camide uyumaz. İşte o zaman cemaatin gerçek önemi ortaya çıkar. Camiye "borç ödemeye" değil, salat eylemeye giden cemaat; gayet aktif,dinamik,faal vaziyette Allah'ın emri, dinin direği olan "salat" ı ikame eylerler. 
 
Selametle 
			
		 | 
	 
	 
  Ve aleyküm selam kardeşim... 
 
Hutbede, imamefendi hutbe okurken konuşulmamasının nedeni, şimdi ki zamana göre düşünülmüş olup bu bir ictihad meselesidir.Çünkü bir kimse hutbe esnasında saçma sapan bir soru sorarlarsa cümle cemaat ya buna güler, canları sıkılır  ya da kınarlar.Çünkü cemaatin içinde iş güç sahibleri ve esnaflar olduğu için zaman kaybedilmesin diye bu konuşma yasağı getirilmiştir.Benim görüşümde budur.Şayet, cemaatin içinde çok müşgül bir mesele hakkında soru soracak bir kimse bunu namazdan sonrada sorabilir.Bazı siyer kitaplarında anlatıldığına göre Resulullah efendimize, hutbedeyken bedevilerden biri abuk sapuk soru sorduğu için bundan Resulullah müteesir olup o soruyu soran bedeviye onun kalbini kırmadan güzellikle cevaplandırıp hutbesine devam etmiştir.Bunun içindir ki, asıl mesele hutbedeyken hocaefendiyi zora sokmamaktır.Eskiden hutbeler neredeyse ikindi namazına kadar sürdüğü rivayet edilmiştir.Cuma hutbesi olmazsa olmazlardandır.Konu dışına çıkmadan meselenin özüne dönelim diyorum.
		 
		
		
		
		
		
		
			
				__________________ 
				Ya İslam'la yükselir, Ya inkarla çürürsün.. Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün!...(NECİP FAZIL KISAKÜREK)
			 
		
		
		
		
	 | 
	
		 
		
		
		
		
		 
	 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 |