Tekil Mesaj gösterimi
Alt 8. May 2009, 06:22 PM   #5
SARAH
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 137
Tesekkür: 11
70 Mesajina 80 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
SARAH has a spectacular aura aboutSARAH has a spectacular aura about
Standart

LEMURYA NEDEN VE KİMLER TARAFINDAN KURULDU

Dünya, Turkyua denen uygarlık tarafından yerleşim alanı olarak seçildi çünkü bu uygarlığın yeni bir yaşam alanına ihtiyacı vardı. Bunun sebebi gezegenlerinde veya içinde bulundukları sistemde olan ve yaşamı ciddi bir şekilde etkileyen patlamaydı. Patlama olduğunu biliyoruz ama henüz sebebi ve sonucu hakkında detaylı bilgilere sahip değiliz. Alınan kanal bilgileri içimize sinecek kadar doğrulanmadığı için henüz paylaşmıyoruz. Sizlere aktarılan tüm bilgiler birbirini tanımayan birçok kanal tarafından da teyit edildi. Aldığımız bilgileri veya görülen bir vizyonu başka kanallara doğrulatmadan kullanmadık. Bazen içimize sinmesi için aylarca hatta birkaç yıl üzerinde çalıştıklarımız oldu.
Bu patlamadan hemen sonra yaşamı devam ettirebilmek için bazı önlemler alındı. Bir kısım insan yakın bir gezegene taşındı. Kalanlar için üzeri enerji kalkanları ile örtülü bir yaşam alanı oluşturuldu. İki farklı uygulama yapılmasının sebebi, hangi çözümün soyun devamını sağlayacağından emin olunmamasıydı.
Diğer gezegen istenilen özelliklere tam olarak sahip değildi. Burada yaşam sürdü ama ortama ayak uydurmak amacıyla insanlar bazı değişimlere uğradılar. Zaman içerisinde yaşam koşulları geliştirildi ama duygular geri plana çekildi. Keyif, coşku ve eğlence yerini hüzünlü ve telaşlı, yoğun ve ciddi çalışmalar aldı. Bu durum enerji frekanslarının daha düşük hale gelmesine sebep oldu.
Kendi gezegenlerinde kalanlar ise alıştıkları doğal ortamdan uzak yaşamaya başladılar. Artık bitki örtüsü zarar görmüştü ve hemen hemen hiç kalmamıştı. Kurak ve kızıl tonların hakim olduğu bir gezegen haline gelmişti. Oluşturulan suni ortam ise çok daha farklıydı. Enerji kalkanının görüntüsü bir fanus gibiydi. İçinde küçük beyaz yapılar vardı. Üstleri düz ve birbirine bitişik yaşam üniteleriydi. Aralarında az da olsa ağaçlar vardı ama bu ağaçların hiç biri eski görüntüsünde değildi.
Bu koşullarda yaşamak zor ve doğalarına aykırıydı. Bir karar verildi. Yeni bir gezegende kendilerine uygun yeni bir yaşam alanı oluşturulacaktı. Bu alana bütün uygarlık taşınacaktı. Seçilen gezegende önce doğa ıslah edildi. En uygun hale getirildi. Sonra yaşam buraya taşındı. Tam anavatanda olana benzeyen bir ortamdı bu. Gelenler arasında ilk sırayı bilgi bankası olarak kodlananlar aldı. Bunun amacı var oluşları, tarihleri, genetik özellikleri gibi tüm bilgilerin doğru olarak yeni nesillere taşınabilmesiydi. Planlayıcılar, enerji oluşturan ve dengeleyenler geldi. Diğer bir grup ise eğitmenlerdi. Kısaca aynı düzen kuruldu. Her şey Tanrı’nın onları ilk yarattığı saf hallerine yakın ve taşınabilecek en yüksek enerjideydi. Her şey istenilen gibi oluşturuldu. Hedef tutturulmuştu. Her şey dengedeydi. Artık keyifli ve sevgide yaşayanlar alanıydı Dünya. Doğal olarak kendi alışkanlıkları ve var oluş tarzları gibi yaşamaya başladılar. Yani sevgiyle var oldular ve sevgiyle var etmeye devam ettiler. Tanrı’nın bir yansıması olarak, sahiplenmediler ve özgür iradeye müdahale etmeden var olmayı seçtiler. Tüm yaşam alanını enerji kalkanları ile örtülü tuttular. Ama her şey o kadar yolunda görünüyordu ki korumak ve korunmak ihtiyacı duymadılar.
Bu düzen çok uzun süre böyle devam etti. Kimse kimseyi sahiplenmedi, hatta çocuklarını bile. Çünkü ben değil biz bilinci hakimdi.
SARAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla