Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı
Ancak; İç dünyasındaki gerçekler ile kavminden duyduğu sözleri birleştirerek bir sonuca varmak isteyen İbrahim, gecenin karanlığında bir yıldız görmüş ve kendisine söylenenleri hatırlayarak “İşte bu benim Rabbim” demişti. Ancak içine sinen, kalbine mutmainlik veren bîr söz olmamıştı bu!.
Kalbindeki bu tereddütler ile yıldıza bakıp, insanların Rab dedikleri bu yıldızı düşünmeye başladı. Bir süre sonra yıldız batıp, gökyüzünde kaybolunca “Ben kaybolup-gidenleri sevmem” diyen İbrahim, bir yıldızın bir Rab olamayacağını kesinlikle anlamıştı. Çünkü kendi batışını bile engelleyemeyen bu yıldız, hiç batmadan kainattaki doğuş ve batışları İdare eden, onlara düzen veren bir Rab olamazdı.
|
Ekleme yapayım:
Yıldız diye çevrilen "Venüs
gezegeni" dir. Müşrik kavimler gök cisimlerini
KİŞİSELLEŞTİRİP kutsallık atfetmekle beraber güneş ay venüs üçlüsüne ayrı bir önem verirlermiş.
Hatta Muhammed Peygamber zamanındaki müşrikler de. Bunların manevi isimleri tanıdık gelecektir:
Lat, Uzza, Menat.