Tekil Mesaj gösterimi
Alt 2. August 2011, 04:48 PM   #12
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Kadir gecesi

peygamberin kendine ne zaman vahyin geldiğini bilmemesi ne garip... "niye son 10 gece arayın" diyor ki veya o bu lafı dememiştir...bence de demedi.. bu atalar kültünden geliyor.... bir kavram yanlışı var.... çözmek lazım

ramazan
infak ayı.... miskin ile orucu tutalip hayır verenlerin inceldiği ay.... Kuran kalıbı ile şekillendiği ay zira bu ortamda yani ayda nüzul edildi... İnsanlığın sorunlarının bir potada dağıtıldığı ay... ama idrak edene veya edebilene..

miskini niye oruca zorlanan doyursun ki... niye insanlar oruçlu iken miskin doyur muyor. aslında ayet onu tutabilenlere dediği halde, o zamirini belirteç bulunan el-savm dan alınmıyor. yoksa para vermek ağır mı geliyor. zaten malı çok seviyorsunuz demiyor mu ?

Hasta ve yolcuların, tutamadıkları oruçları kaza etmelerinin gerekçesi olarak şöyle buyrulmuştur: “Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.” (Bakara 2/185) Demek ki Bakara 184. ayettekiler, oruç tutabilen kimselerdir. Eğere Oruca zor gücü yetenler olarak alınırsa, bunlara oruçlarını kaza etmeleri emredilirken emzikli kadın, dökümcü, maden işçisi, tellak, hamal gibi ağır işlerde çalışanların, zarar görmeleri halinde oruç yerine fidye verebileceklerine hükmetmek tam bir çelişki olur.

BAKAR 184. AYET ANALİZİ (ORUÇ)


Oruç konusunda çok tartışılan ayete, kuran kalıpları ile bakalım…

على الذين يطيقونهBakara 184 konu oruç ve oruca (ona) güç yetirenler üzerine

على الذين يتولونهNahl 100 konu şeytan ve şeytanı(onu) veli edinenler üzerine

على الذين يبدلونهBakara 181konu vasiyet ve vasiyeti (onu) değiştirenler üzerine

Bakara 181. ayette zamir Bakara 180. ayette (الْوَصِيَّةُ) vasiyeti,

Nahl100. ayette zamir Nahl 98. ayette ki (الشَّيْطَانِ) şeytanı işaret etmektedir.

Bakara 184. ayette zamir, Bakara 183. ayette ki (الصِّيَامُ) orucu işaret etmektedir.

Zamirler, kuran hangi konuyu anlatır ise, zamir konuyu işaret etmektedir. Zamirler hemen önceki özneye gitmesi ise, konu dahili iş yapan öznenin yaptığı iştir.

::ANALİZ::

Bakara 184. ayette ki Yutîkûnehû’ya yestatî’ûnehû manası vermek yanlıştır. Zira tâka, “gayretin en üstünü ve ihtimalin son noktasıdır” (bak: 2:249 (savaşmaya gücümüz yok),). Hem zaten güç yetiremeyenden oruç düşer. Zira teklîf-i mâ lâ-yutak (güç yetirilemeyen bir şeyi emretmek) muhaldir. Bu bir hakikattir. Bakara Sûresi’nin 286. âyetindeki duada bu hakikat dile gelir.

Hasta ve yolcuların, tutamadıkları oruçları kaza etmelerinin gerekçesi olarak şöyle buyrulmuştur: “Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.” (Bakara 2/185) Demek ki Bakara 184. ayettekiler, oruç tutabilen kimselerdir. Eğere Oruca zor gücü yetenler olarak alınırsa, bunlara oruçlarını kaza etmeleri emredilirken emzikli kadın, dökümcü, maden işçisi, tellak, hamal gibi ağır işlerde çalışanların, zarar görmeleri halinde oruç yerine fidye verebileceklerine hükmetmek tam bir çelişki olur.

Âyette emredilen fidye “gücü yeten” üzerinedir. Fakat burada kapalı kalan “gücü yetenlerden” kastın kimler olduğudur. Bir de, neye gücü yetenler? Oruca mı, fidyeye mi, kazaya mı? Zamirin orucu göstermesi, uzağı göstermesidir ki, bunun için karine gereklidir lafzı geçerli değildir. Zira Nahl 100. ayetteki zamir 98. ayetteki (ال) belirteçli şeytana gitmektedir. Buradaki zamir (ال) belirteçli kelimeyi yani ORUCU gösterir. BAKARA 185 ayette seferi ve hasta üzerine “kaza etmeye gücü yetenler üzerine bir yoksulu doyuracak fidye gerekir” ibaresi yoktur.

2/185:“(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlığa rehber olan, bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı batıldan ayıran Kur’an işte bu ayda indirilmiştir. Sizden biri bu aya ulaştığında oruç tutsun. Hasta ya da yolcu olan kimse de, başka günlerde iade etsin. Allah sizin için kolaylık ister, sizi zora koşmak istemez. Oruç günlerinin sayısını tamamlamanızı, sizi doğru yola ulaştırdığı için O’nu yüceltmenizi ve şükretmenizi ister.”

Bizler oruç tutarak Allah’ı yüceltir ve orucun fidyesinin vermekle şükretmiş oluruz. Şükür “hamd” gibi sözlü bir eylem olmayıp karşılık verilen eylemdir. Şükrün zıddı ise nankörlüktür.

Oruç, sadaka ve kurban gibi bir fidyenin karşılığı olur. (bak 2:196). Bizler sağlıklı olmamızın fidyesini veririz. Oruç tutan, ister ramazanda tutsun isterse ramazan ayı dışında sayıyı tamamlasın, fidyesini vermek zorundadır. Oruc tutmaya güç yetiremeyenler de oruç fidyesini vermelidir. Zira oruç tutmak hayırlıdır. Bakara 184. âyetinin sonundaki “ama –eğer bilirseniz- oruç tutmanız sizin için hayırlıdır” ifadesi bakara 148. ayette “hayırlarda yarışın” (bak: 2:148, 23:61) ayeti ile örtüşür.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (8. August 2011)