Konu: Tevbe Suresi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13. April 2012, 06:10 AM   #8
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

TEVBE SURESİ "İLL" KELİMESİ ÜZERİNE


(9:8) كَيْفَ وَإِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لَا يَرْقُبُوا فِيكُمْ إِلًّا وَلَا ذِمَّةً
(9:10) لَا يَرْقُبُونَ فِي مُؤْمِنٍ إِلًّا وَلَا ذِمَّةً وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُعْتَدُونَ

7. O müşriklerin Allah katında ve Resulü katında herhangi bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız var ki, bunlar size karşı doğru durdukça siz de onlara doğru olun. Allah (hainlikten) sakınanları elbette sever.

8. Onlarla nasıl sözleşme olabilir ki, sizin aleyhinize ellerine bir fırsat geçse, hakkınızda ne bir antlaşma gözetirler, ne de bir yemin. Dil ucuyla sizi hoşnud etmeye çalışırlar, fakat kalbleri o kadarına da razı olmaz. Zaten onların çoğu fasıktırlar.

9. Allah'ın âyetlerini az bir çıkara değiştirdiler de Allah yolundan engellediler. Gerçekten de bunlar ne fena şeyler yapageldiler.

10. Bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlaşma. Bunlar işte böyle haddi aşan kimselerdir.



İll: Esasında keskinlik veya parlaklık mânâsından alınarak feryad, yemin, ahit ve yakınlık anlamlarına kulanılan bir kelimedir. İbranice "ill" Arapçalaşmış olarak "ilâh" anlamına geldiği de söylenmiştir. Bu takdirde Allah adına yapılmış olan yemin demek olur.

İll, bir sözleşmeden ya da kan bağından doğan ve her iki tarafı birbirini koruma yükümlülüğü altına sokan bir bağlanmayı, bir sorumluluk/yükümlülük bağını ifade ediyor; koruma yükümlülüğü, sözcük olarak “koruma andlaşması” anlamına gelen zimmet sözcüğüyle de ifade edilmektedir.

Yemin konusu ve İLL birbirleri ile bağlantılı konulardır. Yemin, kişilerin kutsalları üzeirne yapılır.

Bizler nasıl "HAK, HUKUK TANIMAZLAR" diye bir deyime sahipsek, Tevbe suresi 8 ve 10. ayetler, dış görünüşüyle hangi anlamda olursa olsun onlar ill ve zimmet namına hiçbir şey tanımazlar demek olur. Yani bir fırsat bulurlarsa bütün ahitlerine rağmen sizin hakkınızda ne Allah'ı, ne yeminlerini, ne yakınlıklarını, ne de ahitlerini ve zimmetlerini tanımazlar, hepsini hiçe sayarlar. Ne kadar feryad etseniz, çağırıp bağırsanız yine de tanımazlar. En keskin, en parlak kutsal haklara ve verdikleri ahde bakmazlar göz göre göre size kıyarlar, dilediklerini yaparlar. Bununla beraber bütün bu mânâlar, şu iki noktayla özetlenebilir: Ne ilâhî, ne beşerî hiçbir hakkı ve ahdi gözetmezler. Sizden kendilerine sağlanacak haklarda değil, kendilerinden size sağlanacak haklarda sizin hakkınızı gözetmezler. Ağızlarıyla sizi razı ve hoşnud etmeye çalışırlar. Vefakârlıktan, dostluktan, insaniyyetten ve insaftan bahseder, iman ve taatten dem vururlar, kandırmak ve inandırmak için yeminler ederler. Verdikleri sözler tam tersine çıktıkça asılsız mazeretlerle özür dilerler, uydurma sebepler ve bahaneler bulurlar. Lâkin bütün bunları sadece dil ucuyla yaparlar halbuki kalpleri hep çekimser kalır, ağızlarındaki söz gönüllerinden geçirdikleri niyyetlerle taban tabana zıttır. Ağızlarından çıkanlar kuru ve boş laflardan ibarettir. Dostluk değil, iki yüzlülük yani yağcılıktır. Ve bunların pek çoğu fasıktır. Taatten ve ahitten uzaklaşmış, aldırışsız ve inatçıdırlar. Pek az bir kısmında görüldüğü gibi, haksızlıktan çekinecek, namussuzluktan sakınacak ne bir inançları, ne kötülükten engelleyici insafları, ne de bir insani yiğitlikleri ve mertlikleri yoktur. Utanmaz ve arlanmaz kimselerdir. "

Lat: Allah adına uydurulan yasalar, yaratıcı olarak inandıkları kendi kafalarına göre karar verdiğine inanılan varlık, dişil melek isimlendirmesi. ALLAHIN KİŞİLEŞTİRİLMESİ, kanunlar.

Lat insanın, 2:51. ayetteki gibi Bu , insanın putçu eğilimini yansıtır.

“Al” (genelde “el” diye okunur. İngilizce’deki “the” nin karşılığı) ile “ilah” (tanrı) kelimesinin birleşik halidir. (ill-t) ise dişil isimlendirme olup, toplumun tanrısı anlamına gelir. Türklerin, İngilizlerin, iranlıların tanrısı. Halbu ki bu tanrı tektir ve alemlerin rabbidir. LAT, tanrının kişilere ve toplumlara has kılnmasıdır.

Türkçe’de “el” belirtme öntakısının benzeri yok ama büyük harfle yazma yoluyla, yani “Tanrı” diye yazarak aynı anlam ifade edilebilir. Bunun yerine “Tek tanrı” ifadesi de kullanılabilir.

Kuran, Allah (El-ilah) için sadece “ilah” (tanrı) telimesini de kullanır.

Konu pramid tarafından (13. April 2012 Saat 06:44 AM ) değiştirilmiştir.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla