Yeni Üye
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 18
Tesekkür: 31
15 Mesajina 45 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
|
67 MÜLK SURESİ :
1. HÜKÜMRANLIĞIN sahibi olan Allah kutludur, yücedir; O her dilediğini yapmaya kâdirdir:
2. O, hem ölümü, hem de hayatı yaratmıştır 1 ki sizi sınamaya tâbi tutsun [ve böylece] davranış yönünden hanginiz daha iyidir [onu göstersin] ve yalnız O[nun] kudret sahibi ve çok bağışlayıcı [olduğuna sizi inandırsın].
3. Yedi göğü birbiriyle tam bir uyum içinde 2 yaratan O, [ne yüce]dir: Rahmân'ın yaratışında hiçbir aksaklık göremezsin. Gözünü bir kez daha [ona] çevir: Hiç kusur görüyor musun?
4. Evet, gözünü tekrar tekrar [ona] çevir: [her seferinde] bakışın, şaşkın ve bezgin bir şekilde önüne geri dönecektir... 3
5. Biz, yeryüzüne en yakın olan gökleri ışıklarla 4 süsledik ve onları [insanlar arasında bulunan] şeytan-ruhluların boş ve anlamsız spekülasyonlarına 5 konu yaptık: ve onlar için yakıcı alevden bir azap hazırladık;
6. çünkü, [bu şekilde] Rablerine karşı isyankar davranan 6 herkesi cehennem azabı beklemektedir: orası, ne kötü bir varış yeridir!
7. Onlar, [cehennem]e atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı sesi duyacaklar,
8. neredeyse öfke ile patlarcasına (çıkardığı sesi); [ve] her grup [günahkarın] oraya her atılışında, bekçiler onlara soracak: “Size hiç uyarıcı gelmemiş miydi?”
9. Onlar: “Evet” diyecekler, “aslında bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz o'nu(n söylediklerini) yalanladık ve o'na: ‘Allah [vahiy yoluyla] hiçbir şey indirmiş değildir! Siz [kendinizi uyarıcı olarak görenler] büyük bir yanılgı içindesiniz!’ 7 dedik”.
10. Ve onlar, “Eğer biz” diye ekleyecekler, “[bu uyarıları] dinlemiş olsaydık veya [en azından] kendi aklımızı kullansaydık, [şimdi] yakıcı ateşe müstehak olanlar arasında bulunmazdık!” 8
11. Onlar böylece günahlarının farkına varacaklar: ama [o zaman] bütün güzellikler bu yakıcı ateşe mahkum olanlardan uzak bulunacak.
12. [Buna karşılık,] kendi kavrayışlarının ötesinde olsa da 9 Allah'tan korku ve ürperti duyanlar için bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
13. [BİLİN Kİ ey insanlar,] inançlarınızı 10 ister gizleyin ister açığa vurun, O kalpler[iniz]de olan her şeyi bilir. 11
14. [Her şeyi] yaratan O, nasıl olur da [her şeyi] bilmez? 12 Evet, yalnız O, [hikmetinde] erişilmez bir derinlik sahibidir, her şeyden haberdar olandır! 13
15. O, yeryüzünü yaşanması kolay bir yer yapmıştır: 14 öyleyse onun her tarafını dolaşın ve Allah'ın verdiği rızıktan pay almaya çalışın: ama [hiçbir an aklınızdan çıkarmayın ki] yine O'na döneceksiniz.
16. O Gökteki'nin, 15 yeryüzünün bir gün gelip sarsılmaya başladığında sizi yutmasına izin vermeyeceğine emin olabilir misiniz?
17. Yahut, O Gökteki'nin, Benim uyarımın ne kadar [doğru] olduğunu size gösterecek olan ölümcül bir kasırgayı 16 üstünüze salmayacağından emin olabilir misiniz?
18. Doğrusu, daha önce 17 yaşamış olanlar[ın birçoğu] da [Benim uyarılarımı] yalanlamıştı: ve Benim [onları] yok sayıp dışlamam ne korkunçtu!
19. Onlar, üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara hiç bakmazlar mı? Onları havada tutan yalnızca Rahmân'dır: Gerçek şu ki O, her şeyi gözetiminde bulundurur.
20. Rahmân'dan başka size kalkan 18 olabilecek ve sizi [tehlikelere karşı] koruyabilecek kimse var mı? Bu hakikati inkar edenler, büyük bir yanılgı içindeler!
21. Yahut Allah geçim imkanlarınızı [elinizden] alacak olursa size rızık sağlayacak kimse var mı? Hayır, ama onlar, [bu hakikati inkar edenler, Allah'ın mesajlarını] küçümsemekte ve [O'ndan] körükörüne inatla kaçmaktalar!
22. Peki öyleyse, gözünü yere dikerek giden, 19 hedefe, doğru yolda dümdüz yürüyenden daha iyi mi ulaşır?
23. DE Kİ: “O, sizi hayata getiren, size kulaklar, gözler ve kalpler bağışlayandır: 20 [yine de] ne kadar az şükrediyorsunuz!”
24. De ki: “Sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltan O'dur; ve [yeniden dirildiğinizde] O'nun huzurunda toplanacaksınız”.
25. Ama onlar [yalnızca şunu] soruyorlar: “Bu vaad ne zaman gerçekleşecek? [Buna cevap verin, ey inananlar,] eğer doğru sözlü insanlar iseniz!”
26. Onlara de ki [ey Peygamber]: “Onun bilgisi yalnız Allah katındadır; ben ise sadece bir uyarıcıyım”.
27. Ama sonunda, bu [gerçekleşme]nin yakın olduğunu gördükleri zaman, hakikati inkar edenlerin yüzleri acı ile buruşacak ve onlara: “İşte [o kadar küçümseyerek] çağırıp durduğunuz şey budur!” denilecek.
28. DE Kİ [ey Peygamber]: “Ne sanıyorsunuz? Allah isterse beni ve bana tâbi olanları yok eder, isterse bize şefkatiyle rahmet eder. 21 Peki, [siz] hakikat inkarcılarını [öteki dünyada] şiddetli azaptan koruyabilecek kimse var mı?”
29. De ki: “O, Rahmân'dır: biz O'na iman ettik, ve O'na güvendik; kimin açık bir sapıklıkta olduğunu zamanı geldiğinde anlayacaksınız.”
30. [Hakikati inkar edenlere] de ki: “Ne sanıyorsunuz? Âniden bütün suyunuz toprağın altında yok olup gitseydi [Allah'tan başka] kim size temiz kaynaklardan [yeni] su verebilirdi?” 22
__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|