Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22. February 2009, 08:43 PM   #4
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Zülkarneyn’in Birinci seyahati

Kehf 85. Fe etbea sebeba
18/85 O da bir sebebi izledi.

Kehf 86. Hatta iza belağa mağribeş şemsi vecedeha tağrubü fı aynin hamietiv ve vecede ındeha kavma* kulna yazel karneyni imma en tüazzibe ve imma en tettehıze fıhim hunsa

“Nihayet, güneşin battığı yere varınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında bir de kavim buldu. Dedik ki: "Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya da haklarında güzel bir tavrı esas alırsın."



Mağrip kelimesi kur’an’ da 6 yerde daha geçer

Bakara115. Ve lillahil meşriku vel mağribü fe eynema tüvellu fe semme vechüllah* innallahe vasiun alım
“Doğu da batı da yalnız Allah'ındır.O halde nereye dönerseniz orada Allah'ın yüzü vardır.Allah Vasi'dir, varlığı sürekli genişletip büyütür; Alim'dir, her şeyi en iyi biçimde bilir.”

Bakara142. Se yekulüs süfehaü minen nasi ma vellahüm an kıbletihimülletı nasi ma vellahüm an kıbletihimülletı kanu aleyha* kul lillahil meşriku vel mağrib* yehdı mey yeşaü ila sıratım müstekıym

“İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler.De ki: "Doğu da Allah'ın, batı da.O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."


Bakara177. Leysel birra en tüvellu vücuheküm kıbelel meşrikı vel mağribi ve lakinnel birra men amene billahi vel yevmil ahıri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyın* ve atel male ala hubbihı zevil kurba vel yetama vel mesakıne vebnes sebıli ves sailıne ve fir rikab* ve ekames salate ve atez zekah* vel mufune bi ahdihim iza ahedu* ves sabirıne fil be'sai ved darrai ve hıynel be's* ülaikellezıne sadeku* ve ülaike hümül müttekun

“Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir.Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder.Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar.İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar.Ve işte bunlardır korunan takva sahipleri.”

Bakara258. E lem tera ilellezı hacce ibrahıme fı rabbihı en atahüllahül mülk* iz kale ibrahımü rabbiyellezı yuhyı ve yümıtü kel ene uhyı ve ümıt* kale ibrahımü fe innellahe ye'tı biş şemsi minel meşrikı fe'ti biha minel mağribi fe bühitellezı kefer* vallahü la yehdil kavmez zalimın

“Allah kendisine mülk ve saltanat verdiği için, Rabbi hakkında İbrahim'le çekişeni görmedin mi?İbrahim şöyle demişti: "Benim Rabbim odur ki, hayat verir ve öldürür." O da şöyle demişti: "Ben de hayat veririm, ben de öldürürüm." İbrahim, "Allah, güneşi doğudan getiriyor, hadi sen onu batıdan getir" deyince, küfre sapan o adam apışıp kalmıştı.Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.”

Şuara28. Kale rabbül mesrikı vel mağribi ve ma beynehüma* in küntüm ta'kılun

“Musa dedi: "Eğer aklınızı işletirseniz O, doğunun, batının ve bunlar arasındakilerin de Rabbidir."


Müzzemmil 9. Rabbulmeşrikı velmağribi la ilahe illa huve fettehızhu vekiylen.

“Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O'ndan başka.O'nu vekil et.”

“mağribeyn” ikil olarak da;

Rahman17. Rabbulmeşrikayni ve rabbulmağribeyni.
55/17 İki doğunun Rabbi de O'dur, iki batının Rabbi de.

“mağarib” çoğul olarak da;

Mearic40. Fela uksimu birabbilmeşarikı velmeğaribi inna likadirune.
70/40 İş, onların sandığı gibi değil! Doğuların ve batıların Rabbine andolsun ki, biz gerçekten gücü yetenleriz;

A’raf137. Ve evrasnel kavmellezıne kanu yüstad'afune meşarikal erdı ve meğaribehelletı barakna fıha* ve temmet kelimetü rabbikel husna ala benı israıle bima saberu* ve demmerna ma kane yesneu fir'avnü ve kavmühu ve ma kanu ya'rişun

“Ezilip itilmekte olan topluluğu da içine bereketler doldurduğumuz toprağın doğularına ve batılarına mirasçı kıldık. Rabbinin, İsrailoğullarına verdiği güzel söz, sabretmeleri yüzünden hedefine vardı. Firavun ve toplumunun sanayi olarak meydana getirdiklerini de dikip yükselttikleri sarayları da yere geçirdik.”

ayetlerinde geçmektedir.

Bu ayetlerin hiçbirinde de mağrib güneşle birlikte kullanılmamıştır.Güneşin battığı yer denilmemiş batı denilmiştir.

Yüce Rabbimiz mağrib kelimesini batı manasında defalarca kullanmış.

Peki Mağribeşşems Güneşin battığı yer ile ne anlatılmak isteniliyor olabilir?

Mağrib köken olarak garube fiilinden türemiştir. Göçmek manası da vardır.

Güneşin göçtüğü yer de denilebilir.


Yasin38. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha* zalike katdiyrul aziyzil aliym

“Güneş kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor.Aziz,Alim olanın takdiridir bu.

Bu ayet “Güneşin battığı yer/ Güneşin göçtüğü yer ile ilgili ip uçlarını vermektedir.

Kehf 87. Kale emma men zaleme fe sevfe nüazzibühu sümme yüraddü ila rabbihı fe yüazzibühu azaben nükra

“Dedi: "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek, O da onu görülmedik bir azaba çeker."

Kehf 88. Ve emma men amene ve amile salihan fe lehu cezaenil husna* ve senekulü lehu min emrina yüsra

"İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapana gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan, kolay olanı söyleyeceğiz."


devam edecek
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla