Tekil Mesaj gösterimi
Alt 3. June 2010, 05:33 PM   #12
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Ali Rıza Borazan Kardeşim!
Alıntı:
Ali Rıza Borazan Nickli Üyeden Alıntı
selamün aleyküm Dost Kardeşim Meryem bitki değil yetişme şekli bitki gibi yani iblisin mucura kaptırması yok o anlamda. yoksa bitkilerin yaratılışı ile insanların yaratılışı arasında dağlar kadar fark vardır. Zekeriya meryemden sorumludur. karısı dışında allah kimseyi kimseden sorumlu tutmaz bunlar kavranmazsa ayetler çözülemez.
Yazılarınızda Zekeriya peygamberi Meryem Validenin eşi, İsa Peygamberin babası olarak belirtiyorsunuz. Bu saptamanıza göre İsa peygamber ile Yahya Peygamber de kardeş oluyorlar.

İsterseniz Öncelikle Zekeriya Peygamber ile ilgili bilgilere bakalım.

KUR’ÂN'DA ZEKERİYA (Aleyhisselam)

(Meryem: 3–15) Bir zamanlar o, Rabbine gizli olarak seslenmişti. Dedi ki: "Rabbim! Şüphesiz benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başım ağarmış saçıyla alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de Rabbim, bedbaht olmadım. Ve gerçekten ben, arkamdan mevalimden [yakınlarımdan,

amcaoğullarımdan] endişedeyim. Karım da kısırdır. Onun için katından bana, bana da mirasçı olacak, Ya’kûb ailesine de miras olacak bir velî [yakın, yardımcı] bağışla. Rabbim, onu sen rızanı kazanan biri kıl!" "Ey Zekeriyyâ! Şüphesiz Biz sana ismi Yahyâ bir delikanlıyı müjdeliyoruz. Bundan önce ona hiçbir adaş kılmadık. O, [Zekeriyyâ] "Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken benim nasıl bir delikanlım olabilir?" dedi.

O [Allah] dedi ki: "Öyledir! Rabbin buyurdu ki, o bana kolaydır. Bundan önce de Ben seni, sen hiçbir şey değilken yarattım." O, [Zekeriyyâ] "Rabbim! Bana bir Âyet [alâmet] ver." dedi.

O [Allah] "Senin alâmetin, sapasağlam olduğun hâlde, üç gece insanlarla konuşmamandır." buyurdu. O, [Zekeriyyâ] bunun üzerine mihraptan kavminin /halkının karşısına çıkıp onlara, sabah akşam [daima, her zaman] tespih etmelerini vahyetti. [işaret etti] "Ey Yahyâ! Kitap'ı kuvvetle al!" O henüz sabi [çocuk] iken ona yasa, tarafımızdan sevecenlik ve temizlik verdik ve o çok takvalı davranan biriydi. Ve anne babasına çok iyi davranandı. Ve o bir zorba ve bir isyankâr olmadı. Ve doğurulduğu gün ve öleceği gün ve yeniden diri olarak kaldırılacağı gün ona selâm olsun!


(Enbiyâ: 89–90) Ve Zekeriyyâ hani Rabbine seslenmişti: "Rabbim! Beni tek başıma bırakma, sen vârislerin en hayırlısısın." Biz de onun için icabet ettik de kendisine Yahyâ'yı ihsan ettik. Ve onun için eşini düzelttik. [doğum yapmaya elverişli hâle getirdik] Şüphesiz onlar hayırlarda yarışıyorlar, umarak ve korkarak Bize yalvarıyorlardı. Ve Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.

Âl-i (İmrân: 38–41) Orada Zekeriyyâ, Rabbine yakardı: "Rabbim! Bana katından temiz bir nesil ver. Şüphesiz Sen, duayı en iyi işitensin." dedi. O [Zekeriyyâ] mihrapta dikilip namaz kılarken/sosyal destek sağlarken melekler ona seslendiler: "Şüphesiz Allah sana, Allah'tan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine hâkim ve Sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeliyor."

O, [Zekeriyyâ] "Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çatmışken, karım da kısırken benim için bir delikanlı nasıl olabilir?" dedi. O [Allah]: "Öyledir, Allah dilediğini yapar" dedi. O, [Zekeriyyâ] "Rabbim! Benim için bir Âyet [alâmet] kıl." dedi. O, [Allah] "Senin Âyetin [alâmetin], işaretle hariç, insanlara üç gün, konuşmamandır. Ve Rabbini çok an, sabah akşam [daima] tesbih et!" dedi.
DOST1 KARDEŞİM!
İncil’den Aktardıklarını buraya almıyorum kurana göre o bir belge olamaz. Tahrip edilmiştir.

Kuranda anlatılan kıssalar genelde, anlamaya çalışılırken genelde Yahudi ve Hıristiyan anlayışlarının etkisinde kalınmıştır.

19/4- Demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben Sana dua etmekle mutsuz olmadım."
19/5- "Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım da bir kısır (kadın)dır. Artık bana Kendi Katından bir yardımcı armağan et."
Önce bu ayetlerde ne anlatılmak istendiğini beraber düşünelim. Zekeriya peygamberin temel korkusu kendisinden sonra kendi dinini temsil edecek birinin olmaması onu hayıflandırmaktadır. Karısı da Zekeriya peygamberin anladığı ve anlattığı dini kabul etmeyenlerdendir. Bilindiği gibi beşinci ayette bu tereddütlerini Allaha yakarıyor. Kendisinden sonra gelecek olan neslin uyarıcıları olmadan vahyin dışında dünya hayatlarını sürdürerek asıl onların dünya yaşamındaki gayelerini hatırlatacak uyaracak birinin gelmemesi endişesi var. İşte endişesini şu ayet nasıl dile getiriyor.
19/6- "Bana mirasçı olsun. Yakup oğullarına da mirasçı olsun. Rabbim, onu (kendisinden) razı olunan(lardan) kıl."
İşte buradaki miras, Mal mirası değil peygamberlik mirasıdır. Taşıdığı endişe budur.
19/7- (Allah buyurdu "Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaş kılmamışız."
Yahya peygamber Zekeriya peygamberin oğludur. İşte Kısır diye bahsettiği bildiğimiz çocuk doğurmaz anlamındaki kısırlık değil, Annesinin vahye karşı duyarsızlığından söz edilen kısırlıktır.
19/- Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım
Toplumun tamamen duyarsız olduğu tamamen anlattığı dinden toplumların kaçtığı alay edildiği bir ortamdan bu hak dinin temsilcisi olmayacağı endişesi taşırken Allah böyle bir müjde vermektedir Zekeriya peygamber.
19/9- (Ona gelen melek "İşte böyle" dedi. "Rabbin dedi ki: Bu Benim için kolaydır, daha önce sen hiçbir şey değil iken, seni yaratmıştım."
Sen daha önce peygamber değildin sana ilim ve hikmet vererek seni nasıl peygamber yaptıysak seni yoktan yarattıysak Allah her şeye gücü yetiyor demektir biz olacak dediysek biliyoruz ve işitiyoruzolacaktır.
19/10- Dedi ki: "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." Dedi ki: "Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır."
Burada üç tam gece insanlarla konuşmaması, toplumların tamamen Zekeriya peygambere karşı düşmanlığın artması onlarla Zekeriya peygamber arasında bir perde çekilerek, iletişimin kesilmesi anlamındadır. Bunlar her peygamberde olan bir haslettir. Bu Allahın bir sünnetidir.
19/11- Böylelikle (Zekeriya) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: "Sabah akşam tespih edin."
Toplumla diyalogu tamamen kopmuş olan Zekeriya peygamberin sadece insanların onun lisanı haliyle konuştuğunu seyretmektedirler. Uyarılar fayda vermemiş ve çocuk doğup bu zaman zarfında hazreti Zekeriya peygamberin söylediklerini kabullenen bir tek oğlu olan yayadan söz etmektedir.
19/12- (Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." Daha çocuk iken ona hikmet verdik.
İşte üö gün ifadesiyle zamanı kısaltarak mecazi bir anlatım sanatı ile anlatarak oğlu büyüyerek vahiylere karşı duyarlılığını belirtmek için
Ayette bahsedilen vurgu yapılmaktadır. Bakınız Yahya bu anda nebi değil fakat nebilerin getirdiklerini sahiplenen birisidir. Devam edelim konuya.
19/13- Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik). O, çok takva sahibi biriydi.
19/14- Ana ve babasına itaatkardı ve isyan eden bir zorba değildi.
19/15- Ona selam olsun; doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağı gün de. Bakınız Yahya o anda bir peygamber değil peygamber olsa kitap verdik ifadesi kullanırdı. Bakınız arkasından hemen meryemin kıssasını anlatmaya başlamaktadır.
19/16- Kitap'ta Meryem'i de zikret. Hani o, ailesinden kopup doğu tarafında bir yere çekilmişti.
17- Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.
18- Demişti ki: "Gerçekten ben, senden Rahman (olan Allah)a sığınırım. Eğer takva sahibiysen (bana yaklaşma)."
19- Demişti ki: "Ben, yalnızca Rabbinden (gelen) bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için (buradayım)."
20- O: "Benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir? Bana hiçbir beşer dokunmamışken ve ben azgın utanmaz (bir kadın) değilken" dedi.
21- "İşte böyle" dedi. "Rabbin, dedi ki: -Bu Benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve Bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır)." Ve iş de olup bitmişti.
22- Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.
23- Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Dedi ki: "Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip unutuluverseydim."
24- Altından (bir ses) ona seslendi: "Hüzne kapılma, Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır."
25- Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş-taze hurma dökülüversin."
26- Artık, ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer herhangi bir beşer görecek olursan, de ki: "Ben Rahman (olan Allah)' a oruç adadım, bugün hiç kimseyle konuşmayacağım."
Meryem Allah tarafından öğülmüş ve taktire şayan bir duruşu ile kuranda anlatılmaktadır.
Bakınız ali İmran suresinde bu mesele nasıl açıklanmaktadır.
35- Hani İmran'ın karısı: "Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen" demişti.
36- Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki: "Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım."
37- Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: "Meryem, bu sana nereden geldi?" deyince, "Bu, Allah Katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir" dedi.
38- Orada Zekeriya Rabbine dua etti: "Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin" dedi
İşte böyle temiz bir kadından tertemiz erkek çocık ancak olabilirdi.
3/44- Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.
Bakınız bu ayette Meryem’i sorumluluğa alan birinin Zekeriya peygamber olduğunu anlatmaktadır.” Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı”
Sorumluluk almak anlamını kocanın karısı için kullanmaktadır.
4/ 34- Allah'ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde 'sorumlu gözeticidir.' Saliha kadınlar, gönülden (Allah’a), itaat edenler, Allah nasıl koruduysa görünmeyeni koruyanlardır. Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara (önce) öğüt verin, (sonra onları) yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) vurun. Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Doğrusu Allah Yücedir, büyüktür.
İşte kuranda düzeltilmiş bir beşer kılığında olan görünen Ruh Zekeriya peygamber değil de kim olabilir.
19/ 17- Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü. Hıristiyanların o ruha Allah İslam toplumlarının bu güne kadar çocuğun babasız olduğunu anlatmak için söyledikleri ruh kelimesini Cebrail diye söylemektedirler. Oradaki ruh kelimesi ne Allah ne de Cebrail’i kastetmektedir. Oradaki düzeltilmiş ruh peygamberler için kullanılan bir kelimedir o düzeltilmiş ruh Zekeriya peygamberdir.
19/ 19- Demişti ki: "Ben, yalnızca Rabbinden (gelen) bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için (buradayım)."
20- O: "Benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir? Bana hiçbir beşer dokunmamışken ve ben azgın utanmaz (bir kadın) değilken" dedi.
21- "İşte böyle" dedi. "Rabbin, dedi ki: -Bu Benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve Bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır)." Ve iş de olup bitmişti.
22- Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.
Ondokuzuncu ayette Meryem’e gelen elçi düzeltilmiş bir beşer olan bir peygamberdir. Peygamberlere ancak gelecek hakkında gayıp haberi bildirilir. İsa gibi bir peygamber geleceğini Meryem’e bildiren ne sıradan bir insan olabilir ne de Cebrail olabilir. Cebrail İslam toplumlarında peygamberlere vahiy getiren elçi olarak bilinir. Meryem’e gelen elçi Cebrail ise bu hem kuran anlayışına hem de İslam toplumlarındaki Cebrail anlayışına ters düşerdi. O zaman tek bir seçenek kalıyor Meryem’e gelen insanlara insanlardan olan peygamber olan bir elçidir.
Bu anlattıklarıma itiraz konusu olan bazı şıkları saymaya çalışayım
1- 3/ 59- Şüphesiz, Allah Katında İsa'nın durumu, Âdem’in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "ol" demesiyle o da hemen oluverdi.
Bu ayeti İsa peygamberin babasız yaratılışına örnek olarak kullanmaktadırlar.
Ama İsa peygamber babasız anası ise vardır. Âdem kelimesi de anladıkları gibi ise âdem hem anasız hem de babasızdır. Ayette eğer âdemi anasız babasız anlamında anlıyorlarsa ve bunu İsa’nın yaratılışıyla kıyaslıyorlarsa bu nasıl kıyaslama ki birisi sadece babasız diğeri hem anasız hem de babasızdır. Bu kıyaslama yanlıştır.
2- 3/37- Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: "Meryem, bu sana nereden geldi?" deyince, "Bu, Allah Katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir" dedi.
Bu ayetten de Meryem’in bitki özelliğini taşıdığı anlayışı çıkaranlar var. Bu anlayış da tamamen benzetilirken bitkinin bir melek olması verilen görev seyri dışına çıkmaması anlamında bitki gibi yetiştirdik ifadesini kullanmaktadır.
3- 19/20- O: "Benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir? Bana hiçbir beşer dokunmamışken ve ben azgın utanmaz (bir kadın) değilken" dedi.
Bu ayette bir beşer dokunmadı ifadesini kullanan Meryem değil Meryem adına Allah bu ifadeyi kullanıyor. O zamana kadar Meryem evlenmedi evet fahişe de değildi. Ama Allah zekeri yayı gönderdi evlenmek için Meryem’e evlilik teklif etti. Allah için kolay olan bir İsa’nın oluşması için ayetlerin hazırlığının ilk aşaması yerine getirildi.
19/21- "İşte böyle" dedi. "Rabbin, dedi ki: -Bu Benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve Bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır)." Ve iş de olup bitmişti.
Kolay nasıl Allaha göre kolay bakınız anlatıyor.
23/13- Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.
23/14- Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne Yücedir.
İşte Allah böyşe yaratıyor insanları böyle yaratış bir ayettir Allahın yaratış biçiminde kesinlikle bir değiştirme yoktur.
30/30- Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
İşte Allah İsa peygamberin yaratılışına kadar bir anne bir babadan yaratıyor İsa peygambere gelince yaratış seyrini değiştirip babasız yaratıyor bu anlayış Allah’ın sünnetine terstir.
17/(Bu,) Senden önce gönderdiğimiz resullerimizin sünnetidir. Sünnetimizde bir değişiklik bulamazsın.
Daha çok sayıda değişik deliller getirilebilir ama okuyucular bunları kavramakta güçlük çeker diye endişe ediyorum.
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (4. June 2010)