Tekil Mesaj gösterimi
Alt 2. March 2011, 10:01 AM   #3
hasanöktem
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 18
Tesekkür: 31
15 Mesajina 45 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
hasanöktem is on a distinguished road
Standart

67 MÜLK SURESİ :

1. HÜKÜMRANLIĞIN sahibi olan Allah kutludur, yücedir; O her dilediğini yapmaya kâdirdir:


2. O, hem ölümü, hem de hayatı yaratmıştır 1 ki sizi sınamaya tâbi tutsun [ve böylece] davranış yönünden hanginiz daha iyidir [onu göstersin] ve yalnız O[nun] kudret sahibi ve çok bağışlayıcı [olduğuna sizi inandırsın].


3. Yedi göğü birbiriyle tam bir uyum içinde 2 yaratan O, [ne yüce]dir: Rahmân'ın yaratışında hiçbir aksaklık göremezsin. Gözünü bir kez daha [ona] çevir: Hiç kusur görüyor musun?


4. Evet, gözünü tekrar tekrar [ona] çevir: [her seferinde] bakışın, şaşkın ve bezgin bir şekilde önüne geri dönecektir... 3


5. Biz, yeryüzüne en yakın olan gökleri ışıklarla 4 süsledik ve onları [insanlar arasında bulunan] şeytan-ruhluların boş ve anlamsız spekülasyonlarına 5 konu yaptık: ve onlar için yakıcı alevden bir azap hazırladık;


6. çünkü, [bu şekilde] Rablerine karşı isyankar davranan 6 herkesi cehennem azabı beklemektedir: orası, ne kötü bir varış yeridir!


7. Onlar, [cehennem]e atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı sesi duyacaklar,


8. neredeyse öfke ile patlarcasına (çıkardığı sesi); [ve] her grup [günahkarın] oraya her atılışında, bekçiler onlara soracak: “Size hiç uyarıcı gelmemiş miydi?”


9. Onlar: “Evet” diyecekler, “aslında bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz o'nu(n söylediklerini) yalanladık ve o'na: ‘Allah [vahiy yoluyla] hiçbir şey indirmiş değildir! Siz [kendinizi uyarıcı olarak görenler] büyük bir yanılgı içindesiniz!’ 7 dedik”.


10. Ve onlar, “Eğer biz” diye ekleyecekler, “[bu uyarıları] dinlemiş olsaydık veya [en azından] kendi aklımızı kullansaydık, [şimdi] yakıcı ateşe müstehak olanlar arasında bulunmazdık!” 8


11. Onlar böylece günahlarının farkına varacaklar: ama [o zaman] bütün güzellikler bu yakıcı ateşe mahkum olanlardan uzak bulunacak.


12. [Buna karşılık,] kendi kavrayışlarının ötesinde olsa da 9 Allah'tan korku ve ürperti duyanlar için bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.


13. [BİLİN Kİ ey insanlar,] inançlarınızı 10 ister gizleyin ister açığa vurun, O kalpler[iniz]de olan her şeyi bilir. 11


14. [Her şeyi] yaratan O, nasıl olur da [her şeyi] bilmez? 12 Evet, yalnız O, [hikmetinde] erişilmez bir derinlik sahibidir, her şeyden haberdar olandır! 13


15. O, yeryüzünü yaşanması kolay bir yer yapmıştır: 14 öyleyse onun her tarafını dolaşın ve Allah'ın verdiği rızıktan pay almaya çalışın: ama [hiçbir an aklınızdan çıkarmayın ki] yine O'na döneceksiniz.


16. O Gökteki'nin, 15 yeryüzünün bir gün gelip sarsılmaya başladığında sizi yutmasına izin vermeyeceğine emin olabilir misiniz?


17. Yahut, O Gökteki'nin, Benim uyarımın ne kadar [doğru] olduğunu size gösterecek olan ölümcül bir kasırgayı 16 üstünüze salmayacağından emin olabilir misiniz?


18. Doğrusu, daha önce 17 yaşamış olanlar[ın birçoğu] da [Benim uyarılarımı] yalanlamıştı: ve Benim [onları] yok sayıp dışlamam ne korkunçtu!


19. Onlar, üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara hiç bakmazlar mı? Onları havada tutan yalnızca Rahmân'dır: Gerçek şu ki O, her şeyi gözetiminde bulundurur.


20. Rahmân'dan başka size kalkan 18 olabilecek ve sizi [tehlikelere karşı] koruyabilecek kimse var mı? Bu hakikati inkar edenler, büyük bir yanılgı içindeler!


21. Yahut Allah geçim imkanlarınızı [elinizden] alacak olursa size rızık sağlayacak kimse var mı? Hayır, ama onlar, [bu hakikati inkar edenler, Allah'ın mesajlarını] küçümsemekte ve [O'ndan] körükörüne inatla kaçmaktalar!


22. Peki öyleyse, gözünü yere dikerek giden, 19 hedefe, doğru yolda dümdüz yürüyenden daha iyi mi ulaşır?


23. DE Kİ: “O, sizi hayata getiren, size kulaklar, gözler ve kalpler bağışlayandır: 20 [yine de] ne kadar az şükrediyorsunuz!”


24. De ki: “Sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltan O'dur; ve [yeniden dirildiğinizde] O'nun huzurunda toplanacaksınız”.


25. Ama onlar [yalnızca şunu] soruyorlar: “Bu vaad ne zaman gerçekleşecek? [Buna cevap verin, ey inananlar,] eğer doğru sözlü insanlar iseniz!”


26. Onlara de ki [ey Peygamber]: “Onun bilgisi yalnız Allah katındadır; ben ise sadece bir uyarıcıyım”.


27. Ama sonunda, bu [gerçekleşme]nin yakın olduğunu gördükleri zaman, hakikati inkar edenlerin yüzleri acı ile buruşacak ve onlara: “İşte [o kadar küçümseyerek] çağırıp durduğunuz şey budur!” denilecek.


28. DE Kİ [ey Peygamber]: “Ne sanıyorsunuz? Allah isterse beni ve bana tâbi olanları yok eder, isterse bize şefkatiyle rahmet eder. 21 Peki, [siz] hakikat inkarcılarını [öteki dünyada] şiddetli azaptan koruyabilecek kimse var mı?”


29. De ki: “O, Rahmân'dır: biz O'na iman ettik, ve O'na güvendik; kimin açık bir sapıklıkta olduğunu zamanı geldiğinde anlayacaksınız.”


30. [Hakikati inkar edenlere] de ki: “Ne sanıyorsunuz? Âniden bütün suyunuz toprağın altında yok olup gitseydi [Allah'tan başka] kim size temiz kaynaklardan [yeni] su verebilirdi?” 22





__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
hasanöktem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hasanöktem Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Derin Düşünce (4. March 2011), dost1 (2. March 2011), Miralay (2. March 2011)