Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. March 2015, 09:40 AM   #39
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Bu gün memleketimizde evlenme yaşi olarak:
a)onsekiz yaşından gün almak,
b)mühim hallerde de onyedi yaşından gün almak
olarak, seksen senedir uygulanan yasa değiştirilerek Yeni Medeni Yasa ile kabul edilmiştir. "a" şıkkı için ebeveyn izni, "b" lşıkkı için de hakimin izni gerekmektedir.
Ondokuz yaşından gün almış olanların evlenme akdi yapabilmesi için ise izne ihtiyaçları yoktur.
Fakat bu aktin yapılabilmesi için evlenecek tarafların "fiil ehliyetleri"nin, yani aklı başında olması veya deli, zayıf akıllı vs...gibi engellerinin bulunmaması gerekir.

Bu şartlar Dinin koyduğu kurallara uygundur. İslam'ın getirdiği "baliğ" kavramı "cinsel hazza erişim"in başladığı zamanı değil, rahmin gelişmişliğini kalçalar dahil vücut gelişmişliği yani doğum yapabilme kaabiliyeti yanında kadının bir ev idare edebilecek eş ve anne olabilme uyum ve yeteneklerini vs...'yi ifade eder.

Bu önlemlere rağmen maalesef ki bu şartları taşımayan küçük kız çocukları "imam nikahı" adı altında aileleri tarafından iğfal ettirilmektedir.

Türkiye dışındaki devletler de kendi şartlarına göre kendilerine uygun yasalar ortaya koymuşlardır. Mesela Almanya'da cinsel ilişki yaşı ondört olarak tayin edilmiş ama evlenme yaşı değişiktir.
İslam da yukarıda belirttiğimiz şartlar dışında bir yaş haddi getirmemiş olduğundan ırz düşmanı sübyancılar dokuz yaşındaki kızları evlenebilir diye propogandasını yapıp iğfal etmekte, evlilik dışı cinsel ilişki, çok eşli evlilik ve ve dost hayatı yaşamayı körüklemekte, kendilerini "çapkın" zanneden bazı zıpırlara da taciz va tecavüz cesareti verip genel ve kişisel hayatı bozmakta, sokaklar dolaşılamaz hal alıp ahlaksızlık artmaktadır.

Buraya kadar kaba taslak anlattığımız evlilik Kur'an anlatısına göra 28/27. ayette anlatılan "cinsel içerikli, karı-koca hukukuna tâbi evliliktir, birlikteliktir"

Nisa Suresi 3. ayette(Nisa-127siz düşünülemez) "ikişer, üçer, dörder evlenin" denilen birliktelik ise cinsel içerikli karı-koca hukukuna değil de "iş hukukuna" tâbi olan evlilik, birlikteliktir.
Deniliyor ki "yönetime vereceğiniz zekât yerine o zekâtınızın karşılayacağı kadar, yani iki, üç, dört..., bu yetimlerden
işyerlerinizde işe alın:

a)-evlerinizde, dadı, madı, lala her ne isim verirseniz verin ama maharetlerine/yeteneklerine uygun, veya maharet/beceri kazanacakları(mehir) bir iş verin (Dikkat edin evdekiler, birer hizmet erbabıdır, birer "meri-eme" yani "meryem"dirler; hizmetçi değil, hizmetlilerdir, birer işçidirler);

b)-iş yerilerinizde işlerinizi büyüterek (fabrika kurarak) yetimleri(erkek veya kadın, küçük veya büyük) sokaklarda ahlaksızların eline bırakmayıp ikişer, üçer, dörder ..... alın ve onlara maharetlerine/becerilerine(mehir) (veya maharet kazanacakları) uygun bir iş verin.
İşte bu son "evliliğe" uygulanacak hukuk da "Talak ayeti" hükümleridir. Yukarıda Sayın HanifTürk'ün yazısında belirttiğ Bakara 232. ayet de bu "iş hukukuna ait boşanma(iş fesih) hükümleri" taşımakta olup "evlilik veya boşanma hukukuyla" ilgili değildir.

Sayın HanifTürk'ün yazısı, daha tam olgunlaştıramadığım kişisel düşüncelerimi açıklamama sebep oldu. Teşekkür.ederim.
daha sonra bir iki satır daha açıklamak istiyorum.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (1. February 2021 Saat 01:28 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla