Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
|
KURAN IŞIĞINDA MESCİT
Kökü سجد (sin-cim-dal -anlamları için rüku ve secde konusuna bakın-) olan mescit kelimesinin Kuran'daki kullanılışına baktığımızda bunun fiziksel bir binayı değil, içimizde oluşturduğumuz bir yapıyı belirttiği ve aynı "Allah yolunda" gibi bir mecazi anlam içerdiği anlaşılmaktadır. Buna göre mescit'in muhtemel çevirisi "secde edilen yer" değil, (içimizde oluşturduğumuz Allah'ın yasalarına) itaat davranışı; (Allah'ın yasalarına) uyma, riayet hali olmalıdır. (Allah'ın emirlerine) "İtaat yapısı, riayet kurumu" gibi alternatif çevirilerde mümkündür ki bunlar daha gerçekçidir çünkü bu YAPI içimizdedir ama biz kulağa hoş gelmesi açısından örneklerimizde "itaat davranışı" çevirisini kullanacağız.
Sure 18 Ayet 21
Ve kezalike a'serna aleyhim li ya'lemu enne va'dellahi hakkuv ve ennes saate la raybe fıha iz yetenazeune beynehüm emrahüm fe kalübnu aleyhim bünyana rabbühüm a'lemü bihim kalellezıne ğalebu ala emrihim lenettehızenne aleyhim mescida
18:21 Böylece (insanları) onlardan haberdar ettik ki, Allah'ın vadinin hak olduğunu, kıyametin şüphe götürmez olduğunu bilsinler. Hani onlar aralarında Ashâb-ı Kehfin durumunu tartışıyorlardı. Dediler ki: "Üzerlerine bir bina yapın. Rableri onları daha iyi bilir." Onların durumuna vâkıf olanlar ise: "Bizler, kesinlikle onların yanıbaşlarına bir mescit yapacağız" dediler. (Diyanet) ...
lenettehızenne aleyhim mescida
... "Üzerlerine mutlaka bir mescit edineceğiz." (Yaşar Nuri Öztürk)
... "Biz muhakkak bunların üzerine bir mescit yaparız."... (Elmalılı Hamdi Yazır)
... "Onların üstüne bir mescid yapacağız,"... (Edip Yüksel)
اتخز/ اخز (ehaze / ettehıze) : almak, kabul etmek; cezalandırmak, başına bela olmak; ele geçirmek; ele alıp düzenlemek; edinmek; tutmak, bağlı olmak, benimsemek, izlemek, taklit etmek; kullanmak, yararlanmak
Aynı Kelimenin Kuran'daki Diğer Kullanımları
12.21 Onu satın alan Mısırlı, karısına şöyle dedi: "Ona iyi bak, kendisine güzel bir yer hazırla. Bize yararı dokunabilir. Belki de evlat ediniriz onu / evlat olarak alırız ( nettehızehu veleda )." İşte bu şekilde biz Yûsuf'a yeryüzünde imkân verip o toprağa yerleştirdik ki, ona olayların/haberlerin yorumunu öğretelim. Allah, kendi emrine Gâlib'dir/kendi emrine hükmeder. Ama insanların çokları bilmiyorlar.
4.118 Allah o şeytana lanet etmiştir. Demişti ki o: "Senin kullarından belirli bir pay elbette alacağım ( ettehızenne ). "
Bu kelime hiçbir sözlükte yapmak veya inşa etmek anlamına gelmiyor. Peki doğru çeviri nasıl olmalıydı?
... Onların üzerindeki İTAAT DAVRANIŞLARINI / RİAYET HALİNİ taklit edeceğiz / bundan yararlanacağız.
Peki bu itaat davranışı ne idi?
18.14 Kalpleriyle aramızda bir bağ kurduk/kalplerini dayanıklı kıldık. Kalkıp şöyle dediler: "Rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir. O'NDAN BAŞKA HİÇBİR İLAHA YAKARMAYIZ. Aksini yaparsak saçma söz söylemiş oluruz."
Konuşmada mağaranın çevresine mescit dikmek gibi bir şey önerildiğini düşünmek makul değil hatta gülünçtür.
Sure 7 Ayet 29 ve 31
Kul emera rabbı bil kıstı ve ekıymu vücuheküm ınde külli mescidiv bedeeküm teudun 07:29 De ki: Rabbim adaleti emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O'na çevirin ve dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi (yine O'na) döneceksiniz. (Diyanet) X Çelişkinin önüne geçmek için mescit kelimesi tamamen atlanmış!
..."Rabbim bana adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi O'na doğrultun... (Yaşar Nuri Öztürk)
..."Rabbim adaleti emretti. Her mescitte yüzleriniz doğru tutun... (Elmalılı Hamdi Yazır)
... "Rabbim adaleti emreder. Her mescitte (ibadet yerinde) dini sadece O'na ait kılarak O'na yalvarın. (Edip Yüksel)
ekıymu vücuheküm ınde külli mescidi Yüzlerinizi her mescide doğru yöneltin.
Bütün çeviriler birbiriyle çelişiyor ve kasıtlı olarak orijinal metinden sapılmış. Mekke'de (ayet Mekke'de iniyor?) bir tane bile Mescit yokken Hz. Muhammed ve izleyenleri nasıl oldu da HER MESCİDE doğru yüzlerini çevirebildiler? Mescidi fiziksel bir yapı olarak düşünürsek ona yönelmek demek namazı camii dışında kılmak demektir çünkü camii içinde mescide değil duvarlara yöneliyoruz!
Yine fiziksel olarak düşünürsek her mescide doğru dönmenin manası ve yararı nedir?
07:29 De ki: Rabbim adaleti emretti. Yüzlerinizi HER İTAAT DAVRANIŞINA / RİAYET HALİNE DOĞRU YÖNELTİN ve dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi (yine O'na) döneceksiniz.
Ya benı ademe huzu zıneteküm ınde külli mescidiv ve külu veşrabu ve la tüsrifu innehu la yühıbbül müsrifın
07:31 Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.
... Tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın... (Yaşar Nuri Öztürk)
... her mescide gittiğinizde süzünüzü tutunun... (Elmalılı Hamdi Yazır)
... mescitlere giderken süsleniniz... (Edip Yüksel)
Ayet tüm insanlara sesleniyor, inanmayanlar bu ayeti nasıl uygulamışlardır ve hangi mescide gitmişlerdir? O zamanlar bir tane bile mescit olmayan Mekke'de bu ayet niye inmiştir?
07:31 Ey Adem oğulları! Her İTAAT DAVRANIŞINDA / RİAYET HALİNDE süslerinizi alın; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.
Bir sonraki ayet bu ayete açıklık getiriyor:
07:32 De ki: Allah'ın KULLARI için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz.
Sure 17 Ayet 7
İn ahsentüm ahsentüm li enfüsiküm ve in ese'tüm feleha fe iz cae vadül ahırati li yesuu vücuheküm ve li yedhulül mescide kema dehaluhü evvele merrativ ve liyütebbiru ma alev tetbıra
17:07 Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi
yine Mescid'e (Süleyman Mâbedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık).
Yahudilerin düşmanları henhangi bir mescide değil, Yahudileri yenmek için birbirleriyle "itaat davranışına / riayet haline" girmişler.
Sure 9 Ayet 17, 18, 107 ve 108
Ma kane lil müşrikıne ey ya'müru mesacidellahi şahidıne ala enfüsihm bil küfr ülaike habitat a'malühüm ve fin nari hüm halidun
09:17 Allah'a ortak koşanlar, kendilerinin kâfirliğine bizzat kendileri şahitlik ederlerken, Allah'ın mescitlerini imar etme selâhiyetleri yoktur. Onların bütün işleri boşa gitmiştir. Ve onlar ateşte ebedî kalacaklardır. (Diyanet)
Ma kane lil müşrikıne ey ya'müru mesacidellahi
Allah' ın mescitlerini onarmak müşriklerin (ortak koşanların) işi değildir.
Mescid'in tamirini üstlenen kişinin inanan biri olduğunu ve müşrik olmadığını biz nasıl bilebiliriz? Kalplerin içini bilen yalnızca Allah değil midir?
09:101 Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.
İnnema ya'müru mesacidellahi men amene billahi vel yvmil ahıri ve ekames salate ve atez zekate ve lem yahşe illallahe fe asa ülaike ey yekunu minel mühtedın
09:18 Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.
عمر: ikamet etmek, içinde kalmak; tamir etmek, imar etmek; yaşanabilir yapmak; (bir yeri) iskân etmek; dini bir ziyaret yapmak
09:17 Ortak koşanlar, nefislerinin küfürlerine şahit olurlarken, Allah'ın İTAAT DAVRANIŞLARININ / RİAYET HALİNİN İÇİNDE OLAMAZLAR / (İÇİNİ) DOLDURAMAZLAR.
|