Konu: Hicr 9
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11. August 2012, 01:33 AM   #11
Zinedov
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Zinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud of
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
"Şüphesiz o zikri biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz."

Bu ayette indirilen zikir Kuran olarak tercüme edilir.


Korunan mushaf falan değildir, zikirdir.

Bir eskimoya veya kızılderiliye veya afrika yerlisine;

a) Hidayet için
b) Hatalarından Allah katında sorumlu kılınması için

mushaf değil zikir gerekir.

Zikir "her yerde "Allahın indirmesinden arta kalanlar, AKTARILANLAR" şeklinde vardır ve var olması Allahın kanunudur, ÇÜNKÜ zikir/hatırlatma/öğüt insanoğlunun yaptıklarından SORUMLU KILINMA SEBEBİdir.

Mushafı putlaştırmayın. İnsan eliyle yazıldığı siz dahil herkesçe bilinen bir yazıta iman etmeyin, içerdiği zikire iman edin. Kuran Rabbimizin indirmesidir fakat insan eliyle yazılmıştır bu da onu METİN OLARAK "kusurlu" kılar. Yanlışlanamayacak mutlak doğru bir kitap sınav sistemine de aykırıdır.

Tahrif edildiği buradaki herkesçe kabul edilen Tevrat da "KENDİ BAŞINA DAHİ HİDAYET REHBERİDİR". Çünkü metni değil zikri takip eden için çok fazla zikir içerir. Kuran'da Allahın indirdiği her mesaj gibi Tevrat için de zikir denmesinin sebebi budur.


daha önce yazdığım bir yazı:

"Zikiri koruyacak olan biziz" ayetindeki Zikir'i Mushaf diye YORUMLARSANIZ onun korunmadığı dünyanın düz olmadığı kadar açık ve net şekilde ortada. Size ispat sunuyorum. Yukarıda varş mushafının adresini verdim. İndiren var mı? Ayet yerlerini de verebilirim. Bu bir iddia falan değil bilimsel bir gerçek. Gözünüzü açın arkadaşlar.l

Mushafta haf olarak bile bir fazlalık eksiklik var ise, mushaflar arasında bu şekilde farklar var ise Allahın bu yönde bir sözü olmadığına delildir. Çünkü öyle bir şey söylemiş olsaydı kesinlikle MUTLAK OLARAK korunurdu bir harfi bile değiştirilemezdi.

Ortada tartışılmaz bir gerçek varken o ayet ile ilgili 3 seçeneğiniz var:

1) Ayetteki ifadeyi yanlış anlamış olabiliriz, farklı açılardan bakalım

2) Hayır Elle tutulur, gözle görülür deney ve gözlem sonucu elde edilmiş bilimsel kanıtlar fotoğraflar videolar beni enterese etmez. Dünya düz yazıyorsa dünya düzdür. Hem bizim kendi ilim adamlarımız düz olduğunu söylüyorlar(?) Onlardan iyi mi bileceksiniz?

3) Amaan bu kitap ilahi falan değildir, şimdiye kadar inanmakla hata etmişim.

En akıllıcası 1. seçenektir arkadaşlar. 3. seçenek zaten imanını mushafın değişmezliğine dayandıranların seçeneğidir. Halbuki bizler Kuran'a ilhi koruma altında olduğu için değil, mutlak doğruları söylediği için iman ediyor olmamız gerek.

Arkadaşlar Rabbimizin mesajı insan eliyle yazıldı. insan eliyle derlendi, ayetler insan eliyle indiğinden FARKLI şekilde sıraya dizildi, matbaa yokken mushaflar "farklı insanların eliyle" çoğaltıldı, harekeler, hatta sin ile ŞİN'i, sad ile dat ı yani farklı harfleri ayırteden noktalar insan eliyle eklendi. Siz hala susturucu kanıtı varken aynıdır diyorsunuz.

Peki bana insanın elinin değdiği MÜKEMMEL bir şey gösterebilir misiniz? Nereye elimizi atsak illa ki bir kusur olacaktır çünkü biz Tanrı değiliz.

Ben Kuran'ın ufak tefek değiştiğini biliyorum ve bunu size ispatlamak için size download adresi verdim yukarıda. Bazı ilahiyat profesörleri değişmemiştir vb. diyorlar onlar bu işi kaynağından delillerinden değil önceden araştırdığı iddia edilen kişilerden araştırıyorlar. Aynen kanıt elindeyken kanıta bakmak yerine profesörüne danışmak gibi.

Kuran'ın ufak tefek değişikliğe uğraması ise imanıma hiç bir şekilde zarar vermiyor çünkü ben Mushaf metnine değil zikire bakıyorum. Yusuf kıssasının uzun metninin tamamı zikir değildir. O kıssadan ve ordaki detaylardan çıkardığınız sonuçlar, aldığınız dersler zikirdir. Zikir kendisinden çok fazla içeren Kuran'ın bir niteliğidir.


Zikrin korunması ayeti ile ilgili yanlış anlama olduğu kesin. Bunu yukarıda bahsettiğim 1 nolu yaklaşımla çözebiliriz çünkü mushafın korunmadığını BİLİMSEL OLARAK biliyoruz. Ufak tefek farklar dışında değişmemiş olması demek o ayetin kapsamına girmez çünkü ufak tefek fark bile o ayetin kapsamından çıkartır çünkü Allah "elimizden gelen buydu, bu kadar koruyabildik" diyebilecek bir sınırlı bir güç değil.

Peki nedir zikirin korunması?

İki farklı yorum yapılabilir. Daha fazla varsa da ben düşünemedim şimdi.

a) Müşriklerin en büyük iddiası peygamberin cinlenmiş olması, getirdiği mesajların bir kısmının doğru olsa bile şeytanın laf karıştırdığı vb. iddialarıdır. Allah bir çok yerde bu konuda bir korumadan bahsediyor. Zikrin korunması ile kastedilen peygamberi etkileyecek şeytani etkilerden, vesveselerden, peygamberin şahsına ait KİŞİSEL DUYGULARDAN korunması olabilir.

b) Zikirin, öğüdün, hatırlatmanın her zaman korunacağını ifade eden bir cümle olabilir. Çünkü başka ayetten görebileceğimiz gibi biz bize ulaşan zikirden dolayı sorumlu kılınıyoruz. Bu zikir tevrat ile bile ulaşabilir. Kuran'daki bu mantığa göre tahrif edilmiş Tevrat bile zikir doludur ve Allah samimi olup da zikire sırt çevirmeyeni yani uygulayanı tahrif edilmiş tevrat ile bile hidayete ulaştırabilir.

Zikir konusu ile ilgili daha önce başka yerde yazdığım bir mesajı tekrar yazmak istiyorum. Zikirin ve sorumluluğun ne olduğuna dair bir açıklama olabilir.

******************************************

Hakkı söyleyen HERHANGİ birisinin söylediği hakka tabi olmak için (örneğin "hırsızlık yanlıştır, yapmayın" sözü için) o kişinin Allah tarafından vahiy alıyor olmasına, havada uçmasına, gözlerinden lazer çıkarmasına, yanında melekler olmasına vb. gerek yoktur. Müşrikler o kadar istemelerine rağmen bu şekilde mucizevi bir olay da cereyan etmemiştir, çünkü buna gerek yoktur. Eğer Rahman bize "doğru sözü" herhangi bir vesileyle ulaştırmışsa, doğruyu "hatırlatmışsa" ve biz "söz"ün hak olduğunu FITRATımız gereği bilmemize rağmen doğruya tabi olmak için bir takım şartlar öne sürüyorsak nankörün önde gideniyiz demektir.




Zikir: Bir metin veya sözün; fıtratında(yaradılışında) zaten var olan doğruları sana hatırlatan öğüt (öz) kısmıdır. Örneğin Kuran'daki Yusuf kıssası upuzun bir hayat öyküsüdür. Yusuf kıssasını sana karşılıklı sözle anlatan kişinin sözleri veya kıssanın yazılı olduğu metin veya Yusuf suresi veya Yusuf kıssasının kendisi zikir degildir, senin hem o kıssanın tamamından hem de detaylarından fıtratınla bir hatirlatma gibi eşleşen sonuç/öğüt/ders kısmı zikirdir.
__________________
www.facebook.com/zinedov

Konu Zinedov tarafından (11. August 2012 Saat 12:02 PM ) değiştirilmiştir.
Zinedov isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Zinedov Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
bartsimpson (21. August 2012), hiiic (11. August 2012), Miralay (6. September 2012)