Tekil Mesaj gösterimi
Alt 1. November 2010, 10:51 AM   #6
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

bahsi geçen ayettte ölü dirilmesi


İsrâîloğulları'nın geçmişlerinden başka bir kesit; atalarının işlemiş olduğu bir cürüm ve Allah'ın onlara verdiği emirler nakledilmekte; ayrıca Mûsâ'nın işlediği cinâyet nedeniyle başına gelebilecek sıkıntılardan kurtulması için o'nun Mısır'dan başka bir yere gönderilişi konu edilmektedir. Aynı konu Kasas sûresi'nde de yer almıştı.
Ve Mûsâ, şehir halkının habersiz olduğu bir anda şehre girdi. Sonra orada, biri kendi tarafından diğeri düşman tarafından savaşan [birbirlerini öldürmeye çalışan] iki adam buldu. Sonra kendi tarafı olan, düşmana karşı ondan [Mûsâ'dan] yardım diledi. Mûsâ da ötekine hemen bir yumruk indirdi de onun aleyhine gerçekleşti [o öldü]. O [Mûsâ], “Bu, şeytânın işindendir, şüphesiz o, saptırıcı, apaçık bir düşmandır” dedi. O [Mûsâ], “Rabbim! Şüphesiz kendime zulmettim. Artık beni bağışla!” dedi de O [Allah], o'nu bağışladı. Şüphesiz O, çok bağışlayıcının, çok merhamet edicinin ta kendisidir. O [Mûsâ], “Rabbim! Bana nimet olarak verdiğin şeylere andolsun ki, artık hiçbir zaman suçlulara arka olmayacağım” dedi. Sonra da o [Mûsâ], şehirde korku içinde, kontrol ederek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse feryat ederek o'ndan yardım istiyor. Mûsâ ona, “Şüphesiz sen, apaçık bir azgınsın!” dedi. Mûsâ, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o [o adam], “Ey Mûsâ! Dün bir nefsi öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Sen sadece yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun ve sen düzelticilerden olmak istemiyorsun” dedi. Ve şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi, dedi ki: “Ey Mûsâ! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal çık! Şüphesiz ki ben öğüt verenlerdenim.” Sonra da o [Mûsâ] korka korka, kontrol ederek oradan çıktı. “Rabbim! Beni zâlimler kavminden kurtar!” dedi. (Kasas/15-21)
O [Mûsâ] dedi ki: “Rabbim! Şüphesiz ben onlardan bir can öldürdüm, şimdi onların beni öldürmelerinden korkuyorum. Kardeşim Hârûn'u da. O dil itibariyle benden daha fasihtir. O nedenle o'nu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Şüphesiz ben, beni yalanlamalarından korkuyorum.” O [Allah] dedi ki: “Seni kardeşinle destekleyeceğiz ve ikiniz için bir kudret kılacağız. Sonra da onlar âyetlerimiz sebebiyle size erişemeyecekler. Siz ikiniz ve size tâbi olanlar üstün olanlarsınız.” (Kasas/33-35)
Hani kızkardeşin yürüyordu da, ‘Sizi o'nun bakımını üstlenecek birine götüreyim mi?’ diyordu. Böylece gözü aydın olsun ve kederlenmesin diye seni annene geri döndürdük. Ve sen, bir can öldürmüştün de seni gamdan kurtarmıştık. Ve Biz seni fitnelendirdikçe fitnelendirdik. Sonra da yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra bir kader üzerine geldin, ey Mûsâ! (Tâ-Hâ/40)
Burada Mûsâ'nın elçiliğe hazırlanışı ve o'nun vahye muhatap olması nedeniyle sosyal ölülerin diriltilmesi söz konusudur. Âyetteki, Allah ölüleri işte böyle diriltir ve akıllı davranasınız diye size âyetlerini gösterir ifadesi de, buna işaret eder, cesedin canlanmasına değil. Nitekim Rasûlullah ve o'nun tebliğ ettiği vahiylerle ilgili de şöyle buyurulmuştur:
Ey iman etmiş kimseler! O [Elçi], sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah'a ve Elçi'ye icabet edin. Ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Ve siz kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksınız. (Enfâl/24)
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (1. November 2010), Miralay (1. November 2010)